Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Merkez Bankası, geçen yılın son çeyreğinde, rezerv değişimleri ile IMF kredileri hariç tutulduğunda, ülkeye 7,8 milyar dolar sermaye girişi gerçekleştiğini bildirdi.

Merkez Bankası'nın 2011 yılının son çeyreğine ilişkin Ödemeler Dengesi Raporu'na göre, bu dönemde, diğer sektör net kredi kullanıcısı olurken, bankaların ve diğer sektörlerin uzun ve kısa vadeli kredileri, borç senetleri ile doğrudan yabancı yatırımlar sermaye girişlerinin temel kaynakları oldu.

Türkiye'de uygulanan makro iktisadi tedbirler paralelinde iç talebin yavaşlamasına bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinden itibaren büyüme hızı yavaşlamaya başladı, iç talep ve dış talep arasındaki ayrışma hız kesti.

Diğer taraftan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerdeki artışa ve risk iştahındaki bozulmaya paralel olarak yaşanan sermaye çıkışları neticesinde, Türk lirası değer kaybetti.

Yurtiçi talepteki yavaşlamaya bağlı olarak yılın ikinci yarısında mevsimsellikten arındırılmış ithalat önemli ölçüde yavaşladı.

Küresel sorunların dış talebi sınırlamaya devam etmesine rağmen döviz kuru hareketlerinin sağladığı rekabet avantajı ve pazar çeşitlendirmesiyle ihracat ılımlı bir seyir izledi. Bu durum yılın ikinci yarısında cari açıktaki hızlı artış eğiliminin kontrol altına alınmasına katkıda bulundu.



-Dış ticaret açığı

Ödemeler dengesi tanımlamasına göre dış ticaret açığı, 2011 yılının son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 oranında artarak, 19,4 milyar dolar oldu. Yıl genelinde ise yüzde 58,4 oranında artarak 89,4 milyar dolara ulaştı.

2011 yılında cari işlemler açığı 77,1 milyar dolar oldu. Cari işlemler dengesinin GSYİH'ye oranı 2011 yılında yüzde 9,7'ye ulaşırken, enerji hariç değerlendirildiğinde söz konusu oran yüzde 3,6 oldu.

Net hizmet gelirleri 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 18,2 oranında arttı. Söz konusu kalemdeki en büyük katkı ise net turizm geliri ve diğer taşımacılık geliri alt kalemlerinden kaynaklandı.

2011 yılının dördüncü çeyreğinde, rezerv değişimleri (TCMB, bankalar ve diğer sektörler) ile IMF kredileri hariç tutulduğunda, 7,8 milyar dolar sermaye girişi gerçekleşti.

Bu dönemde, diğer sektör net kredi kullanıcısı olurken, bankaların ve diğer sektörlerin uzun ve kısa vadeli kredileri, borç senetleri ile doğrudan yabancı yatırımlar sermaye girişlerinin temel kaynakları oldu.

Yine bu dönemde finansman kaynakları içinde portföy yatırımları ile kısa vadeli sermaye girişlerinin payının azaldığı, doğrudan yabancı yatırımlar ve uzun vadeli sermaye girişlerinin payının ise arttığı gözlendi.

Türkiye'deki yerleşiklerin yurt dışı yerleşiklerden olan finansal alacakları ve rezerv varlıkları ile yurt dışı yerleşiklere olan finansal yükümlülüklerinin belli bir tarihteki stok değerini gösteren Uluslararası Yatırım Pozisyonu'na göre, 2011 yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin yurt dışı varlıkları 176,5 milyar dolar, yükümlülükleri ise 500,2 milyar dolar olarak gerçekleşti.