Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

İskoçya'nın bağımsız olması halinde İngiliz ekonomisinde belirsizliklerin oluşabileceği endişesiyle İngiltere'den geçen ay 27,3 milyar doları bulan (16,8 milyar sterlin) sermaye çıkışı oldu.

Merkezi Londra'da bulunan Cross Border Capital'ın raporundaki verilere göre, İngiltere'den 27,3 milyar dolar seviyesinde sermaye çıktı. AA muhabirine rapordaki verilere ilişkin değerlendirmede bulunan Cross Border Capital'ın direktörü Michael Howell, İngiltere'den sermaye çıkışının geçen ay itibariyle kayda değer şekilde arttığını belirterek, "İlk çıkışları iki ay önce görmeye başladık. Ağustos ayına geldiğimizde ise İngiltere'de sermaye çıkışları hız kazandı. Biz sermaye çıkışındaki artışın İskoçya'nın bağımsızlık referandumu ile yoğunlaşan kaygılar sebebiyle olduğunun düşünüyoruz. Yatırımcı algısı belirsizlikten olumsuz etkilendi" dedi.

İngiltere'de geçen ay itibariyle yaşanan sermaye çıkışının küresel ölçekte Japonya'dan sonra en yüksek seviyede olduğunu belirten Howeell, İngiltere'nin küresel ekonomik krizi başlatan Lehman krizinden beri, bir aylık zaman dilimindeki en büyük sermaye çıkışını yaşadığını vurguladı.

Uzmanlar, henüz Eylül ayı tamamlanmadığı için verilere yansıtmakta zorlanmalarına rağmen, eylül ayının başında İngiltere'den sermaye çıkışlarının daha da hızlandığını belirtti. İngiltere'den geçen ay itibariyle çıkan 27,3 milyar doların, tam olarak hangi ülkelere aktarılmış olabileceğinin izi sürülemiyor.

İskoçya'dan da finans piyasalarında oluşan "belirsizlik" ortamından dolayı sermaye çıkışı devam ediyor. Örneğin merkezi İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da bulunan fon yönetim şirketleri, endişeli yatırımcıların fonlarını İskoçya dışına çıkarmak istediğini belirtirken, yatırımcıların endişelerini gidermeye çalışıyor. Şu ana kadar İskoçya'dan ne kadarlık bir varlık çıkışı olduğu ise tam olarak bilinmiyor.

Merkezi Edinburgh'da bulunan Multrees Varlık Yönetim Şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Chris Fisher, varlık yöneticilerinin İskoçya'dan sermaye çıkarmaya başladığı bilgisini doğrulayarak İskoçya'daki yatırımcı algısını, avro krizine benzetti.

İngiltere'deki ekonomi yönetiminde birinci gündem maddesi referandum olmaya devam ediyor. İngiltere Maliye Bakanı George Osborne ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Marc Carney, G20 Zirvesi için Avustralya'ya gitme planlarını iptal ettiklerini açıkladılar.

İngiltere'nin en büyük emeklilik ve sigortacılık fonlarını yöneten Standart Life, 250'nin üzerinde şubesi olan Royal Bank of Scotland (RBS) ve Lyods Bankacılık Grubu ve TSB, İskoçya'nın bağımsız olması halinde yönetim merkezlerini İngiltere'ye taşıyacakları uyarısında bulunmaya devam ediyor.

Moody's de uyarıyor

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's ise dün gece İskoçya'nın ayrılmasının, İngiltere bankacılık sistemi üzerinde olumsuz etilerinin olacağı uyarısında bulundu.

Referandum sonucunun "açık uçlu" olduğunu belirten Moody's, anket sonuçlarının piyasadaki oynaklığı artırdığını, sonucun "belirsizliğine" ilişkin banka müşterilerinin, kreditörlerin olası bağımsızlık senaryolarına maruz kaldıklarını vurguladı. Moody's, "Bankalar için olası kısa vadeli potansiyel riskler İngiltere Merkez Bankası'nın yanı sıra bankaların aldığı önlemlerle yatıştırıldı. Bu riskler, özellikle İskoçya'da faaliyet alanı olan bankalar için geçerlidir. Bu bankalar Royal Bank of Scotland, Lyods Bank, Clydesdale Bank olarak sıralanabilir" ifadelerini kullandı.

18 Eylül'de İskoç halkına, " İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunu çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından, İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak.