Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, politika yönetiminin, Hindistan ve Endonezya'da para birimleri ve varlık fiyatlarındaki baskının ardından ekonomik ve mali istikrarın devam edip etmeyeceği konusunda anahtar faktör olacağını bildirdi.

Fitch, Hindistan ve Endonezya'nın mali yapısına ve sahip olduğu notun durumuna ilişkin bir rapor yayınladı.Hindistan ve Endonezya'da para birimleri ve varlık fiyarlarındaki baskının ardından ekonomik ve mali istikrarın devam edip etmeyeceği konusunda anahtar faktör olacağını belirtilen raporda şunlar kaydedildi:

"Bu baskılar diğer gelişmekte olan Asya ülkelerinde de görülüyor ancak Fitch, bu gelişmeleri şu anki aşamada not için tetikleyici bir etken olarak görmüyor. Notlar zaten kırılganlığı ve piyasa şartlarında volatilite için biraz toleransı içeriyor. Buna rağmen piyasaların ABD Merkez Bankası'nın (Fed) parasal genişlemeyi sonlandıracağına ilişkin beklentisi, yatırımcının risk algısını değiştirmiş gibi görünüyor.

Ayrıca piyasadaki mevcut volatilite, küresel merkez bankalarının parasal genişlemeyi sonlandırmasının zamanlaması ve büyüklüğüne yönelik belirsizlikten dolayı bir süre daha devam edebilir. Hint ve Endonezya rupisindeki keskin zayıflama büyük ya da büyüyen cari açığı yansıtmaktadır. Mevcut arz yönlü özellikleri aşan talep artışı dış dengesizliklerin daha da artmasına yol açabilir. Bu da potansiyel olarak ekonomik ve finansal istikrara zarar verebilir ve sonuçta olumsuz not değerlendirmesine yol açabilir."

Her iki ülkenin görünümlerinin durağan ve notlarının da 'BBB-' olarak korumasında 3 temel nedenin olduğuna işaret edilen raporda bu nedenler; Döviz rezervlerinin baskı altında olmasına rağmen büyük olması, her iki ülkenin de ekonomilerini ayarlamış olmaları ve son olarak ta yakıt destekleme reformları gibi politik açıdan ulaşması güç yapısal reformlara yönelik her iki ülkenin de çalışmalar yürütüyor olması olarak sıralandı.

Ayrıca raporda, Hindistan'da bütçe açığının Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının yüzde 5 ve Endonezya'da yüzde 2'de kalmasının beklendiği kaydedildi.