Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dolar kurunun yıl sonunda 1,92 veya altında olursa şaşırılmaması gerektiğini söyledi.

Anadolu Ajansı (AA) Finans Masası'nın konuğu olan Başçı, Merkez Bankasının politikaları ve finansal piyasalara ilişkin soruları yanıtladı.

Başçı, hafta sonu ABD'de gerçekleştirilen Jackson Hole toplantısıyla ilgili bir soru üzerine, bu toplantıların her yıl Ağustos ayında düzenlendiğini, orada merkez bankacılığı ile ilgili akademisyenlerin ve bankacıların bir araya geldiklerini ve konuları teknik düzeyde tartıştıklarını söyledi.

Merkez Bankası Başkanı Başçı, toplantının bu yılki konusunun büyük ölçekli varlık alım programlarıyla ilgili olduğunu anlattı.

Türkiye'nin 2013 makro ekonomisini değerlendiren Başçı, yıl sonu için enflasyon tahminlerinin yüzde 6,2 olduğunu, 2014 yılı Şubat ayı için de yüzde 5 civarında öngördüklerini hatırlatarak, bunu hala kuvvetle muhtemel gördüklerini söyledi.

Yıl sonu büyüme tahmininin yüzde 3-4 aralığında olduğunu ifade eden Başçı, şöyle konuştu:

"Cari açıkta öngörülenden biraz daha iyi gelişmeler var. Ağustos ayı itibariyle öncü veriler ithalatta geçen yıla göre bir yavaşlama, ihracatta ise bir artış görüyoruz. İhracatın ithalatı karşılama oranı hızla yükseliyor. Bu iyi bir gelişme. Burada da cari açıkla ilgili bir önceki orta vadeli programa göre aşağı yönde revize etme ihtiyacı olacak.

Beni şu anda iyimser bulabilirsiniz ama 1,92 civarında yıl sonunda bir dolar görürsek şaşırmayalım. Bunu gerçekten not edin, bunun altında olursa şaşırmayın, üstünde olursa (Başkan böyle demiştiniz, niye üstünde oldu?) diye sorarsanız. Uzun vadeli tahvil faizlerinde aşırı yükseliş oldu yakın zamanda burada da yıl sonunda tekrar tek haneli seviyelere düşeceğini tahmin ediyorum."

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, döviz kurlarıyla ilgili hiçbir endişe duymadıklarını belirterek, "Bugün itibarıyla reel efektif döviz kuru endeksi büyük ihtimalle 110 çizgisinin altında. Önümüzdeki günlerde Fed'in toplantısı gibi önemli olaylar var. Bunlar herhangi geçici bir etki yapsa bile çok rahat şekilde biz, çok fazla bir politik tedbir almadan, çok fazla çaba göstermeden, reel efektif kurun 110 çizgisinin üzerine döneceğini, ondan sonra da değerlenme eğiliminin başlayacağını tahmin ediyoruz" dedi.

Başçı, reel efektif döviz kurunun çok önem verdikleri bir değişken olduğunu ifade ederek, bunu daha önce çok kullanmadıklarını ancak kullanmak gerektiğini söyledi. Zaman zaman uzun vadeli denge değerinden aşağı veya yukarı yönde sapmalar gözlenebildiğini belirten Başçı, bugün itibarıyla reel efektif döviz kuru endeksini büyük ihtimalle 110 çizgisinin altında olduğunu kaydetti.

Endeksin 109-110 arasında bir yerde olma ihtimali bulunduğuna işaret eden Başçı, 2003 yılı ortalamasını 100 olarak aldıklarını ve bugüne kadar her yıl yüzde 2'lik değerlenmeyi normal kabul ettiklerini kaydetti. Endeksin dip noktasının 2003 yılında 90 olduğunu belirten Başçı, bunun üzerine her yıl için yüzde 2 konulduğunda bugün itibarıyla 110 civarında bir yere geldiğini, endeksin bugünkü durumunun da bu civarda ve normal olduğunu söyledi. Bunun aşırı reelleme çizgisi olarak söylenebileceğini ifade eden Başçı, bunun altında kaldığı, daha fazla değer kaybettiği nereler var diye bakıldığında, Avrupa borç krizinin en derin olduğu noktada sadece bir iki yerde bunun altında seyrettiğini anlattı.

