Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin AB ile üyelik müzakerelerine başladığında "ne zaman hazır olacağı"nın sorulduğunu belirterek, "Ama şimdi asıl soru, AB ne zaman hazır olacak" dedi.
Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Amerikan Ticaret Odası tarafından düzenlenen Türkiye Yatırım Haftası etkinlikleri kapsamında geldiği ABD'de, Atlanta kentinde Federal Rezerv Bankası Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Dennis Lockhart ve Georgia Valisi Nathan Deal ile görüştü.

Daha sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile Emory Üniversitesi'ne gelen Babacan, burada "ABD Şirketleri İçin Üretim ve Yatırım Merkezi Olarak Türkiye" konulu sunum yaptı.

Babacan sözlerine, ABD'de üniversite eğitim aldığı için kendisini evindeymiş gibi hissettiğini dile getirerek başladı.

Küresel krizin şekil değiştirerek devam ettiğini ifade eden Babacan, krizin temelinde şu anda güven sorunu olduğunu kaydetti. Güven sağlanmadan krizin aşılmasının zor olduğuna dikkati çeken Babacan, kamu ve bütçe açıklarının birçok ülkede çok yüksek düzeyde bulunduğunu, bunun nedenlerinden bazılarının, hükümetlerin piyasaları canlandırmak için daha fazla kamu harcaması ve vergi kesintisi yapması olduğunu söyledi.

AB'ye bakıldığında 27 farklı ülke ve hükümet bulunduğuna işaret eden Babacan, Avro Bölgesi'ndeki krizde bir uzlaşmaya varılmasının çok zor olduğunu bildirdi. Japonya'da ve ABD'de de ekonomik zorluklar yaşandığını dile getiren Babacan, siyasi tartışmaların ülkelerde güveni zedelediğini dile getirdi.

Babacan, "İnsanlar geleceğe güven duymazsa harcama yapmaya çekinir, şirketler geleceğe güven duymazsa yatırım yapmaya çekinir, bankalar güven duymazsa borç vermeye çekinir. Bunlar olmayınca da ekonomik büyüme olmaz" diye konuştu.

-"Türkiye krizde sıkı politikalar uyguladı"-

AB sürecinde olan, batılı tüm büyük ittifaklarda yer alan, Ortadoğu, Afrika ve Kafkaslarla da çok yakın ilişkileri bulunan Türkiye'nin kapsamlı dış ilişkilere sahip olduğuna dikkati çeken Babacan, ülkenin son 10 yılda hem siyasi hem ekonomik alanda önemli reformlar yaptığını, bunlara AB sürecinin katkı sağladığını ifade etti.

Yapılan reformlarla küresel krizin etkilerinin Türkiye üzerinde sınırlı kaldığına işaret eden Babacan, ''Krizde sıkı politikalar uyguladık. Son 3,5 yılda 4,7 milyon kişiye istidam sağladık, gelir dağılımını düzeltmede önemli ilerlemeler kaydettik, rekabetçiliği geliştirdik ve sıkı politikalara rağmen büyüme sağladık'' değerlendirmesinde bulundu.

Babacan, "Bu büyüme özel sektörün faaliyetleri sayesinde elde edildi. Biz hükümet olarak bankacılık ve kamu finansmanı alanında güçlü bir temel sağladık. Özel sektör de büyüme ve istidama katkıda bulundu" dedi.

Sermayenin ve malların serbest dolaşımını savunduklarını ve korumacı politikalar izlemediklerini anlatan Babacan, "Bunlar sayesinde ihracat büyüdü, kişi başı gelir arttı, ihracat pazarımız hızla çeşitlendi. Bunlar hem hükümet politikaları sayesinde hem de özel sektörün sıkı çalışması sayesinde oldu" diye konuştu.

Babacan, artık hükümet olarak havaalanı, otoyol gibi büyük yatırımlar yapmadıklarını, bunları belli işletme süreleri karşılığında özel sektöre yaptırdıklarını söyledi.

Sunumun ardından soruları da yanıtlayan Babacan, Türkiye'de fikir özgürlüğüyle ilgili bir soru üzerine, son 10 yılda ifade özgürlüğü, düşünce ve inanç özgürlüğü alanlarında çok büyük reformlar yaptıklarını kaydetti.

