Advertisement
PİYASALAR ABONE OL

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Borsa İstanbul'da işlem gören yabancı ülke menşeli şirket sayısının artırılması amacıyla oluşturulan ListingIstanbul programına ilişkin, ''Bu çerçevede imzalayacağımız mutabakat zabıtları ile 45 ülkede ListingIstanbul projesinin en az bir program ortağı olacak. Bu program ortaklarının lojistik ve yerel desteğinden istifade etme imkanı bulacağız'' dedi.

Borsa İstanbul'da işlem gören yabancı ülke menşeli şirket sayısının artırılması amacıyla tanıtım, bilgilendirme, iletişim ve pazarlamaya ilişkin süreçler ve çalışma bütününü oluşturan ListingIstanbul programının lansmanı ve imza töreni Borsa'nın İstinye'deki merkezinde gerçekleştirildi.

Turhan, toplantıda, İstanbul'un uluslararası finans merkezi olarak tescili için önemli unsurlardan birinin sermaye piyasalarından fon temin etmek isteyen kuruluşların sermaye piyasası aracı ihraçlarını İstanbul piyasalarında gerçekleştirmesi olacağını belirterek, bunu sağlama yönündeki çalışmalara hız kazandırmak için ListingIstanbul projesinin gelecek dönemde mesailerinin önemli bir kısmını oluşturacağını söyledi.

2007 yılının ağustos ayında başlayan ve 2008'den itibaren etkisini hissettiren Kuzey Atlantik finansal ve ekonomik krizinin finansal piyasalarda işlem gören varlık miktarının gerilmesine ya da aradan geçen 5 yıla rağmen rağmen sabit kalmasına yol açtığına işaret eden Turhan, ''Krizden önce 64 trilyon dolara çıkan pay piyasası araçlarının miktarı bugün 50 trilyon dolar. Finansal borçlanma araçları da krizden önceki seviyeyi muhafaza ediyor. 2011 yılı sonu itibariyle uluslararası portföy yatırımlarının tutarı krizden önceki son yılın seviyesini ancak yakalayabiliyor'' diye konuştu.

-"Dünyada borsalarda işlem gören 46 bine yakın şirket var"-

Kriz döneminde Türkiye finans piyasalarının ise ülke ekonomisi ve finans sektörünün mukayeseli üstünlüklerini değerlendirerek aradaki farkı kapattığını ve durumunu nispi olarak iyileştirdiğini ifade eden Turhan, küresel sermaye akımlarının da krizle ciddi bir gerileme kaydettiğini ve henüz krizden önceki seviyelere gelemediğini söyledi.

Krizle gelişmekte olan ülkeler ve yükselen piyasa ekonomilerinin gelişmiş ülkelerle farkı kapattığını kaydeden Turhan, şöyle devam etti:

''Mesela milli gelir üretim miktarı olarak bakıldığında 2011 yılı sonu itibariyle ilk defa gelişmekte olan ülkeler ve yükselen piyasa ekonomilerinin dünya toplam hasılasına yaptığı katkı gelişmiş ülkelerin katkılarını yakaladı ve hatta bir miktar geçti. Geçmişte gelişmiş ülkelere olan sabit sermaye yatırımı, sürekli ve belirgin bir şekilde yükselen piyasa ekonomilerinin üzerinde seyrederken 2010 yılında bu rakamlar birbirine eşitlendi ve hala da benzer bir trend devam ediyor. Yani gelişmekte olan ülkeler ve Türkiye gibi yükselen piyasa ekonomileri çok önemli bir fırsat penceresi ile karşı karşıya...

Krizin dünya borsalarına, organize piyasalara da etkileri oldu. 2007 yılında yaklaşık 43 bin 300 seviyesinde olan dünya borsalarında işlem gören toplam şirket sayısı krizle beraber belirgin bir gerileme kaydetti. Sonra bir miktar toparlansa da krizden önceki seyrini bir türlü yakalayamadı.''

