Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından yapılan araştırmaya göre, kanuni zorunluluk nedeniyle çalıştırılanların oranı yaklaşık yüzde 6,5 oldu.

TİSK'in 2011 Çalışma İstatistikleri ve İşgücü Maliyeti Araştırması kapsamında 13 işkolunda Aralık 2011 sonu itibariyle 66 bin 161 işçi çalıştıran 236 işyerine ilişkin veriler derlendi.

Buna göre, söz konusu işyerlerinde 2 bin 575 özürlü, 761 eski hükümlü ve bin 41 terör mağduru, işyeri hekimi, hemşire, sağlık memuru, çevre mühendisi, iş güvenliği uzmanı, ilk yardımcı, avukat, eğitici personel olmak üzere toplam 4 bin 350 kişinin çeşitli kanunlarla getirilen zorunlu istihdam yükümlülüğü çerçevesinde istihdam edildiği belirlendi.

Böylece zorunlu istihdam kapsamında çalıştırılanların toplamının işçi sayısına oranı yüzde 6,57 olarak gerçekleşti.

Zorunlu istihdam yükümlülüğü gereğince istihdam edilen gruplar arasında 13 işkolunda genel ortalama olarak en yüksek oran yüzde 3,89 ile özürlü istihdamında oldu.

-İstihdam zorunluğu getiren kanun ve yönetmelikler-

TİSK'in zorunlu istihdama ilişkin yaptığı çalışmada, işletmelerin zorunlu istihdam konusunda karşı karşıya kaldığı yükümlülükler şöyle:

-İş Kanunu uyarınca 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerleri yüzde 3 oranında özürlü,
Bütün işyerlerinde işyeri hekimi, işyeri hemşiresi veya sağlık memuru,
Bütün işyerlerinde iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik eleman,

-Avukatlık Kanunu uyarınca 250 bin lira sermayeli işyerleri ile üye sayısı 100'ü aşan kooperatiflerin avukat,

-Mesleki Eğitim Kanunu uyarınca 200 ve daha fazla personel istihdam eden işletmelerde kurulması öngörülen eğitim birimi için usta öğretici veya eğitici personel,

-Maden Kanunu uyarınca maden işletmelerinde teknik nezaretçi olarak maden mühendisi,

-Çevre Kanunu, Çevre Denetimi Yönetmeliği, Çevre Kanunu'nca Alınması Gereken Lisans ve İzinler Hakkında Yönetmelik uyarınca çevreye kirletici etkisi yüksek olan işletmelerde çevre görevlisi çalıştırılması gerekiyor.

-Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun uyarınca gıda üreten işyerlerinde sorumlu yönetici,

-Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği uyarınca elektrik mühendisi,

-Enerji Verimliliği Kanunu uyarınca kanun kapsamındaki işyerlerinde enerji yöneticisi,

-İlkyardım Yönetmeliği uyarınca çalıştırılan işçi sayısına bağlı olarak sayısı artan ilk yardımcı,

-Sermaye Piyasası Kanunu'na (SPK) Tabi Ortaklıkların Uyacakları Esaslar Hakkında Tebliğ uyarınca, payları Borsada işlem gören ortaklıklarda, SPK mevzuatından kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesinde ve kurumsal yönetim uygulamalarında koordinasyonu sağlayan üst düzey bir personel bulundurmak.

Ayrıca yine çalıştırılan işçi sayısına bağlı olan kreş, emzirme odası açma, eğitim birimi kurma, işyeri sağlık birimi oluşturma, çevre yönetim birimi kurma gibi yükümlülükler bulunuyor.

-''Birçok 'sosyal yük' bulunuyor''-

TİSK'in çalışmasında, ülkedeki birçok sosyal sorunun çözümünün işverenlerden beklendiği ifade edilerek, işverenlerin, hiçbir özendirici düzenleme getirilmeksizin işçi sayısını artırmaktan caydırıcı sosyal yükümlülüklerle karşı karşıya bırakıldığı savunuldu.

Çalışmada, işletmeler üzerinde önemli bir bölümü çalıştırılan işçi sayısı kriterine bağlı olması nedeniyle vergi etkisi doğuran, işgücü maliyetini artıran, dolayısıyla istihdamı doğrudan sınırlayıcı etkide bulunan ve kayıtdışılığı artıran birçok sosyal yük bulunduğuna işaret edildi.

Çalışmaya, zorunlu istihdam uygulamalarının işletmelerde yarattığı sorunlar ise şöyle sıralandı:

-İşletmeler üretken istihdam koşullarından uzaklaşıyor.

-İşgücü verimliliği azalıyor.

-Üretim ve istihdam yaratma maliyeti önemli ölçüde artıyor, işletmelerin özellikle dış rekabet gücü zayıflıyor.

-İşletmeler canlılığını kaybediyor ve küçülme sonucunu doğuruyor.

-İstihdam esnekliği azalıyor ve hızla değişen ekonomik şartlara uyumu zorlaşıyor.

-Yerli ve yabancı yatırım kararları olumsuz etkileniyor.

-İşçi sayısı 49'da kalıyor-

Söz konusu zorunlulukların işletmeler üzerindeki işgücü maliyetini artırdığı, dolayısıyla istihdamı doğrudan sınırladığı belirtilen çalışmada, şu görüşlere yer verildi:

''Yatırım ortamını elverişsiz hale getiren ve kayıtdışılığı artıran bu uygulamaların gözden geçirilmesi ve azaltılması, önümüzdeki dönemde kalkınmaya büyük katkı sağlayacaktır. Özel sektör işyerlerine yönelik zorunlu istihdamın, işletmelerin belirli bir sayının üzerinde işçi istihdam etmesine engel oluşturduğu unutulmamalıdır. Bugün toplam işyeri sayısının yüzde 98'inin 1-49 işçi çalıştıran işyerlerinden oluşması, büyük ölçüde söz konusu zorunlu istihdam yükümlülüklerine 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinin tabi tutulmasının sonucudur.

Diğer taraftan 5763 sayılı Kanun ile özel sektör işyerlerince eski hükümlü ve terör mağduru istihdam edilmesine ilişkin zorunlulukların kaldırılması ve yüzde 3'lük zorunlu özürlü istihdamında asgari ücret üzerinden hesaplanan sosyal güvenlik primi işveren hissesinin tamamının, yüzde 3'ten fazlasında yarısının Hazinece karşılanması esasının benimsenmesi olumlu bir gelişme yaratmakla birlikte, özürlü istihdamında kota sistemi halen yürürlüktedir. Ayrıca teşvik kapsamında Hazinece karşılanan işveren priminin asgari ücret üzerinden hesaplanması, gerçek ücretlerin bordroya yansıtılmasına engel olduğu gibi, teşvikin özürlü istihdamına etkisini de azaltmaktadır.''