Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, KOBİ'ler ve girişim sermayesi oluşturma konusunda Avrupa Yatırım Fonu'yla çalışmaya karar verdiklerini belirterek, "Yurt dışından alınan fonlar, Hazine, TOBB, özel şirketler, bankaların katılımıyla bir fonlar fonu oluşturulacak. Bu fon KOBİ'lere, girişimcilere sermaye desteği verecek. Bu bugüne kadar olmayan bir şeydi ve şimdi hacmi büyütüyoruz" dedi.

Bakan Çağlayan, Lüksemburg temaslarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Lüksemburg'da şirketlerin üst düzey yöneticileri ile yaptığı görüşmelere ilişkin bilgiler veren Çağlayan, Avrupa Yatırım Fonu'yla çok önemli toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi.

Fonun, özellikle birlik fonlarının kullanımında son derece etkin bir araç olduğunu vurgulayan Çağlayan, Avrupa Yatırım Fonu'nun 2006 yılında aslında KOBİ'lere finansman desteğiyle Türkiye'yi 160 milyon avroluk bir fonla desteklediğini anımsattı. Çağlayan, şöyle konuştu:

"Şimdi bu fonun çok daha fazla yukarı taşınması isteniyor. Lüksemburg bilhassa yatırım fonlarında dünyanın ilk üçü arasında yer alan, öylesine önemli fonlara sahip bir ülke. Avrupa Yatırım Fonu'nun TÜBİTAK'la Ar-Ge ve inovasyon konusunda çeşitli temasları var. Bunun yanı sıra yine KOSGEB gibi kurumlarla geçmişte çeşitli uygulamaları var. Kendilerini sabah kabul ettim. Bakanlık olarak kendileriyle çalışabileceğimizi ve bu konuya KOBİ'lerin de ihtiyaç duyduğunu belirttik.

Avrupa Yatırım Fonu aşağı yukarı 300 milyar dolar tutarında bir fon ve bu fonu Türkiye'ye karşı yönlendirmek istiyorlar. Bu tam üyelik öncesi kullanılabilecek fonlar. Geçmiş dönemde 160 milyon avroluk bir fon kullanıldı. Şimdi bunu ben en azından 250 veya 300 milyon avroya çıkartılması gerektiğini kendileriyle paylaştım. Bunun eskisinin adı İstanbul Risk Sermayesi Girişimi'ydi. Şimdi bunu yeni bir anlayışla yapacaklarını söylediler. Fonların fonu oluşturulması konusunda bu işe devletin de resmi olarak gireceği, Hazine'nin de resmi olarak katılacağı bir KOBİ'ler ve girişim sermayesi oluşturma konusunda önemli çalışmalar var. Bu konuda kendileriyle çalışmaya karar verdik, arkadaşlarımızı da kendileriyle karşı karşıya getirdik ve sanıyorum ki önümüzdeki hafta Türkiye'ye yapacakları ziyarette arkadaşlarımızla bir araya gelecekler."

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Lüksemburg'da demiryolu ve denizyolu bağlantısı ile bir taraftan Trieste'ye, buradan da İstanbul'a bağlantı yapılmasını ve böyle bir hatta birlikte çalışmayı önerdiler. Ben de memnuniyetle böyle bir çalışma yapabileceğimizi söyledim" dedi.

Bakan Çağlayan, Lüksemburg temaslarının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Lüksemburg'da son derece kibar ve nazik bir şekilde karşılandıklarını ifade eden Çağlayan, Türkiye'ye karşı büyük bir ilgi gösterildiğini söyledi.

Büyük Dük Henri'nin kasım ayında Türkiye'ye yapacağı ziyaretin çok önemsendiğini vurgulayan Çağlayan, görüştüğü tüm bakanların bu ziyarete ilişkin görüşlerini dile getirdiklerini anlattı. Çağlayan, görüşmelerde, THY'nin İstanbul'dan Lüksemburg'a yönelik başlattığı direkt uçuştan duyulan memnuniyetin belirtildiğini dile getirdi.

Lüksemburg Ekonomi ve Dış Ticaret Bakanı Etienne Schneider ile JETCO ortaklık protokolü imzalamalarının önemli olduğuna değinen Çağlayan, Türkiye'nin AB üyesi ülkelerle ekonomik ve ticari ilişkilerini bu tür mekanizmalarla geliştirmeye çalıştığını anımsattı.

Bu kapsamda teknik çalışmalar yapıldığını anımsatan Çağlayan, ekonomiyle ilgili bütün sorunların, konuların bu komitede görüşüldüğünü ve ciddi anlamda çözüm sağlandığını söyledi.

