Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin döviz kurlarına müdahale etmesine gerek olmadığını vurgularken, "Piyasa dengesini bulur" dedi.

"Petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açığa etkisini Aralık ayında göreceğiz" ifadelerini kullanan Zeybekci, bu etkinin çok olumlu olacağını söyleyerek, "Petrol ortalama 75 dolarda kalırsa bunun cari açığa 12 milyar dolarlık olumlu etkisi olur. Petroldeki düşüş enflasyondaki düşüşe de 1.5 puan katkı yapacak" dedi.

Zeybekci petrol fiyatlarında daralmanın Rusya'nın gelirlerini de düşüreceğini ifade ederken, Rusya'nın durumunun Türkiye'den olan ithalatı olumsuz etkilemeyeceğini, aksine Rusya'ya ihracatın daha da artırılacağına inandığını söyledi. 

Zeybekci, dolar kurundaki artışa ilişkin, "Piyasanın kendi kuralları ve doğası içinde bu hareketlenmeleri hazmedeceğine ve bir seviye oluşturacağına inanıyorum" dedi. 

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığında düzenlenen İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Dolar kurunun 2,39'luk tarihi seviyeleri gördüğü, rublenin düştüğü belirtilerek, bu durumun Türkiye - Rusya ticari ilişkilerini nasıl etkileyeceğine ilişkin soru üzerine Zeybekci, Türkiye'nin bunu fırsata dönüştüreceğini söyledi.

Enerji ve petrol fiyatlarındaki daralmanın emtia ihracatçısı olan Rusya'nın gelirlerini olumsuz etkileyeceğini, bunun da çok farklı tedbirleri gündeme getireceğini anlatan Zeybekci, "Rusya'nın kaybettiği avantajları Türkiye olarak çok olumlu bir şekilde cevaplar hale gelirsek ihracatımızı arttırma fırsatı yakalayabiliriz" ifadesini kullandı.

İlgili bütün bakanlıklarla beraber Rusya ile ihracatın önündeki engellerin kaldırılması için görüştüklerini anlatan Zeybekci, yakın gelecekte çalışmaların sonlandırılacağını kaydetti. Zeybekci, Rusya ile Gümrük Birliği kapsamı dışındaki alanlarda, serbest ticaret anlaşması yapmak istediklerini de dile getirdi.

Dolar kurundaki artışa da değinen Zeybekci, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin kamu finansmanı, kamu borçları ve kamu dış borçları anlamında hiçbir tehlike ve tehdidin olmadığını ekonomi olarak rahat olmamız gerektiğinin altını çizmiştim. Piyasanın kendi kuralları ve doğası içinde bu hareketlenmeleri hazmedeceğini ve bir seviye oluşturacağına inanıyorum. Spekülatif amaçlı anlık hareketlenmeleri, Türkiye olarak iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunların, telaşa girmeden kendi içinde çözüleceğine inanıyorum. İhracatın içinden gelen biri olarak söylüyorum, 24-25 Aralık'a kadar hareketlenme olur, bu derece büyük bir dalgalanma yaratır mı o ayrı bir şey. Ocak ayının 5-10'una kadar, dünyanın hemen her yerinde olan para giriş çıkışlarının yıl sonu hesaplarının yeniden kapatıldığı açıldığı bir döneme denk geldiği için hareketlenme vardır. Türkiye'nin farklı bir yaklaşımla, güçlü müdahalelerle tedbir almasının gerekli olduğuna inanmıyorum, piyasanın kendiliğinden halledeceğine inanıyorum."

Zeybekci, "2015 yılı itibarıyla petrol varil fiyatları, ortalama 75 dolar seviyesinde olursa cari açığımıza olumlu katkısı 12 milyar dolar civarında olacak. Maliyet enflasyonunu da aşağı çekerek enflasyona da 1,5 puan civarında etkisi olacak" dedi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığında düzenlenen İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, "Yılın ortasında 115 dolar civarındaydı petrol varil fiyatları, şu anda 60 dolar, neredeyse yarı yarıya indi. Türkiye'nin ciddi bir petrol ithalatçısı olduğunu ve cari açığa da ciddi yansımaları olduğunu düşündüğümüzde yıl sonu için bir hesaplamanız oldu mu? Bu düşüşün Türkiye'ye etkisi ne olacak?" sorusu üzerine Zeybekci, şunları kaydetti:

