Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Dışişleri Bakanlığı, askeri uçağın düşürülmesine ilişkin, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklar mahfuz tutularak hareket edileceğini ve alınması gereken mukabil önlemlerin kararlılıkla alınacağını bildirdi.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, test ve eğitim görevi icra eden silahsız bir RF-4 uçağının 22 Haziran 2012 tarihinde saat 11.58'de Lazkiye'nin 13 mil açığında, uluslararası hava sahasında Suriye tarafından vurulması ve bunun sonucunda Suriye karasularına düşmesi üzerine, dün (23 Haziran) Suriye'nin İstanbul Başkonsolosluğu'na bir nota verilerek, ''Türk uçağının herhangi bir uyarı olmadan düşürülmesinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceği ve bu saldırının sorumluluğunun tamamen Suriye tarafına ait olduğunun'' bildirildiği kaydedildi.

Açıklamada şunlar belirtildi:

''Her türlü iyi niyet ve iyi komşuluk prensiplerine aykırı olan bu saldırgan eylemin, uluslararası hukukun açık ve vahim bir ihlalini teşkil ettiği; Türk Hükümeti'nin, halen kayıp olan pilotlarımız ve uçağımız için tarafımızdan tespit edilecek zaman ve zeminde alınacak mukabil önlemler ve atılacak adımlarla ilgili uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarını mahfuz tuttuğu da bu notayla vurgulanmıştır.

Sayın Bakanımız, olay hakkındaki bilgileri ve konuya ilişkin değerlendirmelerimizi uluslararası toplumun önde gelen ülkelerinden ve örgütlerinden muhataplarıyla paylaşmak amacıyla, dünden bu yana yoğun bir telefon trafiği yürütmektedir.''

Açıklamada, Ankara'da mukim büyükelçi ve askeri ataşeleri olay hakkındaki bilgilendirmek ve konuya ilişkin değerlendirmeleri paylaşmak amacıyla, bugün Dışişleri Bakanlığı'nda bir dizi bilgilendirme toplantısının düzenlendiği ifade edildi.

Türkiye'nin olayla ilgili NATO'dan talep ettiği toplantıya ilişkin bilgilerin de yer aldığı açıklamada şunlar kaydedildi:

''Olay hakkında ülkemizce bilgi verilmesi amacıyla NATO Konseyi'nin, Kuzey Atlantik Antlaşması'nın 4. maddesi çerçevesinde önümüzdeki hafta içinde toplantıya çağrılması için NATO nezdindeki Daimi Temsilciliğimizce gerekli girişimlerde bulunulmuştur.

Olaya ilişkin görüş ve tepkilerimizin BM nezdinde kayda geçirilmesini teminen BM Genel Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyi Başkanı'na eşzamanlı birer mektup gönderilmektedir.

Türkiye, uluslararası sularda silahsız bir şekilde seyreden bir uçağımıza yönelik bu saldırgan eylem karşısında, uluslararası hukuktan kaynaklanan tüm haklarını mahfuz tutarak hareket edecek, alınması gereken mukabil önlemleri kararlılıkla alacaktır.''