Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) Genel Koordinatörü Hayri Erce, bu yıl, 800-850 bin adetler civarında toplam otomotiv pazarının oluşmasını öngördüklerini belirterek, ''Merkez Bankası'nın faiz koridorunu daraltması tüketici faizlerinde düşüşe neden olabilir. Faizlerdeki olası bir düşüş ise otomobil satışlarına olumlu yansır'' dedi.

Erce, AA'ya yaptığı açıklamada bu yılın 8 ayındaki pazarın geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslanmasının çok da doğru olmayacağını, geçen yılın kendine özgü dinamikleri olan bir yıl olduğunu kaydetti.

Erce, geçen yıl otomotiv pazarının yılın ilk 6 ayında çok hızlı büyüdüğünü, ikinci 6 ayında ise bu büyümenin önce duraklamaya sonra da yerini küçülmeye bıraktığını hatırlattı.

2012 yılına geçen yıl yapılan ÖTV artışının etkisi ile başladıklarını dile getiren Erce, bunun yanında Merkez Bankasının ekonomiyi soğutma tedbirleri kapsamında aldığı kararların yansımaları nedeni ile bu yıla otomotiv pazarında satış yönünden çok hızlı bir giriş yapılamadığını anlattı.

Erce, otomobil satışlarında Temmuz ve Ağustos aylarında nispi bir toparlanama görülse de, hafif ticari araç pazarında bu toparlanmanın hissedilemediğini, hafif ticari araç pazarının, geçen yılın gerisinde kaldığını kaydetti.

Enflasyonda ve faizlerdeki düşüşün ve kredi faiz oranlarındaki geriye çekilişin, Temmuz ile Ağustos aylarında otomobil pazarını hareketlendirdiğini dile getiren Erce, ancak Türkiye'nin içinde bulunduğu düşük büyüme sürecinin, ticari araç pazarına olumsuz yansımaya devam ettiğini söyledi.

Hayri Erce, geçen yıl hafif ticari araçlarda gerçekleşen 5 puanlık ÖTV artışının da bu segmentteki daralmaya etkisi olduğunu ifade ederek, bunun için hafif ticari araç segmentinde toparlanmanın görülemediğini dile getirdi.

Yıl sonuna kadar sektör olarak majör bir değişiklik beklemediklerini aktaran Erce, ''Otomotiv pazarı şu anda bir daralma sürecinde. 2011 yılına göre bu yılı daha düşük bir satış adedi ile kapatacağız. Bizim tahminimiz 800-850 bin adet arasında toplam pazar. Otomobile baktığımız zaman 1600 CC altı araçlardaki daralma yüzde 8 ama 1600 CC'nin üzerinde, vergi artışı olan araçlarda ise yüzde 36'lık bir daralma var. Yine hafif ticari araçlardaki daralma yüzde 24'ler civarında'' diye konuştu.

-ÖTV artışı

Erce, geçtiğimiz aylarda teşvik sisteminin açıklandığını anımsatarak, bu teşvik sistemi ile Türkiye'nin zayıf noktalarının tespit edildiğini, bunların değiştirilmesinin ve güçlendirilmesinin altının çizildiğini belirtti.

Gerek yerli gerek yabancı sermayenin çok ciddi bir şekilde bu teşvik sistemini incelediğini ve kendilerine göre pozisyon belirlemeye çalıştığını anlatan Erce, şunları kaydetti:

''Otomotivde ÖTV'de yapılan bir artış Türkiye'de yatırım yapmayı düşünen uluslararası otomotiv firmalarının duraksamasına neden olabilir. Nasıl bakılıyor biliyor musunuz? 2011 yılında otomotivde bir vergi düzenlemesi yapıldı. 2012'de de yapılırsa, burada sürekli bir şeyler değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor gibi bir izlenim yaratmış oluyoruz. Bu da ister istemez, yatırım yapacak firmalar 'dur bakalım, başka ne değişecek', diyor.

Yatırım konusunda uluslararası firmalar bilinmeyenleri sevmezler, önlerini görmek isterler. Türkiye de bu anlamda makro ekonomik olarak çok büyük mesafe kat etti. Bugün artık Türkiye'de hızlı kur ve faiz dalgalanmaları yok. O anlamda bütün uluslararası firmalar, yerli sermayede önünü daha rahat görebiliyor.''

-''Merkez'in kararından sonra, kredi faizleri düşerse otomobil satışları artar''

Erce, uluslararası sermayenin Türkiye'ye gelmesi gerektiğine işaret ederek, Türkiye'nin bu anlamdaki sermaye girişinin son derece düşük olduğunu, yabancı sermayeye Türkiye'nin ihtiyacı bulunduğunu söyledi.

Merkez Bankası'nın faiz koridorunu daraltmasının tüketici faizlerinde düşüşe neden olabileceğini ifade eden Erce, faizlerdeki olası bir düşüşün ise otomobil satışlarına olumlu yansıyacağını vurguladı.

Ticari araçta satın alma motivasyonunun biraz daha farklı olduğuna dikkati çeken Erce, ''O bir yatırım enstrümanı olduğu için, insanlar işlerini büyütecekse, bu kararı alabiliyorsa, önlerini görebiliyorsa, o zaman gidip ticari vasıta alıyorlar. Eğer düşük büyüme sürecinden daha hızlı büyüme sürecine çıkılamaz ise faizler düşse bile ticari vasıta satışlarındaki canlanmanın otomobilden daha az olduğunu görürüz'' değerlendirmesini de yaptı.