Schneider'ın görüşmelerde, AB'nin Türkiye'ye yönelik davranışlarının insanları incittiğini söylediğini aktaran Çağlayan, "Lüksemburg'un bütün bakanlarının Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda yoğun desteklerini gördüm" dedi. Schneider'ın, Lüksemburglu girişimcilerin Türkiye'deki varlıkları çok daha fazla artırmak istediklerini söylediği bilgisini veren Çağlayan, "Yatırımlar, yatırım fonları konusunda işbirliğinin daha fazla geliştirilmesi istediklerini söyledi. Lüksemburg, Türkiye'de 6. büyük yatırımcı, 6,6 milyar dolarla İstanbul'da ve Ankara'da ekonomik ve ticari ofisler kurmaya karar verdiklerini ifade ettiler aramızdaki ilişkilerin daha fazla geliştirilmesi noktasında" diye konuştu.

Çağlayan, Scheider'ın, AB'nin Türkiye'ye yönelik vize uygulamasını da "nahoş" olarak nitelendirdiğini ve vize işlemlerini kolaylaştırıcı adımlar attıklarını belirttiğini ifade etti.

JETCO protokolünü hemen hayata geçirmeyi önerdiğini vurgulayan Çağlayan, ilk toplantı için kendisini Türkiye'ye davet ettiğini belirtti. Çağlayan, "JETCO'dan ekonomiyle ilgili daha fazla açılımlar yapılmasını, iş dünyasının daha fazla bir araya gelmesini ve üçüncü ülkelerde birlikte hareket edilmesi, ortak yatırım yapılması gibi konular yer alıyor. Hükümet, Türkiye ile ekonomik ilişkilerin sürdürülmesinde son derece kararlı olduğunu ifade ediyor" diye konuştu.

-Lojistik konusundaki öneriler-

Sürdürülebilir Altyapı ve Kalkınma Bakanı Claude Wiseler'le ve diğer üst düzey görüşmede lojistik konusunu çok öne çıkarıldığını anlatan Çağlayan, şunları kaydetti:

"Türkiye ile Lüksemburg arasındaki lojistiğin üçüncü ülkeler bazında değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Hatta demiryolu ve denizyolu bağlantısı ile bir taraftan Trieste'ye, buradan da İstanbul'a bağlantı yapılmasını ve böyle bir hatta birlikte çalışmayı önerdiler. Ben de memnuniyetle böyle bir çalışma yapabileceğimizi söyledim. Bu bizim maliyetlerimizi, iş akışımızı düzeltecek ve bunun yanı sıra bizim karşı karşıya kaldığımız kotalar sorununa da çözüm getirecek. Türkiye'yi önemli bir ticaret ortağı, bir lojistik ortağı olarak gördüklerini hemen hemen tüm bakanlardan dinledik. Kendilerine bilhassa bu konularda daha sık bir araya gelmeyi önerdik."

-Gezi Parkı odaklı gelişmeler-

Her iki bakana, uluslararası medyanın Türkiye ile ilgili yaptığı dezenformasyon, sosyal medyada hiçbir şekilde doğru olmayan ve herkesi yanıltan uygulamayla ilgili elindeki dosyayı gösterdiğini bildiren Çağlayan, "Dosyayı gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediler" dedi. Çağlayan, her iki bakanın, bugün Bakanlar Kurulu'nda konuyu gündeme getireceklerini söylediklerini aktardı. Zafer Çağlayan, şunları kaydetti:

"Bendeki dosyada bakanlıkların, ilgili kuruluşların birçok yalan yanlış, bilhassa uluslararası medyanın Türkiye ile ilgili yapmış oldukları dezenformasyonları ve yanlışları anlattım ve birçoğu da anlatılan, gösterilen şeylerin maalesef doğruymuş gibi etkilendiklerini ancak bunları gördükten sonra fikirlerinin değiştiğini belirttiler. Ayrıca Meclis Başkanı'na da flaş bellek verdim. Meclis Başkanı da bununla ilgili Dışişleri Komisyonu'nu Meclis'te göreve çağırarak konuyu inceleteceklerini ifade ettiler. Bu son derece önemli. Hükümet ve parti tarafından hazırlanan bazı önemli bilgiler var. Bunlar büyükelçiliğimize gönderilecek, onlar da buraya iletecek. Onlar da ne kadar yanıldıklarını bu vesileyle görmüş oldular."

Lüksemburg Büyük Dük'ü Henri'nin Türkiye'ye büyük önem verdiklerini söylediğini ifade eden Çağlayan, kasım ayında Türkiye'ye yapacağı ziyareti çok önemsediğini söyledi. İstanbul'da Dük Henri'nin de katılacağı iş formu yapılacağına değinen Çağlayan, ziyarette sektörel işbirlikleri ve ikili iş görüşmeleri yapılacağını anlattı.

Yaptıkları tüm görüşmelerde Türkiye'nin son 10,5 yıldaki demokratik ve ekonomik performansından övgüyle söz edildiğini belirten Çağlayan, son dönemde yaşanan hadiselerin Türkiye'yi ekonomik anlamda hiçbir şekilde etkilemeyeceğinin, Türkiye'den beklentilerinin çok yüksek olduğunun ve ülke üzerine bir gölge düşürmeyeceğinin ifade edildiğini vurguladı.

