Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

BofA Merrill Lynch Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi Başekonomisti Türker Hamzaoğlu, 2011'de yüzde 7,9 olacağını düşündüklerini Türkiye'nin büyümesinin, 2012'de yüzde sıfıra gerileyeceği, yılın ilk yarısında yüzde 2,5 küçülme yaşanacağı öngörüsünde bulunarak, ''2013 için ise iyimseriz. Türkiye'nin yüzde 6 büyüyeceğini tahmin ediyoruz'' dedi.

Hamzaoğlu, Merrill Lynch'in 2012 beklentilerinin açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, bu yıla ilişkin yüzde 50 olası gördükleri baz senaryolarında Euro bölgesinin yüzde 0,6 daralmasını, ABD'nin yüzde 2,1 büyümesini, küresel ekonomideki büyümenin ise yüzde 3,3 olarak gerçekleşmesini beklediklerinin söyledi.

Geçen sene dünya ekonomisinin olumsuz gidişatının sürpriz olduğunu, 2012'ye ise temkinli yaklaştıklarını ve işlerin kötü gitmesinin sürpriz oluşturmayacağını belirten Hamzaoğlu, küresel ekonomideki krizin Asya'yı çok fazla etkilemeyeceği, Latin Amerika'yı sınırlı düzeyde etkileyeceği, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesinin ise krizin çok içinde yer alacağı öngörüsünde bulundu.

Türkiye'de hükümetin ve analistlerin dünya genelindeki temkinli duruş ve beklentilerden uzakta bulunduğunu söyleyen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şu anda havadayız. Türkiye 2012'de ayaklarının üzerine mi, kafasının üzerine mi düşecek? 2011'de yüzde 7,9 olacağını düşündüğümüz büyümenin 2012'de yüzde sıfıra gerileyeceğini öngörüyoruz. Yılın ilk yarısında yüzde 2,5 küçülme bekliyoruz. İkinci yarıdaki büyümeyle birlikte senenin genelinde yüzde sıfırlık bir büyüme öngörüyoruz. 2013 için ise iyimseriz. Yüzde 6 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. O yüzden kötümser bir senaryo olmadığını düşünüyoruz. Türkiye'nin orta vadeli çok pozitif bir hikayesi olduğunu düşünüyoruz.''

Hamzaoğlu, ilk yarıda yaşanan gerilemeyi, tekrar denge kazanma süreci olarak değerlendirmek gerektiğini belirterek, halihazırdaki makropolitikaların mevcut eğilimleri beslediğini söyledi.

''2012'de cari açık, GSYH'nın yüzde 5'ine gerileyecek''

Bu yıl için cari açığın GSYH'daki payının yüzde 10'dan yüzde 5'e gerilemesini ve enflasyonun birinci çeyrek sonunda yüzde 11'le zirve yaparak yıl sonunda yüzde 6,5'a gerilemesini beklediklerini aktaran Hamzaoğlu, Türkiye'nin 2012'de yumuşak iniş gerçekleştirmesi için şansa ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Hamzaoğlu, ''Türkiye'nin zayıf karnı cari açık. Hala günde 200-250 milyon dolarlık Döviz talebi var. En azından ilk 3 ayda Avrupa'da bir kriz olmaması lazım. Enflasyon tahminimizde petrol fiyatlarında yükselme senaryosu yok. 2011'de yatırım yapılabilir ülke olma şansını kaçırdık. Türkiye bu gerekleri sağlıyor. Türkiye'yi büyümeye hazır bir makine olarak görüyoruz ama bunun dizginlenmesi gerekiyordu. Dizginlenemedi. Bu sene Türkiye'nin yumuşak inişi yapması, 2013'te yeniden yatırım yapılabilir ülke olma senaryolarını gündeme getirecektir'' değerlendirmesinde bulundu.

''Para politikası daha az soru işareti yaratır nitelikte olmalı''

Yatırım yapılabilir olmada istihdam unsurunun önemine işaret eden Hamzaoğlu, şirketlerin endişeli olduğu bir ortamda geriden gelen bir gösterge olarak işsizlik oranlarının önümüzdeki dönem 2 puan artarak, yüzde 10,4'ten, yüzde 12,4'e çıkacağı beklentisini dile getirdi.

Hamzaoğlu, tüketici kredilerinde, faizlerin yükselmesi, bankaların ve tüketicilerin 'bekle gör' yaklaşımını benimsemesi gibi sebeplerle büyümeyi sıfıra getirecek düzeyde bir gerileme yaşandığını ifade ederken, Avrupa'da stok miktarlarındaki zayıflamaya bağlı olarak, Türkiye'deki tedarikçilerden yapılacak satın almaların azalacağını, bunun da sanayide yavaşlama yaratacağını söyledi.

İşler olumsuz gözükse de, Türkiye'nin krizden kamu maliyesi anlamında çok güçlü çıktığının altını çizen Hamzaoğlu, ''Para politikasının daha az soru işareti yaratır, yatırımcılara bir perspektif çizer nitelikte olması gerekiyor'' dedi.

''İkinci çeyrek itibariyle portföy yatırımlarında artış bekliyoruz''

Konuşmasının ardından soruları yanıtlayan Hamzaoğlu, Merkez Bankası politikaları konusunda şunları kaydetti:

''Ekim itibariyle, Merkez Bankası gecelik faiz koridorunu genişlettiğinden beri, gün yoktur ki, bir yatırımcıya Merkez Bankasının ne yapmaya çalıştığını anlatmayayım. Merkez Bankaları basit ve tahmin edilebilir olmalı. Yatırımcı faizin iki gün sonra ne olacağını kestiremediği bir piyasaya para yatırmak istemeyecektir. İkinci çeyrek itibariyle makro risklerin azaldığı ve önümüzü daha iyi göreceğimiz bir ortamda portföy yatırımlarında artış olacağını düşünüyoruz. Hükümetle ayrıştığımız nokta, hükümetin 'Avrupa'da yaşananlar ortada, bize bir şey olmaz, fonlama buluruz, yurt içinde de şirketler ve tüketiciler harcamaya devam eder' yaklaşımı var. Biz dünyanın böyle olmadığını düşünüyoruz. Bankaların bilançolarının küçülmesi, Türkiye'ye ayrılacak fonların azalması anlamına geliyor. Büyüyelim, yatırım yapalım, ama fonlamayı nereden bulacağız?''

Hamzaoğlu, Son dönemde hızlı büyüyen Türkiye'de geçen iki senede yatırımlarını yapan tüketicilerin, doların, faizin yükseldiği bir ortamda harcama yapmayacağı öngörüsünde bulunurken, Ortadoğu'da da büyümenin yavaşlayacağı düşünüldüğünde Türkiye'nin Avrupa'da kaybettiği pazar payını Ortadoğu'da yakalayamayabileceğini söyledi.