Gelecek süreçte, eylül ayında ABD Merkez Bankasının (Fed) toplantısı gibi önemli olaylar olduğunu hatırlatan Başçı, "Bunlar herhangi geçici bir etki yapsa bile çok rahat şekilde biz, çok fazla bir politik tedbir almadan, çok fazla çaba göstermeden, reel efektif kurun 110 çizgisinin üzerine döneceğini, ondan sonra da değerlenme eğiliminin başlayacağını tahmin ediyoruz" dedi.

- "Türkiye ile ilgili çok rahatız"-

Fed parasal genişlemeyi daraltmasının özellikle Hindistan, Brezilya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Endonezya gibi ülkelerde çok ciddi etkileri olduğunu, bu ülkelerin paralarının çok ciddi değer kaybettiğini ifade eden Başçı, bu ülkelerde tahvil faizlerinin arttığını, iki taraftan da zarar görüldüğünü anlattı. Sadece bu ülkelerde değil gelişmekte olan ülkelerin hepsinde oynaklık artışı görüldüğünü kaydeden Başçı, "Türkiye'yi de zaman zaman o grubun içinde sayanlar var ama bizim kesinlikle hiçbir endişemiz yok. Türkiye ile ilgili çok rahatız, her ortamda onu takır takır savunuyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin, çok etkili ve esnek bir para politikasına sahip olduğunu anlatan Başçı, bu durumun Türkiye'yi diğer ülkelerden olumlu yönde ayrıştırdığını, bunun kıymetinin önümüzdeki aylarda çok daha iyi anlaşılacağını söyledi. Başçı, "Hem cari açık veriyorsunuz hem olumlu yönde ayrışacaksınız. Bunun tek örneği Türkiye olacak" dedi.

-"Önceliğimiz likidite"-

Şu anda döviz kurlarıyla ilgili hiçbir endişe duymadıklarını, birinci önceliklerinin TL ve ilave döviz likiditesi olduğunu belirten Başçı, şöyle konuştu:

"Rezervlerimizi kullanarak bu likiditeyi sağlamayı amaçlıyoruz. Bunun için faiz belirsizliğini ortadan kaldıracağız. Aşağı yukarı neredeyse her gün normal piyasa yapıcıları faiz oranı 6,75'tir. Ek parasal sıkılaştırmaları zaman zaman yapacağız. Onu yaptığımız zaman faiz oranımız 7,75. Yani hiçbir zaman yıl sonuna kadar 6,75'in altına düşmeyecek . Enflasyon yüzde 6,2'ye düşene kadar faiz oranımız 6,75'in altına düşmeyecek. Ama ihtiyaç olursa ek parasal sıkılaştırmalar yoluyla 7'ye, 7,75'e kadar çıkabilir. bunun üzerine çıkamaz."

Gelecek pazartesi ek parasal sıkılaştırma yapacaklarını açıklayan Başçı, "Bu, cuma gününe kadar ek parasal sıkılaştırma yok demek. Pazartesi günü uygulamamızın mantığı şöyle; orada merkez bankaları genellikle müdahale ederlerken döviz kurunu savunma yönünde müdahale ederler. Biz bunu biraz hücuma yönelik bir politika aracı olarak düşünüyoruz" diye konuştu.

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "Dövizin belini kırarız. Bunu öyle yaparız ki çok az rezerv kaybetmeden yaparız. Onu nasıl yapacağımız ilerde görürsünüz" dedi.

