Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın 1,92 lira olan yıl sonu dolar kuru beklentisinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğiyle ilgili, "Merkez Bankası Başkanımız da zannediyorum ki bu rakamı söylediğine çok pişmandır" dedi.

Çağlayan, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu yönetim kurulu üyelerini kabulünde gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Merkez Bankası'nın yıl sonu 1,92 lira dolar kuru beklentisi tutmayacak gibi görünüyor. Sizin bir beklentiniz var mı?" şeklindeki soru üzerine Çağlayan, kendisinin böyle bir hedef vermeyeceğini söyledi. "Merkez Bankası Başkanımız da zannediyorum ki bu rakamı söylediğine çok pişmandır" diyen Çağlayan, şöyle devam etti:

"Herhalde yanlışlıkla ağızdan çıkan bir rakam olarak değerlendiriyorum. Çünkü gerçekçi değil. Bilhassa ekonomi yönetiminde olanların bu tür hedefleri koymaması gerekiyor. Niye? Bizim hükümet olarak benimsemiş olduğumuz dalgalı bir kur rejimi var. Bu kur rejimi içinde kalkıp önceden fiyat verdiğiniz zaman, bunlar doğru olmaz."

Döviz kurunda dalgalanmalar olabileceğini dile getiren Çağlayan, buna karşın kurun olması gereken noktaya geleceğini kaydetti.

- "Benim için önemli olan parite"-

Kendisi için önemli olan verinin parite olduğunu belirten Çağlayan, Türk Lirası'nın aşırı değerlenmesinin ithalatın ve cari açığın azgınlaşması noktasında etkili olduğunu ifade etti.

Bu noktada başta enerji girdisi olmak üzere birçok alanda döviz fiyatlarının düşmesi ya da yükselmesinin dış ticaret rakamlarını fazlasıyla ilgilendirdiğini anlatan Çağlayan, "Olması gereken şey: Bir, ihracatçımızın öngörebildiği bir rakam olması, sürdürülebilir bir rakam olması, uzun süre dalgalanmalara maruz kalmayacak bir rakam... Önemli olan paritedir. Çünkü ihracatın yarısını dolar yarısını avro ile yapan bir ülkeyiz" diye konuştu.

Önümüzdeki yıl dolar-avro paritesi ile ilgili beklentisinin olumsuz olduğunu dile getiren Çağlayan, gidişatın o yönde olduğunu ve paritenin düşeceğini tahmin ettiğini söyledi. Çağlayan, parite ile ilgili temennisinin ise 1,40 seviyeleri olduğunu ifade etti.

Yıl sonuna az bir süre kaldığını hatırlatan Çağlayan, "Merkez Bankası Başkanımızın beklentisi olmayacak gibi görünüyor. Zannediyorum Sayın Başkan, hem de hayatı boyunca, bu tür davranışta bulunmaz, bulunmamasında da fayda var" değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) kredi kartları ile alışverişlerde taksit sınırlandırmasını öngören taslaklarıyla ilgili, "Yapılan düzenlemeyi anlamlı bulmakla beraber etkilerinin sınırlı olacağı kanaatindeyim" dedi.

Çağlayan, Tüm Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu üyelerini kabulü sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

BDDK'nın kredi kartları ile yapılan alışverişlerde taksit sınırlandırmasını öngören taslağıyla ilgili soru üzerine Çağlayan, meselenin kredi kartına taksit sınırlandırması değil, bankaların bu konudaki davranış biçimlerini belli bir noktaya getirmek olduğunu söyledi.

Bir yandan "sokakta simit satar gibi" herkese kredi kartı verilirken, diğer yandan esnaf ve KOBİ'lere kredi kullandırma noktasında zorluklar çıkarıldığını kaydeden Çağlayan, "Böyle bir ortamda kredi kartı veren bankaların davranışı çok daha önemli" diye konuştu.

Taksit sınırlandırmasının etkisinin ne kadar olacağını kendisinin de merakla beklediğini dile getiren Çağlayan, şunları kaydetti:

"Ümit ederim ki bu, kişi ve kurumları başka yollardan bu engeli aşma yoluna sokmasın. 2023 hedeflerinden, Türkiye'nin büyümesinden bahsettik. Türkiye'nin büyüme kalitesi son derece önemli. İhracatla büyüyen bir Türkiye, bizim idealimizde olan bir büyüme sistemidir. Ancak Türkiye'ye gelen bütün uluslararası yatırımcılar da Türkiye'nin 76 milyonluk dinamik pazarını görerek geliyorlar."

- "Tüketim, üretimin kamçısıdır"-

"Tüketimin, üretimin kamçısı olduğuna" dikkati çeken Çağlayan, buna çeşitli engeller getirmenin ekonomi açısından olumlu görmediğini dile getirdi. Çağlayan, "bu açıdan bakıldığında yapılan düzenlemeyi anlamlı bulmasına karşın etkilerinin sınırlı olacağı kanaatini taşıdığını" ifade etti.

İnsanların ayaklarını yorganına göre uzatmasının önemine değinen Çağlayan, "Neticede kimsenin borcunu kimse karşılamıyor. En başta sorumlu olan kendisi, çoluğu, çocuğu, evi, eşyasıdır" değerlendirmesinde bulundu.

Yapılan düzenleme ile amaçlanan şey ithalatı azaltmak ise bunun yanında olduğunu kaydeden Çağlayan, artık Türkiye'de yabancı marka hastalığının iyileşme yolunda ilerlediğini belirtti.

- Hizmet sektörüne Turquality benzeri destek-

Turquality varken neden yeni bir marka desteği çalışmasının yürütüldüğüne dair bir soru üzerine Çağlayan, Turquality'nin sanayi alanında faaliyet gösteren firmalar için verilen bir destek olduğunu hatırlattı.

Türkiye'nin hizmet ihracatında geldiği nokta dikkate alındığında bu alana özgü bir destek verilmesi ihtiyacı doğduğuna işaret eden Çağlayan, "Yeni tasarladığımız destek, sadece hizmet ticaretine yönelik olacak" ifadesini kullandı.

Desteğin iddialı olduğunu dile getiren Çağlayan, çalışmanın hizmet sektörüne kalıcı etkileri olacağını kaydetti.

- "Varlık Barışı'nın sonuçları daha iyi olabilirdi" -

Varlık Barışı'nın sonuçlarına ilişkin görüşleri de sorulan Çağlayan, bununla ilgili sorulara Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yanıt vermesinin en doğrusu olacağını söyledi.

Varlık Barışı konusunda çok daha iyi sonuçlar elde edilebileceğini anlatan Çağlayan, "Dışarıda yaşanan konjonktürel gelişmeler ve ekonomik kriz ortamında ister istemez negatif etki olabilir. Şu anda gelmiş olduğumuz noktadan çok daha fazla rakamlarla karşı karşıya gelebilirdik" ifadesini kullandı. Çağlayan, beyan edilen rakam gelseydi Türkiye açısından 1,2 milyar liralık vergi artışı yaşanabileceğini dile getirdi.

Çağlayan, bir başka soru üzerine de perakende ticaretine ilişkin yasa tasarısı taslağında alışverişlerde poşet yerine kağıt ya da kolay çözülebilir madde kullanılmasının öngörüldüğünü anımsattı.

Bakanlık olarak yasa konusunda AVM sektörünün görüşlerini önemsediklerini belirten Çağlayan, "Oyuncuların bu konudaki görüşleri son derece önemli. Onlara rağmen değil, onlarla birlikte yapacağımız düzenlemeler son derece önem arz ediyor" dedi.

AA