Lüksemburg Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, AB'ye tam üyelikte Türkiye'nin yanında olduklarını söylediğini bildiren Çağlayan, Türkiye'nin vizenin kaldırılması konusundaki taleplerini gündeme getirdiğini kaydetti.

-"Nişan önemli bir cevaptır"

Belçika'da kendisine Kraliyet Nişanı verilmesini de değerlendiren Bakan Çağlayan, "Bir çok ülkenin Türkiye'ye bakışının negatif olduğu, demokratik olaylardan sonra şöyle böyle oldu denildiği dönemlerde bu nişanın verilmesi ciddi bir cevaptır bana göre" dedi.

-Galatasaray formalı diplomasi-

Lüksemburg Meclis Başkanı Laurent Mosar'la da görüştüklerine değinen Çağlayan, Gezi Parkı odaklı gelişmeler konusunda Lüksemburg Parlamentosu'nu bilgilendirmesi için kendisine bir dosya göndereceklerini bildirdi.

Meclis Başkanı'nın ve çocuğunun sıkı bir Galatasaray taraftarı olduğunu anlatan Çağlayan, Mosar ve çocuğuna imzalı Galatasaray forması göndereceğini söyledi.

-Yeni yatırım olanakları-

CFL isimli büyük bir kargo, aynı zamanda demiryollarının işletmesini alan Lüksemburg firmasının bir Türk firmasıyla ortaklığı bulunduğunu ifade eden Çağlayan, firmanın lojistik konusunda Türkiye ile Lüksemburg arasında ilişkileri artırmak istediğini belirtti. Çağlayan, demiryolu ve denizyolu yük ve yolcu taşımacılığını desteklediklerine dikkate çekerek, teşvik sistemini incelemelerini önerdiğini bildirdi. Firmanın bu konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını öğrendiklerini dile getiren Çağlayan, firma temsilcilerinin ilgililerle bağlantılarını kurduklarını bildirdi.

HITEC isimli bir başka firmanın da Türkiye'de yüksek teknolojili yapılar, antenler, kriz yönetimi noktasında ani müdahaleyle ilgili projelerini anlattıklarını ifade eden Çağlayan, "Kendilerini AFAD'la görüştüreceğiz. 'Türkiye'de tedarikçilerle çalışmak istiyoruz' dediler. Ben 'önce Türkiye'de yapılanın' dedim" diye konuştu.
Fonun işleyişine ilişkin bilgi veren Çağlayan, Hazine'nin para koyarak ortak olacağını ve girişim sermayesini bu şekilde ciddi biçimde yaygınlaştıracaklarını söyledi. Özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının da, örneğin TOBB'un da içinde olduğu bir yapı olacağını anlatan Çağlayan, bunun son derece önemli olduğunu bildirdi. Çağlayan, "Yurt dışından alınan fonlar, Hazine, TOBB, özel şirketler, bankaların katılımıyla bir fonlar fonu oluşturulacak. Bu fon KOBİ'lere, girişimcilere sermaye desteği verecek. Bu bugüne kadar olmayan bir şeydi. Şimdi hacmi büyütüyoruz, yani KOBİ AŞ'yi çok aşan bir büyüklük bu. Kredi Garanti Fonu da burada kullanılacak kredilere teminat gösterme imkanına sahip olamayan girişimci veya KOBİ'lerin projesine bakacak, uygunsa destek olacak, ben kefilim diyecek. Fonun rakamıyla ilgili şu anda bende bir bilgi yok ama benim tahminim milyar dolarları çok rahat geçebilecektir. Türkiye bunu kullanabilecek bir vade yapısına ve faiz yapısına geldi asıl önemli olan bu altyapının, ortamın sağlanması. 10 sene önce fonlar fonu kursan bir şey ifade etmezdi, Hazine kendi borcunu ödeyemez hale gelmişti."

- "Bayram değil, seyran değil"-

Döviz fiyatları ve ihracata yansıması konusunda, "Dövizin yükselmesinin ihracatımıza çok ciddi katkı verdiğini düşünenlerden değilim. Bir etkisi var ama etkisi sınırlı. Şu anda parite maalesef 1,30. Düşük bir parite. Bizim gerçek performansımızı göstermekten uzak" dedi.

Merkez Bankası başta olmak üzere ilgili kurumların gelişmelere karşı görevlerinin başında olduğunu vurgulayan Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile görüştüklerini ve çeşitli konuları değerlendirdiklerini belirtti. Merkez Bankası'nın politikalarına yönelik geçmişteki eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çağlayan, "Merkez Bankası'nın şu andaki reflekslerini doğru buluyorum. Her zaman kötülememi beklemeyin benden. 'Doğruya doğru' deriz" ifadesini kullandı. Ekonomi Bakanı Çağlayan, "Başkanı tebrik ettiniz mi" şeklindeki soruya, "Bayram değil seyran değil, niye tebrik edeyim. Kendisiyle son gelişmelere ilişkin fikir alışverişinde bulunduk" diye konuştu.

AA