Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Allianz'ın baş ekonomik danışmanı ve Başkan Barack Obama'nın oluşturduğu Küresel Kalkınma Konseyi'nin başkanı ve "Piyasalar Çarpıştığı Zaman"ın yazarı Muhammed El-Erian, Financial Times'ta dün yayınladığı makalesinde, Döviz piyasasından kaynaklanan risk ve tehditlere dikkat çekti.

El-Erian, yatırımcılara en büyük tehdidin, hisse senedi ve tahvil piyasalarındaki yüksek fiyatlardan ziyade, döviz piyasasından gelebileceğini söyledi ve son politika ve teknik sinyaller değerlendirildiğinde, döviz piyasasının olağan düşük volatilite safhasından çıkmak üzere olabileceğini kaydetti.

Politika Farklılaşması

El-Erian, "Para politikalarının uzun süre aynı doğrultuda gittiği bir dönemin ardından, gelişmiş ekonomiler, artan bir şekilde, farklı yollarda ilerliyor. Merkez bankalarının bu 'çoklu yol' dünyası, mevcut ekonomik performansta kayda değer sapmayı yansıtıyor" şeklinde görüş bildirdi.

İngiltere ve ABD'nin, güçlü ekonomik büyüme ve istikrarlı istihdam artışları göstermesinden dolayı, ekonomik anlamda öncülük ettiğine dikkat çeken El-Erian, hali hazırda kırılgan olan Euro Bölgesi toparlanmasının teklemekte olduğunu ve İngiltere ve ABD ile aralarındaki farkı korumakta zorlanan ülkelerdeki alarm veren yüksek işsizlik oranlarını dengelemede yetersiz kaldığını vurguladı. El-Erian, Japonya'da büyüme patlamasının artık eski bir anı olarak hissedilmeye başlandığını belirtti.

El-Erian, makalesinde, ekonomilerdeki bu farklılaşmanın geçen hafta ekonomik verilerde ve Jackson Hole'de Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi ve Fed Başkanı Janet Yellen'ın yaptığı birbirinin zıt yönündeki konuşmalarda yansımasını bulduğunu ifade etti.

Para politikasındaki bu sapmanın ekonomi politikasının diğer alanlarında anlamlı bir ayarlama ile birleştirilmediğine dikkat çeken El-Erian, ABD ve Avrupa'nın, genel politika etkinliğini sağlamak ve mali piyasa fazlalıklarını dengelemek için ihtiyaç duyulan yapısal reformların ivmesini sağlamakta güçlük çektiğini vurguladı.

Tahvil Faiz Farkları Artıyor

El-Erian, "Tüm bu farklılaşmalar, şimdiye kadar, temel olarak, artan faiz farklarında yansımasını buldu. Örnek olarak, ABD'nin 10 yıl vadeli tahvilleri ile Almanya'nın aynı vadeli tahvillerinin piyasa faizleri arasındaki fark geçen hafta 145 baz puana çıktı. Bu fark geçen yılın aynı döneminde 93 baz puan ve 2014 yılının başında 108 baz puan seviyelerindeydi. Bu oldukça büyük bir fark. Bu farkın daha da büyümesine muhtemelen, doların euro karşısında ve daha az ölçüde yen karşısında devam eden değer kazanmasını içeren, güçlü döviz hareketleri eşlik edecek" dedi.

Döviz piyasalarındaki volatilitenin merkez bankalarınca bastırıldığına dikkat çeken El-Erian, ancak bu aşırı düşük volatilitenin, artan ekonomik ve para politikası farklılaşmasının ışığında devam ettirilmesinin daha zor hale geldiğini ve zayıflayan para birimlerinin, Euro Bölgesi ve dahası, Japonya'da, dolaylı olarak ve artan bir şekilde doğrudan para politikalarını etkilediğini sözlerine ekledi.

Düşük Volatilite Zor

El-Erian, Financial Times'taki makalesinde, gelişmiş ülkelerin artan bir şekilde ekonomik ve para politikası farklılaşması yolunda ilerlemesi ve zayıf ekonomilerin daha da geriye düşmemesi için süregelen döviz yeniden hizalamalarının daha açık bir şekilde politika hedefleri haline gelmesi ile birlikte, merkez bankalarının döviz volatilitesini bastırmakta daha fazla zorlanacaklarını ve bunun da yatırımcıların finans piyasalarında başka biryerdeki kazançlarını sürdürebilmeleri önünde büyük bir risk oluşturacağını belirtti.