Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "IŞİD'den petrol aldığımız külliyen yalandır. 'İsrail'e jet yakıt ihracatı yapılıyor' iddiasından beslenemeyenlerin yeni bir yemeği olarak görünüyor. Ama tabii ki bunu kimse yemez" dedi.

Irak'tan petrol akışı ve sevkıyatının son durumunun sorulması üzerine Yıldız, Kuzey Irak petrolünde 13. tankerin sevkıyatının tamamlandığını, petrol akışının günlük 180 bin varil civarında olduğunu bildirdi.

Bu konuda spekülasyonlara meydan verilmemesi gerektiğini ifade eden Yıldız, Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunu ve bütün bunları hukuk sınırları içerisinde yapmak durumunda olduğunu belirtti.

Yıldız, şunları kaydetti:

"Geçenlerde IŞİD'den petrol aldığımıza dair 'böyle iddiaların olduğu söyleniyor' tarzında haberler görüyoruz. Haberi yapanlarla alakalı bu ifade hukuki bir bağlayıcılık oluşturmuyor. Ama şunu söylemem lazım: IŞİD'den petrol aldığımız külliyen yalandır. 'İsrail'e jet yakıt ihracatı yapılıyor' iddiasından beslenemeyenlerin yeni bir yemeği olarak görünüyor. Ama tabii ki bunu kimse yemez. Bizim aldığımız petrol Irak'ın petrolüdür. Bağdat ile Erbil o manada kendi içerisinde bir düzenlemeyi daha iyi yapamıyorsa bunun müsebbibi tabii ki Türkiye olarak görülmez. Irak petrolünün, yine kendilerinin yaptığı ihaleyle, Ceyhan'dan sevkıyatını kendileri yapıyorlar. Biz Irak'ın petrolünü değerlendirmiş oluyoruz, Türkiye'nin petrolünü değil."

Soma'da üretim başlıyor

Soma'da yaşanan maden faciasının ardından gelinen son durumun sorulması üzerine Yıldız, bakanlığın bu kazadan çok önemli dersler çıkardığını söyledi.

Bu kazadan çıkartılan dersler nedeniyle 130'dan fazla madenin kapalı olduğunu ifade eden Yıldız, "Ocak işleticilerinden rica ediyorum, mühürlü olan ve çalışması yasak bir ocakta lütfen işçi çalıştırmasınlar ve mührü kırmasınlar. Oradaki iş kazalarının müsebbibi direkt kendileridir" diye konuştu.

Kazanın yaşandığı işletmenin kontrollerden geçtiğini dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:

"Soma'da yaklaşık 1000 megavatlık bir santral var. Yerli kömürle çalışıyor. Şu ana kadar bir aksama olmadı ama kömür üretilemezse aksa beklemek zorundayız. Bu da bizim için iyi bir şey değil. Az yağış yağdı yerli kaynağı oradan kısalım, az kömür çıktı kömürü de buradan kısalım. Doğalgaza bağımlılık kaçınılmaz olur. Bu tercih ettiğimiz bir durum değil.

Çalışma ve Enerji bakanlıklarından iki müfettiş grubu oraya gitti ve oranın en büyük ocağı olan Işıklar'ın kısmen faaliyete geçebileceğine dair raporlamalarını yaptılar. Rapor yayımlandıktan sonra işçi kardeşlerimiz önümüzdeki haftadan itibaren bir plan, program dahilinde Işıklar'da çalışmaya başlayabilecekler. Altını çizerek söylüyorum kısmen, tamamı değil ama çalışabilecekleri bir alan oluşturuyoruz."

Kazanın olduğu Eynez'de bir çalışma olmayacağını ifade eden Yıldız, Atabacası ocağının da çalışmaya hazır olmadığının tespit edildiğini kaydetti.

Yıldız, Türkiye'nin yüzde 100 yerli sanayiyle üretilmiş sismik gemisinin 2 yıl içerisinde hizmete alınacağını bildirdi.

Bakan Yıldız, maliyeti 1 milyar dolara ulaşacak sondaj gemisinin de siparişini vermeye hazırlandıklarını belirtti.

