Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Bu kadar saf değiliz, tamamen dış güçlerin Türkiye üzerinde egemen olmasını isteyen güçlerin hevesi var ortada ama onların hevesi kursağında kaldı ve kalacak" dedi.

Çağlayan, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında AK Parti Mersin milletvekilleri Çiğdem Münevver Ökten, Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt ve AK Parti İl Başkanı Mekin Merter Salt ile düzenlediği "Söz Verdik, Yapıyoruz" toplantısındaki konuşmasında, Türkiye'nin hassas dönemden geçtiğini, şahlanışından rahatsız olan gerek dünyada gerekse ülke içinde bazı kesimlerin bunu hazmedemediğini söyledi.

Cumhuriyet tarihinde bu gibi durumlarla karşılaşıldığına dikkati çeken Çağlayan, şunları kaydetti:

"Yükselen itibarımıza, uluslararası arenada parmakla gösterilen siyasi ve ekonomik istikrarımıza gölge düşürmek isteyenler oldu. Tabi ki muslukları kesilen faiz lobisi ve onların taşeronları da bu işten rahatsız olacak. Kolay değil. Başbakan da ifade etti, faiz lobisinin son 30 yılda ülkemize ödettiği faiz, 1,5 trilyon dolar. Geçen yılki milli gelirin 2 katı. Borçla yaşar bir ülke haline gelmenin faturası son 10 yılda yüzde 69'u bulan faizi yüzde 4,5'ara düşürmüştük. Son 10 yılda bizden önceki dönemdeki gibi milletin parasını çar çur etseydik mali disiplini sağlamasaydık, 642 milyar lira daha bu ülkenin cebinden faiz çıkacaktı. Kim ödüyor bedelini, hepimiz. Doğmamış çocuklarımızın borcu oluyor. Bu işten neması, ekmeği kesinlenler var."

Bakan Çağlayan, sağduyu çağrısında bulunarak, "Sokaklarda eylemler yapan, devlet malına zarar veren, esnafa, halka, sanayiciye zarar verenleri sağduyulu halkımın en iyi şekilde değerlendirdiğini görüyorum. Halkımız bunlara itibar etmiyor. Hak istediğini iddia edip eylemleriyle bu ülkeye hem maddi hem manevi zarar verenlere halkımızın hakkını yedirmeyiz. Biz yüzde 50'nin oyuyla geldik ama yüzde 100'ün başbakanı ve bakanlarıyız. Halkımızın olan bitenin farkında olduğunu biliyoruz. İnanıyoruz ki halkımızın sağduyusu eninde sonunda galip gelecek ve sonunda kazanan sadece Türkiye olacak. Tüm bunlara inat, inadına yatırım, istihdam, üretim, inadına ihracat ve durmak yok, 2023'e devam ediyoruz" diye konuştu.

Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3'lük büyüme yakalandığını anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:

"Avrupa'nın en hızlı büyüyen 3. büyük ekonomisi olduk. Ayrıca dünyada gelişmiş 20 ülkenin olduğu G-20 içinde de Çin'den sonra ikinci olduk. Bunlar birilerini rahatsız ediyor. Türkiye'ye verilen görev, tek ayak üstünde IMF kapısında 1 milyar dolar için bekleyen bir Türkiye. Türkiye'ye borç verecekler ki, emir verebilsinler. Türkiye ancak halkından emir alabilir. Biz hükümete gelmeden önce Türkiye'de toplanan her 100 liralık verginin 85 lirası kamu borcunun faizlerine giderdi. Hastaneler, okullar, ulaşım sistemleri, alt ve üst yapı yatırımlarına rağmen şu anda bizim ülkemizde toplanan her 100 liralık verginin sadece 15 lirası borcun faizine gidiyor. 70 lira ne oluyor? Benim vatandaşımın cebine kalıyor. Bu parayla ülkemizi 2023 Türkiye'sine taşıyoruz. 2023 sadece maddi rakamların yakalanacağı bir tarih değil."

-"Türkiye'ye uyarı yapmak kimsenin haddi değildir"-

Bakan Çağlayan, bir gazetecinin, "ABD'den ve Avrupa'dan Gezi Parkı olayları ile ilgili uyarı yapıldı. Bununla ilgili ne düşünüyor sunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Türkiye'ye uyarı yapmak kimsenin haddi değildir. Ben Amerika ve Avrupa'dan yapılan açıklamalar diye nitelendiriyorum, siz ne dersiniz bilmem. Dünyanın 17inci, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisiyiz. 6 milyon kişi dünyada bizim yaşayan vatandaşımız var. Bunun 5 milyonu Avrupa'da yaşar. Kimsenin haddi değil. Gezi olaylarıyla ilgili görüşlerini ifade ettiler. AB ve ABD bu konulardaki hassasiyetlerini keşke dönüp kendi ülkelerinde gözetebilseler. İngiltere'de yaşanan olayları izlemişsinizdir. Amerika'da yaşananları görmüşsünüzdür. Almanya'da, İtalya'da, Avrupa'nın her yerinde bu tür marjinal grupların kamu güvenliğini bozma noktasında hareketleri var. İyi niyetli, çevre adına yapılan eylemlerle devlet malını yıkma, vatandaşa zarar verme ve devleti siyasi, ekonomik istikrardan yoksun gibi gösterme çabasında olanlara söylüyorum, kimsenin haddi değil."

