Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, İran ile BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1) arasındaki, İran’ın nükleer programına ilişkin müzakerelerde anlaşmaya varıldığını bildirdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius ve Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle de müzakerelerin yapıldığı Cenevre Intercontinental Otel'den ayrılırken, basın mensuplarının "Anlaşma sağlandı mı?" sorusu üzerine "Evet" yanıtını verdi.

Anlaşma, Cenevre'deki müzakerelerin üçüncü turunda beşinci günün sonunda çıktı.

Müzakerelere, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Laurent Fabius, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif katıldı.

-Obama'dan açıklama

ABD Başkanı Obama. anlaşmaya varılmasıyla ilgili olarak Beyaz Saray'da yaptığı açıklamada, P5+1 ülkeleri olarak İran’ın nükleer programına yönelik kaygıları ele almaya yönelik kapsamlı bir çözüme doğru önemli bir adım attıklarını belirterek, İran’ın nükleer silah edinmesinin önlenmesi yönündeki kararlılığının altını çizdi.

Obama, “Bugün diplomasi, İran’ın nükleer programının barışçıl olduğunu ve nükleer silah elde edemeyeceğini teyit edebileceğimiz daha güvenli bir dünyaya doğru yeni bir yol açtı” dedi.

Anlaşmanın aynı zamanda, daha kapsamlı bir çözüme yönelik müzakereler için 6 aylık bir zaman yaratacağını ifade eden Obama, “Bu anlaşma sayesinde İran, müzakereleri nükleer programını geliştirmeye yönelik bir kılıf olarak kullanamayacak” yorumunda bulundu.

Obama, 6 aylık süre içinde İran’ın taahhütlerini yerine getirmemeleri halinde ise Tahran yönetimi üzerindeki baskıyı artıracaklarını vurguladı.

-Tarihi bir anlaşmanın başlangıcı olabilir

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun da, müzakere sürecini yürüten tarafları tebrik ederek, "Bu uzlaşma, Ortadoğu ve ötesindeki halklar ve milletler için tarihi bir anlaşmanın başlangıcı olabilir" ifadelerini kullandı.

Konuyla ilişkili bütün hükümetlere, bu "cesaret verici başlangıca" mümkün olan her türlü desteği verme ve karşılıklı güven çağrısı yapan Ban, nükleer silahsızlanmaya yönelik sarsılmaz bağlılığını da vurguladı.

-6 aylık süreyi kapsayacak

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, ise anlaşmaya varılmasının ardından Uluslararası Konferanslar Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında İran'la imzalanan anlaşmanın, "bir ilk adım" olduğunu ifade ederek, asıl amacın dünyayı daha güvenli bir yer haline getirecek daha kapsamlı bir anlaşma olduğunu belirtti.

Atılan bu adımla İran'ın programını geriletilmiş olacağını vurgulayan Kerry, "Bu anlaşma, bölgedeki ortaklarımızı ve müttefikimiz İsraili daha güvenli yapacak" dedi.

İran'ın zenginleştirilmiş uranyum düzeyini yüzde 5'te durdurmayı kabul ettiğini bildiren Kerry, "İran, sahip olduğu yaklaşık 200 kilogram yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş ve nükleer silah yapımı kapasitesine sahip uranyumu dönüştürecek ve 6 ay içinde bu oranda uranyuma artık sahip olmayacak" diye konuştu.

İran'ın yüzde 3,5 düzeyindeki zenginleştirilmiş uranyum stoklarını önümüzdeki altı ayda artırmayacağını ifade eden Kerry, "Ek zenginleştirme tesisi inşa edilmeyecek" dedi.

Anlaşmaya göre, önemli tesislerde günlük kontrol gerçekleştirilebileceğini belirten Kerry, İran'ın yeni santrifüjler inşa etmeyeceğini, plütonyum reaktörü Arak'ın da faaliyetlerini durduracağını bildirdi.

Uluslararası toplumun İran'a uygulanan bazı yaptırımları azaltacağını ifade eden Kerry, İran'ın anlaşma şartlarını yerine getirmesi halinde 4,2 milyar dolarlık bir fonu kullanabileceğini kaydetti. Kerry ayrıca, 1,5 milyar dolarlık ihracat geliri sağlayabilecek şekilde yaptırımlarda yumuşamaya gidileceğini de dile getirdi.

-Karşılıklı güven sınanacak

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Uluslararası Konferanslar Merkezi'nde gerçekleştirdiği basın toplantısında anlaşmanın önemli bir başarı, ancak bir ilk adım olduğunu ifade ederek, anlaşmanın yürütülmesi için bir komisyon oluşturulduğunu, bunun karşılıklı güvenin sınanacağı bir süreç olacağını ifade etti.

Bugünkü anlaşmayla İran'ın batıyla yeniden barışıp barışmadığının sorulması üzerine Zarif, amaçlarının nükleerle ilgili konuyu çözmek olduğunu ifade etti. Zarif, "Nükleerle ilgili konunun gereksiz bir konu olduğunu düşünüyorduk. Daha önemli konulara eğilmemizi engelliyordu" dedi.

-Uranyum zenginleştirme hakkı

Uluslararası alanda güç kullanma seçeneğinin BM şartı kabul edildikten sonra ortadan kalktığını savunan Zarif, "Bizim komşularımızın güvenliği bizim güvenliğimizdir" dedi.

Zarif, "Yaptığımız anlaşmanın iki ayrı aşamada İran'ın uranyum zenginleştirme programının devam edeceği ve herhangi bir anlaşmanın şimdi ve ileride bir parçası olacağına açıkça kaynak oluşturduğuna inanıyoruz" diye konuştu.

-Büyük bir atılım

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, İran’la yürütülen nükleer müzakerelerde varılan anlaşmanın küresel güvenlik ve istikrar açısından büyük bir atılım olduğunu belirtti.

AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın anlaşmaya varılması için 4 yıldır sarf ettiği çabalara dikkati çeken Barroso, “Şimdi önemli olan İran’ın nükleer programının barışçıl ve sivil amaçlı olduğu konusunda uluslararası topluma net garantiler verilebilmesi için tüm tarafların anlaşmanın uygulanmasında yapıcı ruhla işbirliğini sürdürmesidir” dedi.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) ile tam işbirliğinin öneminin de altını çizen Barroso, varılan anlaşmanın AB’nin bölgesel ve küresel istikrara bağlılığının gerçek bir göstergesi olduğunu ifade etti.

AA