Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Güney Afrika Ekonomik Kalkınma Bakanı İbrahim Patel'in, iki ülke arasında bir tercihli ticaret anlaşması olabileceğini söylediğini belirterek, ''Birlikte çalışmaya başlayacağız. Aksi halde, bunu söylemek zorundayım. 2013 yılının sonundan itibaren Güney Afrika ürünlerinin Türkiye'ye tavizli girişi ortadan kalkıyor. O zaman biz de size gümrük uygulamaya başlayacağız, haberiniz olsun'' dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Güney Afrika'nın Johannesburg kentine gelen Çağlayan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ile Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Gallegher Fuar Merkezi'nde düzenlenen Türkiye-Güney Afrika İş Forumu'nun açılışına katıldı.

Çağlayan, burada yaptığı konuşmada, başkalarının Afrika Kıtası'na ve Güney Afrika'ya bakarken yer altındaki madenleri, petrol kaynaklarını, buna karşın Türkiye'nin ise Afrika'ya bakarken Kıta'nın beşeri sermayesini gördüğünü söyledi.

Türkiye ile Afrika'nın ticaret hacminin her geçen yıl arttığını belirten Çağlayan, bundan 8-9 yıl önce Güney Afrika ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 410 milyon dolar olduğunu ancak bu rakamın 2011 yılı itibarıyla 2,5 milyar dolara ulaştığını ifade etti.

Bakan Çağlayan, söz konusu ticarette bir balans bozukluğu olduğuna işaret ederek, ''Maalesef Türkiye ile Güney Afrika'nın aracı 4 teker üstüne gitmiyor, iki teker üstüne gidiyor. Biraz Güney Afrika tarafına yatmış durumda. Bizim Türkiye tarafındaki tekerler havada gidiyor. Neden? Çünkü Güney Afrika'nın bize ihracatı 2 milyar dolar, bizim ihracatımız ise sadece 510 milyon dolar. 1,5 milyar dolar dış ticaret açığı veriyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'nin bu dengesizliğe rağmen, tüm Afrika Kıtası ile ilişkileri güçlendirme gayretinde olduğunu dile getiren Çağlayan, 2003 yılında Türkiye'nin Afrika ile toplam ticaret hacminin 5,4 milyar dolar olduğunu, bu rakamın geçen yılın sonu itibarıyla 20 milyar dolara ulaştığını bildirdi.

Bakan Çağlayan, söz konusu rakamın bu yıl sonunda 25 milyar dolara ulaşacağını söyledi.

''Aramızdaki ticaret hacmini söylemeye dilim varmıyor''

Güney Afrika'nın da Türkiye'nin de genç bir nüfusa sahip olduğunu belirten Çağlayan, bunun önemli bir avantaj olduğunu vurguladı.

İki ülkenin toplam nüfusunun 126 milyon, milli gelirinin 1,2 trilyon dolardan fazla, dış ticaret hacminin ise 580 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Çağlayan, şöyle devam etti:

''Peki, 580 milyar dolarda Güney Afrika ile Türkiye'nin payı ne? Yani söylemeye bile dilim varmıyor, sadece 2,5 milyar dolar. Aradaki böylesine yakın dostluğa, 580 milyar dolarlık potansiyele rağmen 2,5 milyar dolarlık ticaret hacmini ben yakıştırmıyorum. Şu anda Türkiye ile Güney Afrika arasında üretilen ürünlere baktığımızda birbirine rakip olan değil, birbirini tamamlayan ürünler var, bunu değerlendirmemiz lazım. İki ülke arasındaki ticaretin bana göre en az 10 milyar dolar olması lazım. Tüm planlarımızı buna göre yapmalıyız.''

''Türkiye'ye karşı haksız bir rekabet oluşuyor''

Siyasetçiler olarak girişimcilere en uygun ortamı hazırlamak zorunda olduklarını dile getiren Çağlayan, üçüncü ülkelerde de ortak işler yapılması gerektiğini bildirdi.

Bunun için Türkiye'nin de Güney Afrika'nın da önemli bir jeopolitiğe sahip olduğunun altını çizen Çağlayan, girişimcileri, bu imkanları değerlendirmeye davet etti.

Yabancı yatırımcıların, gittikleri ülkede adeta göçmen kuşlar gibi olduğunu dile getiren Çağlayan, bu göçmen kuşlara sahip çıkılması gerektiğini söyledi.

