Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice, İran ile P5+1 ülkeleri arasında İran'ın nükleer programına yönelik müzakerelerde 24 Kasım'a kadar uzlaşma sağlama olasılığının yüzde 50 veya daha az olduğu söyledi.
Rice, bu yıl 6'ncısı düzenlenen "Washington Fikirler Forumu"nda, Wall Street Journal'den Jerry Seib'in sorularını yanıtladı. İran ile P5+1 ülkeleri arasında Tahran'ın nükleer programına yönelik devam eden müzakerelere ilişkin bir soru üzerine Rice, İran ile hala çok zor ve problemli bir ilişkiye sahip olduklarını ifade etti.
İran'ı terörizmi destekleyen, komşu ve bölgedeki ülkelerin istikrarını bozan ve nükleer silah edinme çabaları olan bir ülke olarak tanımlayan Rice, geçen yıl Tahran'ın nükleer programına yönelik ara bir anlaşmaya vardıklarını, bu anlaşmanın da İran'ı nükleer silah edinmekten tamamen alıkoyacak kapsamlı mutabakat için sağlam bir temel oluşturduğunu kaydetti. Rice, taraflar arasında devam eden görüşmelerin 24 Kasım'da önemli bir aşamaya erişeceğini vurgulayarak, "Bu tarihte müzakere periyodu sona eriyor. Herhangi yumuşama politikası yok, açıkçası ilişkinin (ABD ile İran arasında) doğasında dramatik bir değişiklik yok. Nükleer programa yönelik bir uzlaşma sağlarsak, bu Amerikalıları ve bölgeyi daha güvenli kılan çok büyük bir başarı olacaktır" diye konuştu.
"Bu başarının olasılığı nedir?" sorusuna Rice, "Tahmin etmek çok zor, yüzde 50 veya daha az diyebilirim" yanıtı verdi.
"ABD-İsrail ilişkilerinde kriz söz konusu değil"
Rice, ABD ile İsrail arasında en büyük görüş ayrılığının İsrail'in yerleşim yeri inşasına yönelik politikası olduğunu dile getirdi. Medyada ABD ile İsrail ilişkilerinde kriz yaşandığına yönelik haberlerin bulunduğunun yöneltilmesi üzerine Rice, "İlişkilerimizde herhangi bir kriz söz konusu değil" yanıtını verdi. Rice, ABD Başkanı Barack Obama'nın İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu ile diğer yabancı liderlere oranla çok daha sıklıkla görüştüğüne vurgu yaparak, iki ülke arasında birçok konuda derin bir işbirliği, istişare ve paylaşım bulunduğu kaydetti.
ABD'nin İsrail'le yanı fikirde olmadığı konular da bulunduğu ifade eden Rice, "Anlaşmadığımız meseleler var. Basında maalesef bunlardan en çok öne çıkan yerleşim yerleri konusudur ki ABD on yıllardır yerleşim alanlarına ve onların meşruluğuna yönelik İsrail hükümetinden farklı görüşlere sahip. ABD, birçok yönetim altında, uzun süredir bu yerleşim yerlerini gayri meşru ve iki devletli çözüm çabalarına zarar verici olarak görüyor" diye konuştu.
Rice, Suriye'de 3 yılı aşkın süredir devam eden iç savaşla ilgili sorular üzerine de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad yönetimden gitmeden sorunun çözülmeyeceğinin altını çizdi. "Çözüm, Esad'ın gitmesini gerektirecek" diyen Rice, Esad'ın gidişinin Suriye'nin kalıcı istikrarı için kritik öneme sahip olacağını dile getirdi.
"Türkiye, koalisyonun önemli ve esas bir parçası"
Susan Rice'ın yardımcısı Tony Blinken da "Washington Fikirler Forumu"nda bir panelde soruları yanıtladı. Terör örgütü IŞİD'le mücadeleye yönelik bir soru üzerine Blinken, örgütü zayıflatıp yok etmeye dönük ABD'nin önderliğinde kurulan uluslararası koalisyona Türkiye'nin büyük katkıları olduğunu belirtti. Blinken, "Türkiye, koalisyonun önemli ve esas bir parçası" ifadesini kullandı.
Suriye'nin Kobani ilçesine gidecek Peşmerge güçleri için Türkiye'nin karadan koridor sağladığını anlatan Blinken, "Türkiye sayesinde Peşmerge güçleri ve Suriye Özgür Ordusu güçleri Kobani'ye geçti. Türkler, bunun gerçekleşmesinde önemli bir rol oynadı" dedi.