Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

Son dönemde başta Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan olmak üzere bazı bakanların yaptığı sert açıklamalar karşısında TCMB, "Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Bağımsızlık" isimli kitapçık yayınladı.

Kitapçıkta “Merkez, nihai hedefe ulaşmak için kullanılacak para politikası araçlarını ve yöntemlerini hükümetin veya bir başka otoritenin onayına gerek duymadan serbestçe kullanabilir” denildi.
 
Merkez Bankası’nın bağımsızlık sınıflandırması ise “Araç, amaç, finansal ve kurumsal” olmak üzere dörde ayrılıyor.

Kitapçıkta merkez bankacılığının tarihsel gelişimi, zaman içinde değişen görevleri gibi ve bağımsızlığın neden şart olduğu gibi konular işlenirken, merkez bankalarının neden hükümetten bağımsız olduğunun açıklandığı bölümde ince eleştiriler dikkat çekiyor.

TCMB’nin kitapçığında hükümetler hakkında yazılan bölümde şu dikkat çekici ifadelere yer verildi:

"Kükümetler zaman zaman seçim süreçlerine odaklanabilirler. böyle dönemlerde önceden ilan edilen ve optimal görünen politikaların uygulanmasından sapma eğiliminde olabilmektedir. akılcı beklentilere sahip ekonomik birimler hükümetlerin bu tercihini tahmin ederek beklentilerini buna göre güncelleyecektir. Sonuçta ekonomik büyüme sağlanamazken uzun vadede daha yüksek bir enflasyon oranı gerçekleşecektir."

Merkez bankasının temel görevlerinden olan fiyat istikrarını riske edebilecek bazı unsurlar ise politika uygulayıcıların ekonomiyi kapasitesinin üzerinde çalıştırma istekleri veya yüksek kamu borçlarını merkez bankası kaynakları ile finanse etme eğilimleri olarak belirtiliyor.
 
TCMB ile özellikle faiz oranları ile ilgili çok sayıda açıklama yapan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Şubat başında "Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın Türkiye ekonomisi için ‘Uçaktan indik, karayoluyla ilerliyoruz’ sözlerine tepki gösterip, "Türkiye’nin uçmaya ihtiyacı var. Başçı hükümetin bir memurudur. Kendini hükümetin yerine koymamalı” demişti.