Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 5,75'te sabit tutulmasına karar verdi. Kurul, gecelik faiz oranlarını borçlanmada yüzde 5 düzeyinde, borç vermede ise yüzde 11,5'te sabit tuttu.

Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranının yüzde 0 düzeyinde, borç verme faiz oranının da yüzde 14,5'te sabit tutulduğu kaydedildi.

Açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit ettiği belirtildi. Yılın ilk çeyreğinde tüketim talebinde belirgin bir yavaşlama gözlenirken öncü verilerin ikinci çeyrek için ılımlı bir toparlanmaya işaret ettiği bildirildi.

İhracatın istikrarlı artış eğilimini koruduğu, bu doğrultuda, cari işlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceğinin öngörüldüğü kaydedildi.

Enflasyonun mayıs ayında kayda değer bir düşüş göstermesi beklense de yılın son çeyreğine kadar hedefin belirgin olarak üzerinde seyredeceği tahmin edildiği kaydedilirken, bu doğrultuda fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak amacıyla önümüzdeki dönemde mevcut sıkı duruşun korunacağı belirtildi. Bu çerçevede Kurul'un, Nisan Enflasyon Raporunda yer alan yüzde 6,5 düzeyindeki yıl sonu enflasyon tahminini koruduğu vurgulandı.

Kurul, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağını belirtirken, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerin dikkatle takip edileceğini, Türk Lirası fonlama miktarının gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacağını kaydetti. Bu çerçevede, gerektiğinde daha kısa süreli ek parasal sıkılaştırmaların da kullanılabileceği ifade edildi.

ZORUNLU KARŞILIK KARARI

Merkez Bankası, Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yabancı para olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırı yeni uygulamayla yüzde 45'e yükseltti.

Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkların Döviz cinsinden tutulabilmesine ilişkin duyurusunda, 27 Ekim 2011 tarihinde Merkez Bankası'nca alınan kararlar doğrultusunda, bankacılık sisteminin Türk Lirası likidite ihtiyacının kalıcı bir yöntemle ve daha düşük bir maliyetle karşılanabilmesi ve aynı zamanda Bankanın döviz rezervlerinin desteklenmesi amacıyla Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yabancı para olarak tutulabilecek kısmına ilişkin üst sınırın yüzde 20'den yüzde 40'a yükseltildiği hatırlatıldı.

Bankaların bu imkandan büyük ölçüde ve istikrarlı olarak yararlanmakta olduğu, kullanım oranının sektör genelinde yüzde 90 civarında gerçekleştiği vurgulanan duyuruda, şöyle denildi:

''Yeni uygulamayla söz konusu imkanın üst sınırı yüzde 45'e yükseltilirken, Türk Lirası zorunlu karşılık yükümlülüklerinin ilk yüzde 40'lık dilimine denk gelen tutarı önceden olduğu gibi '1', yüzde 5'lik ikinci dilimine denk gelen tutarı '1,4' katsayısıyla çarpılmak suretiyle bulunan toplam tutar üzerinden ABD Doları ve/veya euro döviz cinslerinden tesis edilebilecektir. Bu uygulama ile Türk Lirası zorunlu karşılıkların Türk Lirası veya döviz cinsinden tesis edilmesindeki maliyet farkının azaltılması ve bankaların yeni imkanı likidite gereksinimleri doğrultusunda serbestçe kullanabilmeleri amaçlanmıştır. Bankalar, ileride ihtiyaç duymaları halinde, döviz likiditesi dilimini öncelikle kullanmayı tercih edeceklerdir.

Mevcut imkan dahilinde Türk Lirası zorunlu karşılıklar için 10,9 milyar ABD Doları tutulmakta olup, sağlanan ek imkanın aynı oranlarda kullanılması halinde, Bankamız rezervlerinde yaklaşık 2,1 milyar ABD Doları artış olacak, piyasaya ise 2,8 milyar TL likidite sağlanacaktır. Uygulama, 8 Haziran 2012 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis dönemi 22 Haziran 2012 tarihinde başlayacaktır.''