Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Avrupalı regülatörlerin, bankaların daha fazla sermaye tutması çağrıları, Euro Bölgesi'nin finansal sektörünün sağlığına ilişkin endişeleri artırıyor. Çağrıların istikrarsızlığı artırdığını savunan Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS), bunun şirket ve hanehalkına verilen kredilerde sıkışıklığa neden olduğunu belirtti.

Merkez bankalarının bankası olarak da nitelenen BIS, geçtiğimiz Ekim ayında açıklanan, Euro Bölgesi'ndeki bankaların sermaye desteklerini yükseltmeleri, Tier 1 kalemlerini Haziran itibariye yüzde 9 oranına çıkarmalarını kapsayan zorunlulukların, kredi verme korkularını geri getirerek ve varlık satışlarını tetikleyerek, sistemi istikrarsızlaştırdığına dikkat çekti.

Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında tırmanan fonlama sıkıntılarının Avrupalı bankaların varlık satmak ve kredi vermelerini düşüreceğine ilişkin korkuları artırmak suretiyle "reel ekonomik aktiviteyi zayıflattığını" savunan BIS, yeni düzenlemelerin de bu korkuları derinleştirdiğini söyledi.

Euro Bölgesi bankaları 2011'in sonlarında ve 2012'nin başlarında varlık sattı ve özellikle dolar ve risk ağırlığı fazla olan bazı kredilerini azalttı.

Organizasyonun son değerlendirmesine göre, Euro Bölgesi'ndeki finansal kuruluşların kredileri 2011'in son çeyreğinde yüzde 0.5 düştü. Ancak bu etki, diğer bankaların, varlık yöneticilerin ve tahvil yatırımcılarının Avrupalı bankaların işini almasıyla büyük oranda dengelendi.

Yeniden sermayelendirme hamlesinin ardındaki Avrupa Birliği'nin bankacılık regülatörü Avrupa Bankacılık Otoritesi, geçtiğimiz yılın sonunda, bölgenin en büyük bankalarının 30'unun zorunlulukları yerine getirmek için 115 milyar euroluk yeni sermaye yaratmaları gerektiğini söylemişti.

BIS de benzer hamleler talep etti

Diğer yandan Basel Bankacılık Komisyonu BIS de küresel krizin ardından bankalardan benzer talepte bulunmuş, ancak bunun için daha uzun süre vermişti.

BIS, Aralık'ta EBA'nın bankaları yüzde 9 sermaye hedefini tutturmak için varlıklarını yeniden düzenlemelerinden caydıran açıklamasını övmüş, Avrupa Merkez Bankası'nın finansal sisteme ekstra likidite sağlamasını da desteklemişti.