Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi ve aynı zamanda AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Federica Mogherini, Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğinin komisyonun önceliği olacağını belirtti.

Bu yılın şubat ayında genç yaşında İtalya Dışişleri Bakanlığı koltuğuna oturan ve buradaki performansıyla kısa sürede adını AB çevrelerinde de duyuran Mogherini, kasım ayının başında İngiliz Catherine Ashton'dan devraldığı AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi sıfatıyla yarın Türkiye'de önemli temaslarda bulunacak.

İtalya Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığı dönemde Türkiye'ye gelmeyi çok istediğini birçok kez dile getiren ancak program yoğunluğundan dolayı bir türlü bu ziyareti gerçekleştiremeyen Federica Mogherini, bu kez bambaşka bir unvanla bütün AB'yi temsilen Türkiye'ye geliyor.

Mogherini, Türkiye'ye yapacağı bu önemli ziyaret öncesi gündemindeki konuları, Türkiye'nin AB üyelik sürecini ve Türkiye'deki Suriyeli sığınmacıların durumunu, Balkanlar'daki turundan dönüşünde Roma Uluslararası Leonardo Da Vinci Havaalanı'nda değerlendirdi.

Ziyaretinin, Türkiye-AB ilişkilerine ivme kazandıracağını ifade eden Mogherini, bu gezinin, bir ay önce görevine başlayan yeni AB Komisyonu'nun, birkaç ay önce başbakanı ve kabinesi değişen Türk hükümetiyle görüşmesinin tarihi ziyaret niteliği taşıyacağını söyledi. Bu durumun, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerde yeni bir başlangıç anlamına geldiğini belirten Mogherini, AB ile Türkiye arasındaki ilişkilerin stratejik önem taşıdığını vurguladı.

Ziyaretine komisyonun genişlemeden sorumlu komiseri Johannes Hahn'ın da eşlik edeceğini anımsatan Yüksek Temsilci, "Her şeyden önce Türkiye'nin AB'ye girme süreci, komisyonumuzun önceliği olacaktır. Bu doğrultuda, Türk hükümetindeki yetkililerle çalışarak, Türkiye ve Türkiye'nin AB'ye giriş sürecinin somut biçimde gelişmesini ve ilerlemesini sağlamayı amaçlıyoruz" diye konuştu.

Türkiye-AB ilişkilerinin yanı sıra Türkiye'nin çevresinde yaşananların da ele alınacağını kaydeden Mogherini, şöyle devam etti:

"AB-Türkiye ilişkileri bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından kritik rol oynamaktadır. Akdeniz ve Ortadoğu coğrafyasıyla ilgili ortak tehdit ve endişeye sahibiz. Bu bölge, içerisinde bulunduğu durumdan dolayı küresel ilgi odağı haline gelmiştir. Bu noktada; Türkiye'nin G20 Dönem Başkanlığı görevi dolayısıyla bölgenin, Suriye ve Ortadoğu'nun barış sürecinde Türkiye ile AB'nin birlikte hareket etmesi gerekmektedir. AB, bu süreçte bölgenin güvenliği açısından Türkiye'nin kritik rolü olduğunun farkındadır ve Türkiye ile el ele vererek bölgenin güvenliğinin ve istikrarının sağlanması konusunda birlikte çalışmalıdır."

"Türkiye'de AB üyeliğine destek yüzde 50'nin üzerinde"

AB yolunda ilerleyebilmesi için Türk hükümetiyle yakın çalışmalar yürütmek istediklerini ifade eden Federica Mogherini, "Biliyorum ki Türk kamuoyunda, Türkiye'nin AB üyeliğine destek yüzde 50'nin bir hayli üzerinde. Bence biz bunu ilerletmeliyiz" dedi.

Mogherini şöyle konuştu:

"Türkiye'nin AB üyeliğinin yalnızca Türkiye açısından değil, aynı zamanda AB açısından da faydalı olduğu mesajının, yalnızca Türk makamları tarafından değil, aynı zamanda Türk halkı tarafından da anlaşılmasını umuyorum. Türk makamları ile AB reformları hakkında önümüzdeki beş yılı kapsayan süreçte ilerleme kaydetmeyi umuyoruz. Bu durum çoğunlukla Türk vatandaşlarının olmak üzere, AB'nin de ortak menfaatinedir."