Türkiye'de geçmiş dönemlerde de benzer olaylar görüldüğüne dikkati çeken Çağlayan, 1960 darbesi, 1972 muhturası, 1980 darbesi, 28 Şubat sürecinin yaşanmaması, PKK terörü etkisinde kalmaması durumunda Türkiye'nin bugün daha farklı konumda olabileceğini vurguladı.

-"Dış güçlerin Türkeyi üzerinde egemen olma hevesi var"-

"Bu kadar saf değiliz. Tamamen dış güçlerin Türkiye üzerinde egemen olmasını isteyen güçlerin hevesi var ortada. Ama onların hevesi kursağında kaldı ve kalacak" diyen Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık geçmişte IMF kapısında 1 milyar dolar borç için bekletilen Türkiye yok. Bir dünya liderine sahip Türkiye var. Bu yapısıyla birçok ülkeyi, kuruluşları rahatsız ediyoruz. Rahatsız etmeye de devam edeceğiz. Hükümet olarak milletten başka kimse bizi yıkamaz. Allah'tan başka kimseye hesap vermeyiz. Türkiye, ekonomik ve siyasi olarak farklı gösterilmeye çalışılıyor. Yabancı televizyonları iyi izleyin. Türkiye'yi nasıl gösterdikerini iyi izleyin. Hangi görüşte olursanız olun, bu ülkenin birliğini, beraberliğini isteyen insanlar olarak bakın bakalım yabancı medyanın Türkiye'yi kötü gösterme gayreti altında neler yatıyor. Faiz lobisi niye devreye giriyor, Borsa üzerinde spekülasyonlar neden yapılıyor, faizler iniyor, çıkıyor. Faiz de borsa da Döviz de ekonominin önemli göstergeleri. Normal zamanlarda da oynar. İç ve dış etkenler söz konusu. Bu hareketler olur ama borsada olanların ne kadarı yabancıdır? Yabancı sermaye benim bakanlığıma bağlı. Daha çok yabancı gelsin diye uğraşıyorum."

Türkiye ekonomisinin güçlü olduğuna işaret eden Çağlayan, "Ekonomik parametrelerimiz sapasağlam. Yapmak istenen, güçlü Türkiye değil, iki ayağı üzerinde duran, gücünü kendinden alan Türkiye değil, onlardan borç almaya mahkum tutulmuş bir ülke istiyorlar. Türkiye'nin yükselişini hazmedemiyorlar. Faiz lobisinin, şer grubunun çalışmasıyla spekülatörüyle koalisyon kurulmuş vaziyette. Güçleri yetmez. Türkiye, eski Türkiye değil. Bu olaylar yaşanmasa, bu manüplasyonlar yapılmasaydı, faizler Tükiye Cumhuriyet tarihinde ilk kez yüzde 4,60'a koşmaya başlamıştı. Hatta daha önce 'Bu faizler yüzde 2,5'a kadar gider' dedim ama bu birilerini rahatsız etti. Mesele, Türkiye meselesi. Siyasi gözle bakmıyorum. Bizim için Türkiye, partimizden daha önce gelir" dedi.

-Bankalara tepki-

Bakan Çağlayan, borsada yaşanan iniş çıkışların normal olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Kötü niyetli bankacıları en fazla uyaranlardan biriyim. Şu anda bankalar, bankacılık yapsınlar ama başka işlerle uğraşan bankalar var. Bunlar hepimizin elinde kayıtlı. Biz devletiz ve bunlar Türkiye'de en fazla para kazanan kesim. Milleti sömürerek, askere çocuğuna para gönderenlerden ahlaksız kesinti yapan bankalardan bahsediyoruz. Uyarıyorum, hep söylüyorum, bunların isimleri bizde kayıtlı. Tehdit için söylemiyorum. Bankacılık bizim için önemli bir kesim. Bunları ben işini kötü yapanlar için söylüyorum. Elbette kazansınlar. Ben de özel sektörden geldim ama faiz lobisinin buradaki oyunları haline gelmesinler. Faizleri daha yükseltip, Türkiye'nin iliklerini, kemiklerini sömürmek yakışmaz. Vampirlik dönemi bitti. Artık yeni bir Türkiye var. Kimsenin gücü yetmez, taş gibi bir ekonomimiz var. Son olaylar iyi değerlendirilmeli. Biz devletiz, hükümetiz. Sizlerden fazla bilgiye haklı olarak sahibiz. Herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor. Bu ülkeden, bu insanların üzerinden para kazananların, bu ülkeye kazık atma lüksü olamaz. Bizim gayemiz kavga etmek değil, ülkemizi birlik içinde götürmek."

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Akdeniz Sahil Yolu Projesinde kıyı şeridine zarar vermemek için proje değişikliği yapıp yol güzergahını Toroslar yamacına kaydırdıklarını belirterek, "Daha önce 7 tünel yapılması gerekirken 22'ye çıktı. Bu proje daha önce 387 milyon lira bedelle yapılacakken 1.750 milyon liraya çıktı" dedi.

Çağlayan, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında, AK Parti Mersin milletvekilleri Ahmet Tevfik Uzun, Çiğdem Münevver Ökten, Nebi Bozkurt ve AK Parti İl Başkanı Mekin Merter Salt ile düzenlediği "Söz Verdik, Yapıyoruz" toplantısındaki konuşmasında, Mersin'de verdikleri sözleri hatırlatıp bu kapsamda yaptıkları çalışmaları kamuoyuyla paylaşma fırsatı bulduklarını söyledi.

Mersin'in Türkiye'de en fazla ihracat yapan 13. il olduğunu, bu yılın ilk 4 ayında ise kentteki ihracatın yüzde 8,4 oranında arttığını dile getiren Çağlayan, bu yılki kent ihracatını 1,5 milyar dolara çıkarmak istediklerini, 2023'te ise en az 10 milyar dolar sınırını görmeyi arzuladıklarını kaydetti.

Bu kapsamda Mersin'i dünyayla entegre kent haline getirebilmenin gayreti içerisinde olduklarını vurgulayan Çağlayan, Mersin'de yeni teşvik sisteminin yürürlüğe girmesinden bu yana 87 teşvik belgesi düzenlendiğini, bunlardan 1,22 milyar liralık sabit yatırım, 2 bin 55 kişiye de isdihdam sağlanmasının öngörüldüğünü belirtti.

Bakan Çağlayan, bir süre önce Çukurova Bölgesel Havalimanının temelini attıklarını hatırlatarak, şöyle konuştu:

"Mersin'e geldiğimde 'yapamazlar, başaramazlar' demişlerdi. Yapamayacaklar diye sevinenler vardı. Onları üzdüğümüziçin kusura bakmasınlar. İstemeyenlere verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı üzgünüz. Havaalanı temeli atıldı. Türkiye'nin 2. büyük havaalanı olacak. 30 milyon yolcu kapasitesi olacak. 24 ayda müteahhit 'bitirceğim' diyor ama umarım daha erken bitirilecek. Yapamaz diyelerin suratı da domates gibi olacak sanırım. Aynı zamanda kargo taşıması da yapacak olan bu havalimanı sayesinde artık Silifke'nin çilekleri kanatlanıp uçacak. Bu havaalanı Mersin'i turizmde tüm dünyaya bağlayacak. Mersin'i Türkiye'nin turizmde incisi yapacağız. Dünyada önemli yerlerden biri haline getireceğiz. Artık Antalya kitle turizm merkezi olma özelliğini tamamladı. Mersin, turizm anlamında önemil kazanımlar elde etmeye başlayacak."

Akdeniz Oyunları için yapılan tesisisin de coşkuyla açılışının gerçekleştiğini hatırlatan Çağlayan, 18 ayda bitirilen tesislerde güzel bir organizasyonu hayata geçireceklerine inandıklarını kaydetti.

-Sağlık yatırımları ve Akdeniz Sahil Yolu-

Kentte yapımı devam eden 80'e yakın proje bulunduğunu anlatan Çağlayan, "Mersin'de sağlık konusunda çağ atlatıyoruz. Türkiye'nin en büyük 6. şehir hastanesini Mersin'e kuracağız. Türkiye'nin en modern hastanesinde sağlık hizmeti olacak. 232 bin metrekarelik bir kampus, bin 250 yatak, 30 tam donanımlı ameliyathane kapasitesi olacak. Toroslar bölgesine yapılacak bu iddialı hastane, Türkiye, sağlık turizminde de önemli bir anlam kazanacak" dedi.

Mersin ve Antalya şehir merkezlerinin Türkiye'de birbirine en uzak iki şehir merkezi olduğunu belirten Çağlayan, şunları kaydetti:

"Mersin-Antalya arasında çok önemli bir çalışma yapıyoruz, Akdeniz Sahil Yolu. Bu yol bitince iki kent arasını 5 saatte kat edebileceğiz. Proje değişikliğine gittik. Turizm potansiyeli yüksek olan ve şehir merkezlerine, kıyı şeridine zarar vermemek için proje değişikliği yapıp yol güzergahını Toroslar yamacına kaydırdık ve hesapta olmayan birçok tünel ve viyadük çıktı. Daha öne 7 tünel yapılması gerekirken 22'ye çıktı. Bu proje daha önce 387 milyon lira bedelle yapılacakken değişiklikle proje bedeli 1.750 milyon liraya çıktı. İşte çevrecilikse, çevrecilik."

-Turizm yatırımları-

Bakan Çağlayan, Tarsus-Kazanlı Turizm Projesinin ilk etapta 7 bin 600 yatağı kapsadığını ancak kentin hızlı büyümesini dikkate alarak bu sayıyı 15 bine çıkardıklarını bildirdi.

Yatırımın hayata geçirilmesiyle kent ve yöre turizmine önemli katkı sunulacağına dikkati çeken Çağlayan, şöyle konuştu:

"Projeyle Mersin hem kongre hem golf turizminin kalbi olacak. Yapılacak antrenman sahalarıyla dünyanın en büyük futbol kulüplerinin gelip antrenman yapacağı bir yer haline gelecek. İlk etapta sağlıklı yaşam merkezi, kongre ve spor merkezi, oteller, 4 adet 5 yıldızlı tatil köyü, 3 tane 5 yıldızlı otel, 2 golf tesisi ve bir de günübirlik tesis yapılacak. Buraya 5 yatırımcı, 500 milyon dolara yakın para harcayacak. Bu para Mersin ekonomisine gidecek. En az 10 bin kişi çalışacak. Oteller bitince 15 bin yatak demek, 10 bin çalışan, demek. Proje için 14 kilometrelik yolun 4,5 kilometresini yaptık. 10 kilometrelik bölümde hukuki süreç devam ediyor. Kamulaştırma davaları var. Tesisler bitene kadar yol da tamamlanmış olacak. Gecikme olmayacak. Tesislerle ilgili yaptığımız çalışma, mahkeme sonucuyla sürat kazanacak. Önümüzdeki temmuzda bununla ilgili bir faaliyet gerçekleşecek."

Çağlayan, kentin farklı noktalarında yürütülen turizm yatırımlarıyla ilgili de bilgi verdi.

-Mersin Limanı büyüyecek-

Mersin Limanının mevcut haliyle dünyanın en büyük 120 konteyner limanı içinde 97. sırada bulunduğuna işaret eden Çağlayan, yeni yatırımlarla buranın büyütüleceğini söyledi.

Singapur, Şangay, Dubai limanları gibi önem kazanacığını vurgulayan Çağlayan, "Doğu Akdeniz'in önemli bir limanı olacak. Limanı alan Akfen firmasıyla geçen gün bir araya geldik. Genişlemesi anlamında açıklama yaptı. Yeni yatırımıyla Mersin Limanı, 18 bin TEU kapasiteli dünyanın en büyük gemisine hizmet verecek şekilde olacak. Dünyanın en büyük gemisi Mersin'e gelebilecek. Bunun için 130 milyon dolarlık yatırımla 475 metre uzunluğunda rıhtım yapılacak. Bu projenin Eylül ayında temelini birlikte atacağız. 2014 sonuna bitirmeyi hedefliyorlar. Proje tamamlandığında 124 kişiye ilave istihdam sağlanacak. Akfen ayrıca Mersin'de bin 150 megavatlık doğalgaz çevirim santrali yapacak. 9 milyar 700 milyon megavat/saaat elektirk üretecek. 500 milyon avroya mal edecekler. Bu, Mersin'de 25 yıl boyunca hizmet verecek" diye konuştu.

-Kentsel dönüşüm ve yeni nesil serbest bölgeler-

Mersin'de bazı kesimlerin kentsel dönüşüme karşı olduğu yönünde didekodu yaydığını ifade eden Çağlayan, bu yöndeki iddiaların gerçek dışı olduğunu, kent halkının kentsel dönüşüme sıcak baktığını söyledi.

Kentsel dönüşüm kapsamında kentte 8 bin 912 konut yapılacağını anlatan Çağlayan, bu konuda TOKİ yetkililerle bir araya geldiklerini, çalışmaları hızlandırmak için gayret gösterdiklerini kaydetti.

Bakan Çağlayan, Mersin'de 5 yeni nesil serbest bölge yapma söz verdiklerini de hatırlatarak, "Bu, 2023'e kadar devam edecek bir hedef. Kanun çalışması, tasarı olarak şu anda hazır, meclise kısa sürede getirilecek. Yasalaşınca çalışmaya başlayacağız. Lojistik ihtisas serbest bölge yapacağız. 600 dönümde 120 firma olacak ve 8 bin kişi çalışacak. 2,5 milyar dolar yıllık ticaret hacmi olacak" diye konuştu.

AA