Bir konudan ise oldukça muzdarip olduğunu vurgulayan Çağlayan, şöyle devam etti:

''Güney Afrika ile Avrupa Birliği (AB) arasında serbest ticaret anlaşması var. Biz de 17 yıldır AB ile Gümrük Birliği Anlaşması yapmışız ancak Güney Afrika ile serbest ticaret anlaşması yapma müzakeresine dahi dostlarımız yanaşmıyor. Şimdi burada Türkiye'ye karşı haksız bir rekabet oluşuyor. Tabi burada kabahatin büyüğü AB'de. AB, benimle gümrük birliği yaptığı için kendisi de serbest ticaret anlaşması yaptığı bir ülkeye, Türkiye ile de yapmasını şart koşmalıdır ama AB çifte standart, ikiyüzlü olduğu için bunu yapmıyor. Ancak biz, Güney Afrika ile Türkiye arasındaki ticarette diyoruz ki gelin bunu centilmenlik içinde yapalım. Değerli Bakan, İbrahim kardeşim, 'Tercihli ticaret anlaşması olabilir' dedi. Birlikte çalışmaya başlayacağız. Aksi halde, bunu söylemek zorundayım. Şu anda Güney Afrika ürünlerinin ülkemizde avantajlı girme, düşük gümrük vergisiyle girme avantajı 2013'ün sonunda bitiyor. 2013 yılının sonundan itibaren Güney Afrika ürünlerinin bu şekilde Türkiye'ye tavizli girişi ortadan kalkıyor. O zaman biz de size gümrük uygulamaya başlayacağız, haberiniz olsun. Bunun için ümit ediyorum ki en kısa süre içinde bir araya geleceğiz, bunu dengeli hale getireceğiz. Bu noktada aramızda ciddi bir fikir ayrılığı olmadığını biliyorum, görüyorum. Biz küresel krizlerden çıkışın yolunun küresel işbirliklerinden geçtiğine inanıyoruz. Onun için buradayız. Gelin işbirliklerimizi artıralım.''

''Hızlı balık yavaş balığı yutuyor''

Dünyada rekabetin yapısının değiştiğini dile getiren Çağlayan, 2008'deki küresel finansal krizin, dünyadaki birçok ''büyük'' şirketi tarihe gömdüğünü söyledi.

Çağlayan, bu yapıların daha da değişeceğine değinerek, ''Bırakın siz rekabetin şartlarının değişmesini, balıkların bile huyu değişti. Eskiden 'büyük balık küçük balığı yutar' derlerdi, şimdi hızlı balık yavaş balığı yutuyor. Ne kadar hızlıysanız o kadar ayakta kalıyorsunuz'' dedi.

''İnsanlara daha yüksek refah düzeyi vaat ediyoruz''

Gauteng Eyaleti Başbakanı Nomvula Mokanyan da Johannesburg'un, Güney Afrika'nın ekonomi merkezi olduğunu söyledi.

Bu tür toplantıların ve görüşmelerin, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirdiğini belirten Mokanyan, iki ülke arasında sürdürülebilir bir ekonomik canlılık ve ilişki kurmak istediklerini ifade etti.

Eyaletlerinin, yatırımcılara çok önemli fırsatlar sunduğunu dile getiren Mokanyan, ''Eyalet olarak insanlara daha yüksek refah düzeyi vadediyoruz. Gauteng, dünya çapında alt yapıya sahip bir eyalet. Ulaşım ve teknoloji imkanları çok yüksek. Afrika'ya girmek istiyorsanız, bunun yolu Gauteng eyaletinden geçiyor'' dedi.

Güney Afrika Hükümeti'nin, aldığı bir kararla bu yıl içinde 5 milyon kişiye iş imkanı sunmayı hedeflediğini belirten Mokanyan, ülkelerinde iş yapma imkanlarını geliştirmek için ellerinden gelen her adımı attıklarını sözlerine ekledi.

''Güney Afrika, Türkiye'nin stratejik ortağı olmaya hazır''

Güney Afrika Ekonomik Kalkınma Bakanı İbrahim Patel ise Güney Afrika'nın şu an baharı yaşadığına değinerek, yapılacak toplantılarla iki ülke ekonomisinin, Güney Afrika'daki ağaçlar gibi yeşereceğini söyledi.

Güney Afrika'nın son yıllarda demokratikleşme yönünde önemli adımlar attığını vurgulayan Patel, ülkenin, küresel kriz döneminde bile büyümesini sürdürdüğünü, güçlü bir ekonomiye sahip olduklarını ifade etti.

Patel, dünyada önemli firmaların Afrika Kıtası için Güney Afrika'yı merkez olarak seçtiklerini belirterek, şunları kaydetti:

''Türkiye ile ekonomik ilişkilerimiz, bizim için oldukça büyük önem arz ediyor ancak şu ana kadar biz ticari ilişkilerimizi çok iyi geliştiremedik. Şu anda Türkiye, bizim ticari ilişkilerimiz açısından 34. ülke konumunda. Biz, ticaret hacmini geliştirmeyi ve ticaretin kalitesini artırmayı istiyoruz. Güney Afrika, Türk sanayicileri için çok önemli bir pazar, Türk şirketleri için bir üretim üssü olabiliriz. Öncelikle tarımsal ürün işleme, madenlerin işlenmesi konularında ve ilaç, otomotiv, uzay ile havacılık sektörlerinde büyük imkanlarımız var. Türk yatırımcılara sesleniyorum buradan. Lütfen ülkemize gelin ve yatırım yapın. Güney Afrika, Türkiye'nin stratejik ortağı olmaya hazır.''