Dünya Borsalar Birliği'nin raporuna göre, 2013 ocak sonu itibariyle dünyada borsalarda işlem gören 46 bine yakın şirket bulunduğunu, bunlar arasında herhangi bir borsada işlem gören ancak o borsanın kurulu olduğu ülkeye ait olmayan şirket sayısının da 3 bin civarında olduğunun bilgisini veren Turhan, Londra Borsası'nda işlem gören her 5 şirketten 4'ünün yabancı olduğunu ifade etti.

-"2015 yılı sonlarından itibaren Borsa'nın halka arza hazır hale gelmesini planlıyoruz"-

Borsa İstanbul ile öngörülen yapının Türkiye'deki sermaye piyasası kuruluşlarının yatay ve dikey entegrasyonu sağlamak olduğunu belirten Turhan, "Bunları gerçekleştirip uluslararası standartlarda bir piyasa yapısı ortaya koyduktan sonra, başta Borsamızın ev sahipliğini yaptığı Avrasya Borsalar Federasyonu borsaları olmak üzere bölgedeki borsalarla tam entegrasyon ve dünyadaki önemli finans merkezleriyle işbirliklerini ve stratejik ortaklıklarını gündeme alacağız" dedi.

Bununla ilgili 5 aşamalı bir yol haritası ortaya koyduklarını ve kurumsal yeniden yapılanmayı büyük ölçüde gerçekleştirdiklerini anlatan Turhan, yakın bölgede İstanbul'un merkezde yer alacağı bir borsalar ağı oluşturma yönünde çalışmalarının devam ettiğini, stratejik ortaklıklar ve işbirliği ile bölgesel borsalar ağını hayata geçirdikten sonra 2015 yılı sonlarında itibaren Borsa'nın halka arza hazır hale gelmesini planladıklarını söyledi.

Turhan, ListingIstanbul projesinin bu stratejik plan ve yol haritası içerisindeki yerine ilişkin şunları kaydetti:
"Dünyadaki küresel finansal piyasalar arasında İstanbul giderek daha duyulan bir isim oldu. Küresel finansal piyasaların coğrafi dağılımına bakıldığında Frankfurt ile Singapur arasındaki bölgede belirgin olarak öne çıkan bir finans merkezi görülmüyor. Ama İstanbul'un da içinde yer aldığı bu grupta en avantajlı piyasa İstanbul piyasası. Bizim gerçekleştirmek istediğimiz şey Frankfurt ile Singapur arasındaki boşluğu dolduracak ve bu bölgenin dünya ile entegrasyonu sağlayacak bir finans merkezi olarak İstanbul'u öne çıkarmak...

ListingIstanbul projesi çerçevesinde geniş bir bölgede çalışmalarımız sürüdürüyoruz. Bu çerçevede imzalayacağımız mutabakat zabıtları ile 45 ülkede ListingIstanbul projesinin en az bir program ortağı olacak. Bu program ortaklarını lojistik ve yerel desteğinden istifade etme imkanı bulacağız. Oradaki iş ortaklarımızın müşteri ilişkileri ağını kullanma imkanımız olacak. Türkiye'de faaliyet gösteren yatırım kuruluşlarıyla da işbirliği yapıyoruz. Bu yatırım kuruluşlarımızın bu program ortaklarıyla geliştirecekleri her türlü öneriye Borsa İstanbul'un destek olma kararı ve iradesini ilan ediyorum. Hatta o ülkelerde gerçekleştirilebilecek bu tür çalışmalara maliyet paylaşımı noktasında da borsamızın katkıları söz konusu olabilecek."

Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, Dünya Bankası'nın İstanbul'da İslami finans araştırmaları merkezi kurma noktasında kendilerine bir teklifle geldiğini, bu teklifin değerlendirilip somut bir noktaya getirildiğini söyledi.

Turhan, Borsa İstanbul'da işlem gören yabancı ülke menşeli şirket sayısının artırılması amacıyla oluşturulan ListingIstanbul programının lansmanı ve imza töreninde, Türkiye'yi yabancı yatırımcılara "Türkiye, Asyalı büyümeyi Avrupalı kurallarla birleştirebilen bir piyasadır" diyerek tanıttığını söyledi.

