Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

İspanya'daki iki büyük işçi sendikası CC.OO. ve UGT, tek başına iktidarda olan sağcı hükümetin, ekonomik krizi atlatmak için çıkarmak istediği iş reformuna karşı ülkedeki 60 kentte gösteri düzenledi.

Geçtiğimiz Aralık ayında göreve gelen hükümetin, meclise sunduğu ve çıkarmakta kararlı olduğu iş reformuna karşı ikinci kez sokaklara dökülen işçiler, sözkonusu yeni iş yasasında değişiklikler yapması için hükümete ''diyalog ve müzakere'' çağrısında bulundu. 29 Mart'ta genel grev kararı alan işçi sendikaları, iş reformunu ''demokrasi tarihinde işçilere yönelik en agresif hamle'' olarak değerlendirdi.

''Faydasız ve etkisiz iş reformuna hayır, haklarını ve kamu hizmetlerini savun'' yazılı ana pankart altında yapılan Madrid'deki gösterilerde, ''Ekmek yoksa barış da yok'', ''İş reformu: yasal şiddet'', ''Şiddet: 600 avro maaştır'', ''Senin ganimetin benim krizim'', ''Kral ve din adamlarına da tam kesinti'', ''Sosyal paktı bozuyorsunuz'', ''Buna kriz diyorlar, oysa kapitalizm'' ''Genel grev, genel grev...'' şeklinde pankartlar açıldı ve sloganlar atıldı.

CC.OO. ve UGT sendikalarının liderleri de gazetecilere yaptıkları değerlendirmelerde, iktidarın ''bilinmez ve çok tehlikeli bir yolda'' olduğunu savunarak, iş reformunun yürürlüğe girmesi halinde ''ülkede sosyal anlamda kalıcı bir gerileme olacağı'' iddiasında bulundular.

Bu arada Madrid'deki gösterilere katılan ve AA muhabirine demeç veren Jose Manuel adlı bir işçi, ''Hükümete 'işçiler ile oynayamaz' mesajını vermek için buradayız. Bu yeni yasa işçileri 30 yıl geriye götürüyor. Bu zamana kadar yapılan tüm görüşmeler, kazanılan sosyal haklar kaybediliyor'' dedi. Ekonomik kriz gerçeğinin farkında olduklarını ancak alınan önlemleri eleştirdiklerini kaydeden Jose Manuel, ''Tüm önlemler yüksek sınıfı değil alt sınıfı, normal, işçi insanları etkiliyor. İnsanlar artık krizin bahane edilip sosyal, sendikal, hukuki haklarını kaybetmekten bıktı. Eğer hükümet geri adım atmazsa, büyük olasılıkla daha fazla insan sokaklara dökülecek. Müzakere masasına oturmak zorundalar'' dedi.

CC.OO. sendikasının kadın kolları sözcüsü Maria Jesus da ''İşçi haklarına yönelik kötü bir saldırıya karşı olmak için buradayız. Hükümetin meşruluğu yok. 11 milyon kişinin oyuna sahip. İspanyol halkının tamamını temsil etmiyor. Bu yasa İspanya'daki tüm işçileri etkileyecek. Patronlara yarayan, işçileri bedava işten çıkartan, şirketleri daha çok yolsuzluğa iten bir yasa. İşçilerin büyük çoğunluğu, greve katılacaktır'' değerlendirmesini yaptı.

Hükümetin ''tarihi bir reform'' olarak sunduğu iş reformu, özellikle işten çıkarılmaların artık daha kolay ve işveren için daha ucuza mal olacak olmasından dolayı tepki çekiyor. Mevcut yasaya göre sabit sözleşmeli bir işçinin işten çıkarılması halinde tazminat olarak yıl başına 45 iş günü ve maksimum 42 aylık maaş verilirken, reform paketinde bu, yılda 33 iş günü ve maksimum 24 ay maaşa indiriliyor. Hükümet, geri adım atmayacağını açıkladığı yeni yasanın, KOBİ'lere ve 30 yaş altı gençlere yeni iş imkanları ve fırsatlar sunduğunu da savunuyor.

İspanya, yüzde 25 oranını bulan ve 5 milyonu geçen işsiz sayısı ile AB ülkeleri arasında işsizlik sorununun en çok yaşandığı ülkelerin başında geliyor.

AA