Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Boston Fed Başkanı Eric Rosengren, Fed'in, bu ayın sonunda gerçekleştirilecek olan bir sonraki politika toplantısının yaklaşması ile birlikte, finans piyasalarındaki kargaşaya aşırı tepki vermemesi gerektiğini söyledi.

Rosengren, 17 Ekim'de Boston'da verdiği mülakatta, "Volatilite kendi başına kötü bir şey değil, yalnızca piyasada çok fazla belirsizlik olduğunu yansıtır," dedi ve "Sadece son iki haftada volatilite görüyor olmamız, tahminlerimi temel olarak değiştirmem için yeterli değil" dedi.

Rosengren, Fed Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC), 28-29 Ekm'deki toplantısında, varlık alım programını planlandığı üzere sonlandırmesı ve QE olarak adlandırılan parasal gevşemeye son vermesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. Rosengren, ekonomik büyüme görünümünde ilave erozyon oldması halinde, varlık alım programının uzatılabileceğini sözlerine ekledi.

Rosengren, "Önümüzdeki bir buçuk haftalık dönemde, çok daha ciddi bir sorunun dolduğunu işaret eden çok fazla bilgi gelirse, varlık alımlarının uzatılmasını gözardı etmeyeceğim" dedi.

Rosengren, Fed'in teşviklerini istikrarlı bir şekilde destekleyen ve ilk başta merkez bankasının tahvil alımlarını azaltmaya başlama kararını muhalefet eden bir Fed üyesi, ancak 2016 yılına kadar Fed'de oy hakkı yok.

ABD hisse senetleri, Standard & Poor’s 500 (S&P 500) Endeksi'nin geçen ay gördüğü rekor seviyeden haftasonu itibariyle yüzde 6.2 düşüş göstermesi ile birlikte, finansal krizden bu yana en volatil haftalarından birini yaşadı. ABD Hazine takvillerindeki volatilite, rekor işlem hacmiyle birlikte, 2013 yılındaki varlık alımlarının azaltılmasından dolayı ortaya çıkan korku döneminden bu yana en hızlı artışını gerçekleştirdi.

Finans piyasalarındaki kargaşa, Fed üyelerinin yavaşlayan küresel büyümeye ilişkin artan endişelerini gösteren ve 8 Ekim'de yayınlanan FOMC toplantı tutanaklarından kısa bir süre sonra gerçekleşti. Fed Başkan Yardımcısı Stanley Fischer, bu mesajı 11 Ekim'deki konuşması ile daha da güçlendirdi.

Rosengren, finans piyasalarında son dönemde görülen çaklantıyı tam olarak tanımlayabilmek için , "reel" ekonomik trendlerde yeterince değişiklik görmediğini söyledi. Avrupa ekonomisi "biraz daha zayıf" görünürken ve Ebola salgını korkusu gibi diğer faktörler yatırımcı belirsizliğini artırırken, rosengren, ABD ekonomisinin 2014 yılının ikinci yarısında ve gelecek yıla girerken, yıllık yüzde 3 büyüyeceği yolundaki tahminini değiştirmedi.

Rosengren, "Reel tarafta bir sürpriz geleceğinden emin değilim," dedi ve "Enflasyon tarafından da sürpriz beklemiyorum" şeklinde görüş bildirdi.

Boston Fed Başkanı Rosengren, Fed'in tahvil alımlarını sonlandırması konusunda kendi standardının, "istihdam piyasalarında kayda değer iyileşme" olduğunu sözlerine ekledi.

Rosengren, "İşsizlik yüzde 5.9'da, bu nedenle engele ulaştığımızı düşünüyorum" şeklinde görüş bildirdi.

Rosengren, yeni verilerin Fed'i yeniden gevşemeye gitmeye zorlaması durumunda, merkez bankasının, gösterge faizi sıfır seviyesinde tutma dahil, bir dizi seçeneğe sahip olduğunu belirtti.

Rosengren, "Sıfır seviyesindeki alt sınırda daha uzun kalabiliriz. Faizleri daha yavaş artırma kararı alabiliriz. QE'yi sürdürmenin endişeleri gidermek için en iyi yol olması benim için yeterince açık değil" dedi.

Boston Fed'in ekonomik eşitsizlik konulu konferansı esnasında konuşan Rosengren, petrol fiyatlarındaki hızlı düşüşe reaksiyon gösterilmesi konusunda daha temkinli olunması gerektiğine dikkat çekti.

Brent petrol bu yıl, artan arz ve yavaşlayan küresel büyüme iaşretleri ile birlikte, yüzde 20'denf azla değer kaybetti. Bu durum, Fed'in enlasyonu yüzde 2 hedefine geri getirmeye yönelik çabalarını güçleştirebilir.

Rosengren, "Petrolü izlemeliyiz, ancak çok fazla hareket eden tek bir fiyata gerektiğinden fazla ağırlık vermemeliyiz," dedi ve "Para politikası, tek bir metanın fiyat seviyesini hedeflemek için özellikle iyi bir enstruman değil," şeklinde görüş bildirdi.

Başkan, düşük petrol fiyatlarının ABD ekonomisine yardımcı olacağını sözlerine ekledi.

Rosengren, "İnsanların harcanabilir gelirlerinin artması nedeniyle, tüketiciler için çok iyi bir haber olmalı" dedi.

Rosengren, "Ancak petrol fiyatlarının düşme nedeni hakkında düşünmek zorundasınız. Eğer fiyatlar tüm dünyada talebin azalmasından dolayı düşüyorsa, bu iyi birşey olmayabilir," dedi ve "Eğer arzdan dolayı düşüyorsa, bunun tüketici için çok olumlu olduğunu düşünmüyorum" şeklinde görüş bildirdi.