Yükselen piyasa ekonomilerinin bir kısmının özellikle 2009 ve 2010'da piyasa ekonomisinin genel çerçevesiyle uyumlu olmayan arayışlar ve uygulamalar içerisinde girdiğini ifade eden Turhan, Türkiye'nin ise küresel yatırımcılar açısından güvenilir bir piyasa olma özelliğini koruduğunu kaydetti.

Yabancı şirketlerin Borsa İstanbul'da işlem görmesiyle ilgili herhangi bir engel bulunmadığına işaret eden Turhan, ''Muhasebe standartlarından bağımsız denetim uygulamalarına, yeni Türk Ticaret Kanunu ve yeni Sermaye Piyasası Kanunumuzun ortaya koyduğu yapıya kadar her şeyimiz uluslararası yatırımcılarımızın kendi ülkelerinde veya diğer küresel finans merkezlerinde alışık oldukları yapıyla uyumlu ve vergi mevzuatımız da bu anlamda son derece teşvik edici imkanları içinde barındırıyor'' dedi.

-"Pay piyasasındaki günlük ortalama işlem hacmi 1,8 milyar doları geçti-

Borsa İstanbul'da 2013 yılı nisan ayı itibariyle pay piyasasındaki günlük ortalama işlem hacminin 1,8 milyar doları geçtiğini, bunun da Borsa tarihindeki en yüksek rakam olduğunu belirten Turhan, Borsa'nın piyasa değerinin de yüksek noktalar çıktığını, endeksin günlük değerine göre değişiklik göstermekle beraber 320 milyar doların üzerinde bir piyasa değerinden bahsedilebileceğini söyledi.

Pay piyasası işlem hacmi olarak bakıldığında ise gelişmekte olan ülke borsaları içinde ilk 10'da yer aldıklarını, elektronik emir defteri üzerinden gerçekleşen borçlanma piyasası işlem hacmine göre de dünyanın 4. borsası olduklarını aktaran Turhan, "Organize piyasamızın toplam piyasamıza oranı çok yüksek ve bu piyasa yurtdışında da açılımı olan derin ve likit bir piyasa. Önümüzdeki dönemde özellikle özel sektör tahvil ve kira sertifikası ihraçlarıyla bu piyasanın daha da da genişleyeceğini, çeşitleneceğini bekliyoruz'' ifadelerini kullandı.

Halka arz potansiyeli açısından dünyada halka arzların kötü seyrettiği 2012 yılında 10'u gelişen işletmeler piyasasında olmak üzere 26 birincil halka arz ve Halkbank'ın ikincil halka arzıyla önemli bir başarı elde ettiklerini belirten Turhan, "Borsa İstanbul'un kurulduğu gün itibariyle işlem gören şirket sayısı 407'ye ulaştı. Özel sektör borçlanma araçları piyasasında 2012 yılında şirketlerimiz 23,5 milyar dolar tutarında kaynak sağladı ve bu 262 yeni ihraç sayesinde gerçekleşti. Şimdi daha fazla halka arz gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Borsamızda payları işlem gören şirketlerimizin piyasa değerinin milli gelire oranını en az yüzde 60 seviyesine çıkarma hedefimiz var.

ListingIstanbul ile yakın bölgeden ve dünyanın önemli piyasalarından double listing ile veya ilk defa halka arzla menkul kıymetleri piyasamıza çekmeye muvaffak olacağız'' değerlendirmesinde bulundu.

-"ListingIstanbul ile önceliği niceliğe değil niteliğe vermek istiyoruz"-

Turhan, ListingIstanbul kapsamında hedeflenen şirket sayısına ilişkin bir soruya, ''Bu konuda dünyada kötü tecrübeler de oldu. Özellikle Varşova Borsası'nda yakın bölgedeki halka arzlarla ilgili agresif bir pazarlama stratejisi izlendi. Bunu neticesinde kendi ülkelerinde kote olamayan veya çeşitli sebeplerle sıkıntıları olan şirketler buralara müracaat etmeye başladı. Biz böyle bir durumun ortaya çıkmasını istemiyoruz. Dışarıdan alacağımız şirketlerin bizim piyasamızdaki şirketlerimizle eşdeğer olması bizim için çok önemli. Dolayısıyla ListingIstanbul ile önceliği niceliğe değil niteliğe vermek istiyoruz. Onun için biz nicel bir hedefe belirlemedik'' yanıtını verdi.

