Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, ihtiyatlı bakışlar çerçevesinde, 2012 yılında sektörde aktiflerin yaklaşık yüzde 20, bugünkü verilerle kredilerin yüzde 15 ila 20 arasında büyüyeceğini, karlılığın da 2011 yılındaki karlılığa yakın tutarda olacağını tahmin ettiklerini bildirdi.

Bilgin, Arap Bankalar Birliği, Türkiye Bankalar Birliği ve Dünya Arap Bankacılar Birliği işbirliğiyle düzenlenen ''Arap-Türk Bankacılık ve Finans Forumu''nda yaptığı konuşmada, şu anda Türk finans piyasasının ana oyuncusunun, hakim oyuncunun bankacılık sektörü olduğunu belirtti.

Türk bankacılık sektörünün, genç nüfus ve dinamizme paralel olarak gelecek dönemde özellikle KOBi ve konut kredilerinde yüksek performans göstereceğini vurgulayan Bilgin, ayrıca enerji ve altyapı yatırımlarında yüksek karlılık ve potansiyel bulunduğunu söyledi.

Sektörde ''saf, temiz'' bir sermaye bulunduğunun altını çizen Bilgin, ''Sektörde 2011'de karlılık, bir önceki yıla göre yüzde 10 düşerek 11,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bunun temel sebebi, Merkez Bankası'nın munzam karşılıklarla ilgili aldığı kararlar ve munzam karşılıklara faiz verilmemesidir. Bunları da eklediğiniz zaman aslında sektör, bir önceki yılın karını aşmaktadır'' diye konuştu.

Türk bankacılık sektöründe bilançoların şeffaf olduğunu, hiçbir tehlikeli türev ürün bulunmadığını, sermaye yeterlilik rasyosunun dünyanın ilk ikisine, üçüne girecek durumda olduğunu vurgulayan Bilgin, Türk bankalarının yurt dışında 31 ülkede faaliyet gösterdiğini, son 2-3 yıldır özellikle Batı Avrupa ülkelerinde bazı korumacı, engelleyici tedbirlere rağmen o ülkelerde de başarıyla yola devam edildiğini belirtti.



-''Oran olarak yüzde 13, ama aktifte yüzde 4''-



Arapların Türkiye bankacılığındaki varlığına değinen Bilgin, Türkiye'de 48 banka bulunduğunu, sayı olarak bakıldığında Arap bankalarının yüzde 13'e tekabül ettiğini, ancak aktifteki paylarının sadece yüzde 4 olduğunu, yıllar itibarıyla bu oranının değişmediğini, büyümediğini söyledi.

Türkiye'de ilk 10 banka arasında hiçbir Arap kökenli banka bulunmadığına dikkati çeken Bilgin, şöyle devam etti:

''Katılımcıların (Arap bankaların) cesaret göstermelerini istiyorum. Size potansiyeli yüksek bir pazarı gösteriyoruz. Oyunun kurallarına göre oynandığı, BDDK gibi bir kurumun olduğu, yerli-yabancı, Kuzey-Güney, Doğu-Batı sermayedarı arasında hiçbir fark gözetmeyen bir kurum olduğunu sizlere aktarmak istiyorum. Bu ülkeye yatırım için tekrar cesaret göstermenizi istiyorum.

Sizler profesyonelsiniz. Ben genelde konuşmalarımda banka ismi vermem, ama burada vermek zorundayım. Kuwait Finance House'ın 2011 tüm konsolide karının yüzde 40'ı Türkiye'den gidiyor. Albaraka Grubu'nun Türkiye'deki bankası Albaraka Türk... 2011 karının yüzde 45'ini bu ülke oluşturuyor. Dolayısıyla rakamlar, bu ülkenin bankalarının hem Avrupa'dan gelen yatırımcılar için, hem sizin bölgenizden gelecek bankacılar için Türkiye'deki bankacılık faaliyetinin performansını göstermektedir. Belki de Türk bankacılığı, Türk bankaları, dünyada krizler olduğunda bir anlamda kötü gün dostluğu da göstermektedir.''



-''İhtiyatlı ve temkinli konuşmak''-



Düzenleyici otoritelerin her zaman ihtiyatlı ve temkinli konuşmaları, bu hallerinin muhafaza edilmesinin önemine işaret eden Bilgin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bankaların kasalarından paralar fışkırsa, karlılık oranları yüksek olsa, takibe dönüşüm oranı yüzde sıfır olsa dahi biz temkinli olmak durumundayız. Sizin yanınızda, sizleri uyaran ve bazen kısa dönemde kötü adam olmayı peşinen kabul eden kurumlar var. BDDK da bunlardan biri. Bu ihtiyatlı bakışlar çerçevesinde, 2012 yılına baktığımızda aktiflerin yaklaşık yüzde 20 büyüyeceğini, bugünkü verilerle kredilerin yüzde 15 ila 20 arasında büyüyeceğini, karlılığın da 2011 yılındaki karlılığa yakın tutarda olacağını tahmin ediyoruz.''



-''Yeni banka lisanslarında çok dikkat ediyoruz''-



Bazı Batılı düşünürlere göre Batının eskisinin Doğunun yenisi olduğunu belirten Bilgin, bunun son yıllarda değiştiğini, özellikle Çin, Hindistan, Endonezya, Malezya, Arap ülkelerinden gelen dinamizm ile Türkiye'de bu mantığı değiştirici hamleler olduğunu söyledi.

Batının eskisi Doğunun yenisi yaklaşımının tersi örnekler veren Bilgin, Türkiye'de 5 yıl önce sermaye yeterlilik rasyosunu yüzde 8'den 12'ye yükselttiklerini, likidite zorunluluğu ve bununla ilgili detay regülasyon getirdiklerini hatırlattı.

4 yıldır kar dağıtımında çok hassas davrandıklarını, paraları bankaların içinde bıraktıklarını ve bankaların değerini yükselttiklerini anımsatan Bilgin, şöyle konuştu.

''Zehirli türev ürünlere izin vermiyoruz. Set çektik. Yeni banka lisanslarında çok dikkat ediyoruz. Bundan sonra da dikkatimiz devam edecek. Dolayısıyla Basel III, hepimizin bildiği süreç, aslında bir anlamda bizde yıllar önce başlamıştı. Bundan sonra inşallah sizlerle birlikte Doğunun eskisi, Batının yenisi olacaktır. Elbette ihtiyatı bırakmayacağız. İhtiyatlı bir iyimserlikle yolumuza devam edeceğiz.''



-''Onlarca riski aynı anda yönetme sanatı''-



Bankacılığın onlarca riski aynı anda yönetme sanatı olduğunu vurgulayan Bilgin, bu risklerin dengesini bulmanın bankacıların görevi olduğunu söyledi.

BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, şöyle devam etti:

''Dünya krizle kavrulurken, hala krizin etkileri devam ederken, 2012 yılı içinde Türk bankacılık sektörüne olan teveccühün bir göstergesi olarak yeni banka girişlerinin olabileceğini de tahmin ediyorum. Bunun sinyallerini alıyoruz. Bu arada, 2011 yılında çok hızlı davranan, bu ülkeye inancını, koymayı taahhüt ettiği sermayeyle gösteren sizin bölgenizden bir banka olan Bank Audi'ye de 49. banka olarak sistemde yer alma cesaretini gösterdiği için teşekkür etmek istiyorum.''