ABD'deki faizlerin yükseliş trendi devam ederse Türkiye'ye yansımalarının nasıl olacağı yönündeki soruya, fiyatlama konusunda Türkiye için portföy dengelemesinin çok ötesinde ilave bir ayarlama olduğunu söyledi. Başçı, şöyle konuştu:

"Portföy dengelemesinin Amerikan kıymetleri yüzde 10 değer kaybediyorsa sepetinizdeki gelişmekte olan ülke sepeti de aynı oranda değer kaybediyorsa yüzde payları değişmez, dengeli portföy devam eder. Bizde bunun çok ötesinde bir fiyatlama olduğu için portföy payları düştü. O yüzden baktığınızda Türkiye'de gerçekten yatırım yapmak için yabancı yatırımcılar açısından yer var. Şuanda bir stres olduğu için bu belki bir miktar sürebilir, çok önemli değil. Hemen döne de bilir. Biz burada faiz tarafında ne kadar sağlam durursak, bir adım bile geri adım atmayacağız faizle ilgili, Para Politikası Kurulu'ndan bir adım bile geri adım atmayacağız. Orada 6,75-7,75 bizim aralığımız, herkes buna uyacak, buna göre kendisi fiyatlamasını belirlesin. Biz bu sağlam duruşu sergilediğimiz sürece döviz kurları o kadar hızlı döner ki siz de şaşırırsınız nasıl bu kadar hızlı döndü. Bugün bile dönebilir, bugün denmezse yarın denebilir, öbür gün döner. Ondan sonra da o kadar hızlı bir düşüş olur ki dolar da gene şaşırıp kalırsınız.

Yıl sonuna doğru şu tartışmayı yapma olasılığımız var: İhracatçı temsilcilerimiz diyebilir ki 'Başkan bir şeyler yap dolar 1,90'ın altına düştü, ne olur bizi kurtar, bununla ilgili bir şey yap'. Ben o zaman reel sektörden yardım isteyeceğim. Reel sektöre diyeceğim ki 'açık pozisyonlarınızı şimdi kapatın. Yukarıda kapatmadınız, şimdi kapatın hiç olmazsa ihracatçılarımıza yardım edin daha fazla döviz düşmesin'. Şu anda doğru zaman değil, açık kapatmak için o zaman doğru zaman olacak."

- Jeopolitik riskler-

Başçı, Türkiye'nin karşı karşıya olduğu jeopolitik riskler konusunda, jeopolitik gelişmelerin oldukça önemli olduğunu ama bizim özellikle o tür gelişmeler altında Türk lirası likiditesi tarafında çok sağlam ve net mesajlar verilmesi gerektiğini söyledi. Erdem Başçı, şöyle konuştu:

"Çünkü biz bankacılık sistemimizin sağlığını, sıhhatini korursak, özellikle kısa vadeli faiz oranlarını belirlediğimiz sınırlar içerisinde tutarsak o zaman hiçbir şeyden endişe etmemize gerek yok. Bütün, her türlü şokları atlatırız. Önemli değil, döviz iner çıkar o bizi çok ilgilendirmiyor. En önemlisi bankacılık sistemimizin sağlık ve sıhhati şuanda mükemmel. Bunun en ufak bir şekilde bozulmasını biz istemeyiz. Özellikle de böyle bir ortamda bunu hiç istemeyiz."

- Enflasyon değerlendirmesi-

Enflasyon konusunda piyasanın beklentisiyle Merkez Bankası tahminleri arasındaki farkın açılmasını da değerlendiren Başçı, bu farklılığın temel olarak döviz kurundan kaynaklandığını belirtti. Başçı, "Döviz kuru hareketleri geçici olacağı için çok fazla endişeli değiliz" diye konuştu.

Meyve-sebzenin enflasyon anlamında kendilerini biraz zorladığını dile getiren Başçı, meyve-sebzede çok çok istisnai bir hareketlilik olduğu, özellikle karpuz fiyatlarında geçen seneye çok ciddi bir artış yaşandığını anlattı. Başçı, "Kademeli bir normalleşme görülecek. Dolayısıyla ağustos enflasyonunun büyük ihtimalle beklentilerden biraz daha iyi geleceğini tahmin ediyoruz. Enflasyonda riskler var ama en büyük, bir numaralı risk aslında döviz kurlarındaki etkidir. Oradaki etkinin de kesinlikle ama kesinlikle geçici olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla orada ağustos ayındaki beklentilerden iyi gelmesi olumlu karşılanacaktır. Bu konuda çok fazla bir endişemiz yok" diye konuştu.