Başkan Juncker'in genişleme karşıtı sözleri

AB Komisyonu'nun yeni Başkanı Jean Claude Juncker'in, AB yönetiminde olacakları gelecek 5 yılda genişleme öngörmedikleri yönündeki açıklaması hatırlatılan Federica Mogherini, "Başkan Juncker'in söylediği sadece Türkiye ile ilişkili değil, Avrupa yolunda ilerleyen tüm ülkeler için. Önümüzdeki 5 yılda yeni üyeler olmayacak. Gayet iyi biliyoruz ki bütün aday ülkeler üye olabilmek için çalışıyorlar. Burada üzerinde durulması gereken nokta, üyelik yolunda somut adımlar atılması hususu. Bizim burada sonuçlara, reformlara, bunun üzerinde birlikte çalışmaya ihtiyacımız var" dedi.

Türk halkında bir bezginlik durumunun söz konusu olduğunu ancak AB'ye entegrasyonun Türk yönetiminin reform yapması için fırsat sunduğunu söyleyen yüksek temsilci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz her zaman orada değiliz ama karşılıklı anlayışla bunun hem AB hem Türkiye için her iki tarafın ortak çıkarına olduğu gerçek. Son yıllarda hiç bu kadar yakın işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bir an olmamıştı bugünkü kadar. O yüzden şimdi bu fırsatı iyi kullanarak somut şekilde bu ziyaretin üstünde durulmalı. Umarım bu ziyaret, ciddi biçimde her iki yönlü, Türkiye ve AB arasında ilişkileri pekiştirir ve ortaklığımızın kalıcı ve gerçek olduğunu ortaya koyar."

Suriyeli ve Iraklı sığınmacıların durumu

Ankara ziyaretinin yanı sıra Suriye ile komşu olan ve çok sayıda sığınmacıyı ağırlayan Kilis'e de gidecek olan Mogherini, Türkiye'nin kaydadeğer evsahibliğine dikkati çekerek "Türkiye, savaş, kriz ve çatışma dolayısıyla her şeyini kaybetmiş ve sayıları oldukça fazla olan Suriyeli ve Iraklı sığınmacıların barınmaları ve desteklenmeleri konusunda olağanüstü rol oynamaktadır. Türkiye'nin sığınmacılara yaptığı insani yardım ve bağışlar gerçekten fazladır. Biz de komisyon olarak, sığınmacı kampını komisyonumuzdaki Akdeniz bölgesi yardım yetkilileriyle ziyaret edeceğiz" dedi.

Ziyaretlerinde sadece sığınma kamplarının durumuna bakmayacaklarını belirten AB Yüksek Temsilcisi, aynı zamanda Türk makamlarının, bölgedeki toplulukların ve temsilcilerin ihtiyaçlarını değerlendirip, sığınmacılar için çalışan ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarını yerinde görerek AB'nin sığınmacılara nasıl katkı sağlayabileceğini de tespit etme olanaklarını yerinde göreceklerini söyledi.

AB'nin Suriyeli ve Iraklı sığınmacılara yönelik yardımlarının yeterli olup olmadığı sorusuna Federica Mogherini, "AB, Suriyeli sığınmacıların desteklenmesi konusunda, bağış yapanlar arasında ilk sırada yer almaktadır. Yardımlarımızı artırarak sürdüreceğiz. Ama asıl önemli olan sığınmacıların sorunlarını çözmek değil, Suriye'deki çatışmalara son vermektir. Suriye'deki çatışmaların çözümü üzerine Türk makamları ile önemli görüşmelerimiz oldu. Türkiye'nin bu anlamda çok kritik rol oynadığını biliyoruz" yanıtını verdi.

AB'nin, Türkiye başta olmak üzere bölgedeki kilit oyuncularla gerçek anlamda iyi ilişkilere sahip olduğunu belirten 41 yaşındaki AB Yüksek Temsilcisi, "İnanıyoruz ki yalnızca sığınmacıların desteklenmesi konusunda değil, sorunun kökten çözümü için farklı yollar bulmak durumundayız. Bu durum AB için yalnızca bir güvenlik ve istikrar problemi değildir. Her şeyden önce bölgedeki diğer ülkeler ve Türkiye için, hatta Lübnan ve Ürdün için söz konusu durumun bir problem teşkil ettiğini biliyoruz" ifadesini kullandı.

Kısa bir ziyaret kapsamında kasım başında Ürdün'e gitme fırsatı bulduğunu kaydeden AB Dışişleri ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye'deki kampları ziyaret ettikten sonra Lübnan'a da gideceğini sözlerine ekledi.