Yıldız, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldiği toplantıda sunum yaptı. Enerji sektöründeki her yatırımın olabildiğince yerli kaynaklardan oluşturulması için çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Yıldız, üniversite-sanayi işbirliğinde daha iyi bir yapı kurulması gerektiğini vurguladı.

Geçen yıl ağustos sonunda 61 bin 151 megavat olan Türkiye'nin toplam enerji kurulu gücünün bu yılın aynı ayında yüzde 11,5 artışla 68 bin 236 megavata çıktığını ifade eden Yıldız, bunun birçok ülkenin kurulu gücünü geçtiğini söyledi.

Petrol aramaları için 10 yılda 14 milyar dolarlık yatırım yapılacağını anlatan Yıldız, sismik arama gemisinin yerli tersanelerde inşasına başlandığını kaydetti. Bakan Yıldız, 2 yıl içerisinde Türkiye'nin hemen hemen yüzde 100 yerli sanayiyle üretilmiş sismik gemisinin hizmete alınmış olacağını ifade ederek, "Maliyeti 1 milyar dolar olacak sondaj gemimizin siparişini vermeye hazırlanıyoruz. Hem Karadeniz hem de Akdeniz'de yapacağımız sismikler yol haritamızı ne kadar hızlandırmamız lazım geldiğini söyleyecek" diye konuştu.

- "Elektrik üretimi bir yılda yüzde 4,7 arttı"

Türkiye'nin santral sayısının bir yılda yüzde 21 artarak bu yıl ağustosta 1041'e ulaştığını bildiren Yıldız, 2013 yılı ağustos ayından bu yana toplam 7 bin 84 MW gücünde 180 santrali devreye aldıklarını, yalnızca ağustos ayında 731 MW gücünde 14 santralin devreye girdiğini kaydetti. Yıldız, devreye alınanların yüzde 13'üne denk gelen 95 megavatlık kısmın rüzgar enerjisinden oluştuğunu, toplam kurulu güç içinde rüzgar enerjisinin payının yüzde 5'e ulaşmasının çalışmalarının meyvesini almaya başladıklarını gösterdiğini ifade etti.

Elektrik üretiminin geçen yıl ağustos ayından bu yana yüzde 4,7 arttığını belirten Yıldız, bunun Türkiye'nin ekonomik büyüme hızından yüksek bir rakam olduğuna işaret etti. Yıldız, ağustos ayları baz alındığında elektrik üretiminin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11,5, tüketiminin ise yüzde 10,7 artış gösterdiğini de dile getirdi.

Dün Bakü'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a refakat ettiğini anımsatan Yıldız, 20 Eylül'de Güney Kafkaslar Doğalgaz Boru Hattının temelinin atılacağını kaydetti. TANAP'ın bunun Türkiye'deki ayağı olduğuna işaret eden Yıldız, "TANAP'ın temelini Türkiye'de önümüzdeki yılın mart ayında inşallah atmayı planlıyoruz. 19 ilde kamulaştırmalar devam ediyor. TANAP şirketinin sağladığı finansmanla kamu adına BOTAŞ kamulaştırmaları gerçekleştiriyor" ifadelerini kullandı.

- "Nükleer için 11 ilde yerli üretim yapabilecek tesis var"

Bakan Yıldız, daha sonra EMD üyelerinin sorularını yanıtladı.

"Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaatının ÇED raporu nedeniyle geciktiği" iddiaları anımsatılarak, inşaatın başlangıç tarihinin sorulması üzerine Yıldız, santralin son ÇED başvurusunda şekli şartlarla ilgili bir sıkıntı olmadığını Çevre ve Şehircilik Bakanlığının açıkladığını, bu sayede sürecin ilerlediğini söyledi. Fukuşima faciası sonrası güvenlik sistemlerinin artırılması için 1,5 yıllık gecikme yaşandığını, 186 kalem üzerinde tekrar tekrar irdelemeler yapıldığını belirten Yıldız, şirketin bu gecikmeyi kapatmaya yönelik çalışma yaptığını, santralden 2019 veya 2020 yılında elektrik üretimi hedeflediklerini bildirdi.

Japonya'nın Türkiye'de kurulacak üçüncü santralin yerini değiştirmeyecek şekilde sonuç almaya çalıştığını ifade eden Yıldız, üçüncü nükleer santralin yerinin belirlenmesi için 5 ayrı yerde 5 aydır çalışma yapıldığını, 2015 yılı sonunda yerin belirlenmiş olacağını vurguladı.