- Merkez Bankasının elindeki silahlar-

Erdem Başçı, Merkez Bankasının elindeki silahlar ve bunların kullanılma stratejisine yönelik soruyu yanıtlarken, şunları kaydetti:

"Onu da mutlaka netleştirmek gerekiyor. Madem ki faiz silahını kullanmayacaksak döviz kurlarına karşı ve orada çok netsiniz; faiz konusunda hiçbir belirsizlik olmayacak. Ama belirsizlik biraz var da 6,75-7,75. Döviz kurlarına karşı burada hassasiyeti tamamen bitirdiniz o zaman geriye bilanço silahı kalıyor. Bilanço silahımız da çok güçlü bir silah. Bilanço silahı döviz rezervlerimizi kullanacağız demek, Türk lirasında değer kaybına karşı. Merkez Bankasının toplam bilançosunda toplam döviz rezervi var brüt. Bunun bir kısmı bankaların bizde tuttukları zorunlu karşılıklar, bir takım bizim borcumuz Hazineye olan mesela, onları satamayız. En muhafazakar bir şekilde hesapladığınızda 40 milyar dolar civarında satılabilir döviz rezervimiz var."

Bankadaki döviz rezervinin yeterli olup olmadığı konusunda da görüşlerini dile getiren Başçı, şöyle konuştu:

"Merkez Bankasının net rezervi hiçbir zaman bitmez. Çünkü Merkez Bankasının başında da akıllı idareciler vardı. O rezervi bitmeyecek şekilde ayarlarlar. Bunu bir havuz problemi gibi düşünün. Havuzu biz Eximbank'tan aldığımız reeskont kredilerinin dönüşlerinden dolduruyoruz. Günlük rezervimizi bugün yaklaşık 70 milyon dolar hızla arttırıyoruz. Bugün akşam 50 milyon dolar satarsak 20 milyon dolar aslında rezervimize bir yerde eklemiş gibi düşünebilirsiniz. Bir de limiti artırdık. Bu yıl aldığımız rezerv zannedersem 12 milyar doların üzerinde olacak. Gelecek sene bundan daha da büyük bir rezerv büyüklüğü olacak. Biz havuz probleminde havuzun doluşuna da boşalışına da bakarız. Orada da reel efektif döviz kuruna bakarız.Reel efektif döviz kuruyla ilgili görüşümüz netse biz öyle müdahaleler ederiz ki döviz kuruna herkes şaşırıp kalır."

Dövize müdahalenin yöntemlerinden birinin de ofansif strateji olduğunu dile getiren Başçı, şunları kaydetti:

"Bu tür müdahalenin dünyada çok örneği olmadığı için, bunu çok fazla kullanan Merkez Bankası olmadığı için piyasa oyuncuları şu anda bunu mesela idrak edemiyorlar. 'Ne kastediyor başkan' çok fazla idrak edemiyorlar. Fakat görürler yakında bunun ne demek olduğunu. Döviz kurunda değer kaybı trendini kırıp tekrar hızlı bir şekilde değer kazancı trendini başlatabilecek elimizde çok kuvvetli mekanizmalar var. Bunun altyapısını, araçlarının hepsini hazırladık şuanda Anadolu Ajansı Finans Terminali sayfasında var, Reuters'ın sayfaları var. Burada tek beklenen şey strateji. Strateji de böyle yavaş yavaş, zamanı geldikçe bunları bir araya sokacağız ve dövizin belini kırarız. Bunu öyle yaparız ki çok az rezerv kaybetmeden yaparız. Onu nasıl yapacağımız ilerde görürsünüz."

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, analistlere "Faiz artırım beklentisine girmeyin. Sabit faiz beklentisine girin" diye seslendi.