Babacan, şöyle konuştu:

"Mükemmel değiliz, hala sorunlarımız var ama son 10 yılda büyük ilerlemeler kaydettik. AB sürecinde olmak istememizin nedenlerinden biri de bu gibi dış çıpalara sahip olmaktı. AB'nin bir raporlama mekanizması var. Bu raporlar bazen bizi çok kızdırıyor, 'nasıl bizi böyle eleştirirler' diyoruz ama sonuçta bunlar çok yararlı oluyor bizim için. Mükemmel bir göz, mükemmel bir değerlendirme değil belki ama dış değerlendirmeyi görmüş oluyoruz."

-Davutoğlu'na gelen telefon-

Türk şirketlerinin girişimcilik konusunda da çok ileri seviyede olduğunu ifade eden Babacan, bununla ilgili anısını şöyle aktardı:

"İki ay önce Dışişleri Bakanımız (Ahmet Davutoğlu) ile gece geç saatte kahve içiyorduk. Cep telefonu çaldı. Arayan Türkiye'nin Cibuti Büyükelçisi'ydi. Bir Türk işadamının sağlık problemi yaşadığını, bu nedenle bir ambulans uçak istediklerini söyledi. Türk vatandaşları artık Türkiye'nin vatandaşı olmalarını artı bir değer olarak görüyorlar. Koruma altında olduklarını hissediyorlar."

-"THY, Boston ve San Francisco'ya uçacak"-

Babacan, bir başka soru üzerine, havacılık sektörünün Türkiye'de çok hızla ilerlediğini belirtti. Türk Hava Yolları'nın (THY) ABD'de New York, Washington, Los Angeles, Chicago ve Houston'a sefer düzenlediğini hatırlatan Babacan, Boston ve San Francisco uçuşlarının sırada olduğunu, Atlanta'nın da değerlendirildiğini ifade etti.

-"Artık soru, AB ne zaman hazır olacak"-

Babacan, Türkiye'nin AB süreci hakkındaki bir soruya cevap verirken, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başladığında "ne zaman üyeliğe hazır olacağının" sorulduğunu hatırlattı.

Babacan, "Ama şimdi asıl soru, AB ne zaman hazır olacak" demesi üzerine salondakilerden büyük alkış aldı. Ekonomik olarak Türkiye'nin artık AB kriterlerinin üzerine çıktığını anlatan Babacan, şöyle devam etti:

"Sanırım Avrupa'daki krizin dinmesini ve AB'nin kendine güveninin geri gelmesini beklememiz gerekecek. Türkiye artık birçok Avrupa ülkesince her geçen gün daha fazla büyüyen bir değer olarak görülüyor. Hala endişeleri olan 2-3 ülke var. Türkiye çok büyük bir ülke ve üye olduğu gün AB içinde oy gücü en yüksek olan 3 ülkeden biri olacak. Bu bazı ülkeleri tedirgin ediyor. AB bizim çok büyük bir stratejik hedefimiz. Bunda da ısrarlıyız."

-TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu-

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da geçen yıl ABD Ticaret Odası ile imzaladıkları mutabakat gereği ABD kentlerinde "Türkiye Yatırım Haftası" etkinlikleri düzenlediklerini dile getirerek, bu çerçevede New York'taki temaslarının ardından Atlanta'ya geldiklerini, buradan da Washington'a gideceklerini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin çevresinde yaşanan sıkıntılar olduğunu, batısında avro krizi, güneyinde de Arap Baharı yaşandığını hatırlatarak, "Buna rağmen ben hala iyimserim. İyimserliğim küresel ekonomideki değişimden kaynaklanıyor. Bugün bir şirket kurmak eskisine göre çok daha kolay" dedi.

Teknolojik değişimin çok hızlı seyrettiğini kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Girişimcilik devrimi yaşıyoruz ve bunun küresel anlamda etkileri çok büyük oluyor" değerlendirmesinde bulundu.

Hisarcıklıoğlu, Atlanta'nın yenilikçi kentler endeksinde en üst sırada yer aldığını bildirerek, bunun Atlanta'nın iş çevresinin bir başarısı olduğunu, benzer bir iş ortamını Türkiye'de de yaratmak için çalıştıklarını sözlerine ekledi.

AA