Nükleerde yerli sanayinin yatırımlarının yer almasını istediklerine işaret eden Yıldız, santralin 515 bin parçasının üretiminin nerede yapılacağına ilişkin envanter çalışması yapıldığını ve 11 ilde bu alanda üretim yapan 460 firma bulunduğunu tespit ettiklerini söyledi.

- "Konya'daki güneş çiftliği yüzde 100 yerli üretimle kurulacak"

Başka bir soruyu yanıtlarken de Yıldız, Konya'da kurulacak güneş santralinin hemen hemen yüzde 100'ünün yerli sanayi tarafından oluşturulacağını, bunun ihalesini 500'er megavatlık 6 blok halinde yapmak istediklerini belirterek, lisanslama dışında bir yapıyla 6 milyar dolara kurulacak santralin 2018 yılında üretime başlamasını hedeflediklerini bildirdi. Yıldız, "Yalnızca Avrupa'nın değil, inşallah dünyanın en büyük güneş çiftliğini kurmuş olacağız" diye konuştu.

Bir basın mensubunun Karaman'da güneş santrali için İngiliz bir şirketin girişimde bulunduğunu hatırlatması üzerine de Yıldız, bu konuda hedefleri belirleyip altyapı oluşturdukça istekli firma sayısının artacağını vurguladı.

Yıldız, "Elektrik arzıyla ilgili bir sıkıntı var mı?" şeklindeki soruyu yanıtlarken, elektrik üretiminde suyun kullanım oranının dörtte birden beşte bire düştüğünü, bu yıl yağış azlığı nedeniyle HES'lerden istenilen miktarda elektrik elde edilemeyeceğini kaydetti. Türkiye'de elektrik tüketiminde ağustosta 41 bin megavatlık puantlara ulaşıldığını ancak emre amade kurulu gücün aynı ayda 45-46 bin megavat olduğuna dikkati çeken Yıldız, bunun, arzın talepten yaklaşık yüzde 10 fazla olduğunu gösterdiğini vurguladı.

Mardin'de gerçekleştirilen toplantıda da ele alınan kaçak elektriğe karşı olduklarına işaret eden Yıldız, sayaç takılmasını istemeyen çiftçilerin bulunduğuna dikkati çekti.

- "Allah'ın tasarrufunda olan bir konuyu taahhüt etmemiz doğru olmaz"

Özelleştirme kapsamındaki HES'lere yönelik bir soru üzerine de Yıldız, HES'leri özelleştirirken yağış miktarını değil santralleri garanti ettiklerini, bu nedenle fiyatlama mekanizmalarını değiştirmelerinin mümkün olmadığını söyledi. Yıldız, "Allah'ın tasarrufunda olan bir konuyu bizim taahhüt etmemiz tabii ki doğru olmaz" diye konuştu.

Irak'tan petrol sevkiyatında yaşanan sorunlara ilişkin bir soruya karşılık Yıldız, Irak petrolünün sevkiyatının ticari bir mesele olduğunu, siyasi meselenin Bağdat ve Erbil arasında çözülmesi gerektiğini belirtti. Petrol sevkiyatından Türkiye'nin elde ettiği toplam geliri, bunların tümü banka hesaplarına aktarıldığında açıklayacaklarını da bildiren Yıldız, "Yalnızca taşımadan kaynaklanan varil başına bir dolar bizim Bağdat ile yaptığımız anlaşmadan kaynaklanıyor. Bize aktarılan miktar, Birleşmiş Milletler hesabına aktarılan yüzde 5'ten biraz düşük. Bağdat'ın hesabına mahsuben aktarılan para 180 milyon dolardı. Diğerleri de inşallah yapılacak" diye konuştu.

- "Akkuyu Sokak" espri konusu oldu

Bir basın mensubunun, Bakan Yıldız'ın Kayseri'deki evinin bulunduğu sokağın adının "Akkuyu" olduğunu hatırlatması üzerine Yıldız, "Evet Akkuyu Sokak'ta oturuyorum. Sonradan fark ettik madem Akkuyu'ya bir santral yapalım, dedik" şeklinde espri yaptı.