Başçı, bir soru üzerine ABD Merkez Bankasının (Fed) 22 Mayıs'taki açıklamasından bugüne kadar Türkiye piyasasından çıkan sermayenin çok fazla olmadığını söyledi.

Söz konusu dönemde daha çok fiyat etkisinin yaşandığını belirten Başçı, "Bundan sonra biz çok sağlam durursak bugün dövizde gördüğümüz yükselişin birkaç gün bile sürmeyeceğini söyleyebilirim. Çünkü tahvillerde ve döviz kurlarında öyle bir değer kazancı başlayacak ki bu defa diyecekler ki 'Biz Türkiye'de yanlış yapıyoruz, tekrar pozisyon alalım' ve çıkmaktan vazgeçecekler. O zaman dövizin kendiliğinden ne kadar hızlı düştüğünü fark edeceksiniz" diye konuştu.

Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) yerine döviz rezervlerinin daha güçlü tutulmasının daha etkili olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Başçı, ROM'un farklı bir amaca hizmet ettiğini dile getirdi.

ROM'un, bankaların yurt dışından borçlanmaları konusunda herhangi bir problem yaşamaları halinde Merkez Bankası nezdindeki paralarını alabilmelerine imkan tanıyan bir ilave rezerv olduğunu anlatan Başçı, mekanizmanın gayet iyi çalıştığını ifade etti. Başçı, bankaların yurt dışından borçlanmalarında bir sıkıntı yaşanmadığı için rezerv opsiyonlarını artırdıklarına dikkati çekti.

- "TL'yi aslanlar gibi koruyacağız"-

"Açıklamalarına bugün piyasanın olumsuz tepki verdiğinin belirtilmesi" üzerine Başçı, bu durumun bir "belirlilik şoku" olduğunu söyledi. Faizlerle ilgili stratejilerini çok net şekilde belirlediklerini belirten Başçı, şöyle devam etti:

"Esas belirsizliği döviz kurları ile ilgili görün. Orada öyle bir müdahale stratejimiz var ki herkes şaşırıp kalacak. Bundan sonraki dönemde gelen her açıklama genelde olumlu etki yaratacak. Şaşırtmayı bundan sonra döviz tarafında yapacağız. Döviz kurları ile ilgili TL'ye değer kazandırıcı sürpriz manevralarla... Savunmaya çalışmayacağız, hücuma geçiyoruz. TL'nin değerini tek silahla (döviz müdahale silahı) aslanlar gibi koruyacağız. Faiz silahını hiç kullanmayacağız."

- Analistlere "faiz" mesajı-

Bankaların, Merkez Bankasından yüzde 7,75 faiz oranının üzerinde para almalarına gerek olmadığını kaydeden Başçı, bankaların ihalelere gelirken rahat olmalarının önemine değindi.

Bir günlük ek parasal sıkılaştırmayı "golf vuruşu"na benzeten Başçı, ilk vuruşta hedef döviz kuruna yaklaşmadığı takdirde bir vuruş daha yaptıklarını söyledi. Faiz konusunda net olmaya çalıştığını dile getiren Başçı, analistlere, "Bize sürekli 'faiz artırın' fiyatlaması gelmesin. Değerli analistler, faiz artırım beklentisine girmeyin, sabit faiz beklentisine girin" diye seslendi.

- "TL'ye değer kazandırıcı şoklar beklensin"-

AA Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Öztürk'ün "Sanırım piyasalar hiç bu kadar şok olmamıştı" değerlendirmesi üzerine Başçı, "geçer geçer" diyerek espri yaptı.

Bundan sonra kendilerinden döviz tarafında TL'ye değer kazandırıcı şoklar beklenmesi gerektiğine işaret eden Başçı, "Şu anda hücuma geçiyoruz. Hücum şaşırtma sanatıdır. Maradona'nın bir golü vardı. Dümdüz gitti, gol attı. O da dümdüz gittiği için şaşırttı. Dolayısıyla bu tür sürprizlerle döviz piyasasında rezervlerimizi o kadar etkili kullanırız ki herkes hayret eder" dedi.

AA