Borsa İstanbul'un halka arzıyla ilgili stratejik ortaklık konusunda olumlu gelişmeler olduğunu belirten Turhan, geçen yıl Varşova'da ve Körfez ülkelerinde bazı önemli şirketlerle görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi.

-"Dünya Bankası İstanbul'da İslami finans araştırmaları merkezi kurma noktasında bize bir teklif getirdi-"

Turhan, Türkiye'nin Euroclear sistemine üyeliği ve bu üyeliğin Türkiye'ye etkilerine ilişkin bir soruyu da şu şekilde yanıtladı:

''Burada 4 kanalda önemli etki bekliyoruz. Birincisi, küresel yatırımcılar bizim tahmin ettiğimiz kadar bütün piyasalarla ilgili her türlü bilgiye esnekliğe sahip olmayabiliyor. Bilinirlik anlamında önemli katkı sağlayacak. İkincisi, işlem zorlukları bazı yatırımcıları caydırıbiliyor. Euroclear'ın burada devreye girerek saklamacı kuruluş olarak faaliyet gösterecek olmasının etkisi olacak. Üçüncü olarak gelişmekte olan yeni bir pazar segmentimiz var; özel sektör borçlanma araçları... Bu noktada da özellikle Euroclear'ın veya benzer bir uluslararası takas ve saklama kuruluşunun devreye girmesi ve bizim menkul kıymetlerimizin orada bizatihi yer alması, bu segmentlerin gelişimini de olumlu etkileyecektir.

Son olarak finansal ürün çeşitliliği noktasında bir atılım içerisindeyiz. Burada önemle vurgulanması gereken bir ürün kategorisi de katılım bankacılığı prensiplerine uygun İslami finans diye dünyada tanımlanan ürün gamı. Bu noktada, araştırma birimimizin şu anda bir parçası olduğu, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve Merkez Bankası'nın işbirliğiyle bir proje yürütüyoruz. Dünya Bankası İstanbul'da İslami finans araştırmaları merkezi kurma noktasında bize bir teklif getirdi. Bu kuruluşlarla bu teklifi değerlendirdik ve somut bir noktaya getirdik. Çok yakın bir zamanda bir anlaşmayla bunun duyurusunu yapacağız ve bu araştırma merkezi de Borsamız Kampüsü içerisinde kurulacak. Bu segmentte de Euroclear'ın önemli bir katkısı olabileceğini düşünüyorum."

Turhan, bir soru üzerine, "İSO 500 listesinde yer alan ve payları Borsamızda işlem görmeyen 180 şirket ziyaret edildi. Bunların 60'ı 2015 yılı sonuna kadar, 60'ı da 2018 yılı sonuna kadar halka arzı planlarına koymuş durumda. Bu da 120 yeni şirket geliyor demektir" diye konuştu.

-"ListingIstanbul programında hedeflenen ülke sayısını 60"-

Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Baltacı ise Türkiye dışında yerleşik şirketlerden Borsam İstanbul'da işlem görenlerin sayısının artırılmasının İstanbul Finans Merkezi projesinin önemli hedefleri arasında yer aldığını söyledi.

Aracı kuruluşlar ile halka arz ve yatırım danışmanlarının ve Borsa tarafından uygun görülen diğer kuruluşların ListingIstanbul'un program ortağı olabileceğini kaydeden Baltacı, program kapsamında bir ücretlendirme veya gelir paylaşımı söz konusu olmadığını, yürütülecek ortak tanıtım ve pazarlama çalışmalarında gider paylaşımı usulü benimseneceğini ifade etti.

Baltacı, 45 ülke ile başlanan ListingIstanbul programında hedeflenen ülke sayısını ise 60 olduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından, ListingIstanbul'un program ortakları Endeks Invest, Finans Invest, Invest-Az, İntegral Menkul, İş Yatırım, Neta Yatırım, Phillip Capital ve Ünlü Menkul Değerler ile mutabakat zaptı imzalandı.

AA