"Bu düşüşün Türkiye'ye etkisi sıfır olacak. Çünkü daha henüz o noktaya geldi. Aralık sonu itibariyle uzman kuruluşlarımız, Merkez Bankamız, Hazine bu konularda çok daha net rakamlar söyleyeceklerdir. Tabii petrol fiyatlarında yüzde 45'in üzerindeki düşüş, doğrudan benzin fiyatlarına yansıyarak, Türkiye'de akaryakıt fiyatlarında indirim şeklinde ekonomimizde maliyet anlamında da yansımaya başladı. Ama cari açığımıza etkisinin aralık ayı sonu itibariyle başlayacağını ve önümüzdeki yıldan itibaren yani şu anda cari açığımızın 19,3 milyar dolar düşmesi, yüzde 37 daralmasının içinde petrol fiyatlarındaki düşme yok. Onun için 'sıfır' dedim ama aralık ayı sonundan itibaren önümüzdeki yıl itibariyle çok olumlu yansımaları da mutlaka ve mutlaka olacaktır. 

2015 senesi itibariyle ortalama petrol varil fiyatları 75 dolar seviyesinde olursa, petrolün cari açığımıza olumlu katkısı 12 milyar dolar civarında olacak. Petrol fiyatlarının 2015 yılında, enflasyona da çok olumlu yönde etkisi olacak. Sadece bunun, yani 75 dolarlık ortalamayla önümüzdeki seneyi kapatmamızın 12 milyar dolar civarında cari açığa pozitif katkısının yanı sıra maliyet enflasyonunu da aşağı çekerek, enflasyonda 1,5 puan civarında bir etkisi olacak."

- "Türkiye'ye pozitif gelişmeler sağlayacak"

Petrol ve enerji fiyatlarında kasıtlı bir şekilde uygulanan politikanın, kontrolün elden kaçabileceğini, aşağı doğru bir kırılmanın kendiliğinden yaşanabileceğini anlatan Zeybekci, şöyle devam etti:

"75 dolar seviyesi 2015'te Türkiye'ye pozitif gelişmeler sağlayacaktır. 60 dolar olursa, 15 milyar doların üzerinde bir rakamdan bahsederiz. Bunun maliyet enflasyonuna katkısı çok daha olumlu olur, enflasyona etkisi çok daha iyi olur. Asıl enflasyonla mücadele böyle olursa, enflasyonun sebeplerini ortadan kaldırıcı, üretimi ve arzı arttırıcı tedbirlerle enflasyonu Türkiye'nin gündeminden tamamen kaldırmakla ilgili elimize bir fırsat geçer diye düşünüyorum."

Ekonomi Bakanı Zeybekci, dahilde işleme belgeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakanlıklarla temasların daha sağlıklı yapılabilmesi için dahilde işleme belgeleri kapatma işlemlerinin bakanlığın bölge müdürlüğü onayıyla yapılacağını anlatan Zeybekci, ihracatçı birliklerinin dahilde işleme izin belgesiyle ilgili kapatmalarda yolsuzluk ya da suistimale rastlanmadığını belirtti.

- "Haksız rekabeti önlemeye yönelik aktif rol oynayacağız"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, konomi Bakanlığında düzenlenen İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu Toplantısı'nda, "Önümüzdeki dönemde başka ülkelerin haksız rekabet sağlayıcı destekleri ile Türkiye'deki sanayicimizi, yerli üreticimizi rahatsız eden ürünlerle ilgili gerek anti damping soruşturmalarımızla gerekse diğer tedbirlerimizle haksız rekabeti önlemeye yönelik aktif rol oynayacağız" dedi.

Zeybekci 2008 yılında başlayan küresel ekonomik krizin henüz tam olarak geçmediğini belirterek, gerekli tedbirler alınmadığı sürece bunun yeniden etkisini gösterebileceğini söyledi.

Türkiye ekonomisinin 2014 yılını son derece başarılı geçirdiğini anlatan Zeybekci, yaşanan bir çok olumsuz gelişmeye rağmen yıl sonunda ihracatın yüzde 5 artacağını öngördüklerini bildirdi.

- "Türkiye'nin yüzde 3,3 büyümesi başarı"

Bu dönemde yüzde 3,3 büyümenin başarı olduğunu vurgulayan Zeybekci, Türkiye bu büyümeyi sağlarken, ihracatın ithalatı karşılama oranında da yüzde 66'lar seviyesine kadar bir iyileşme yaşandığını kaydetti. 

Zeybekci, 2013 yılına kıyasla Türkiye'nin cari açığını da yüzde 37 daralttığını belirtti.

Önümüzdeki döneme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Zeybekci, "Önümüzdeki dönemde başka ülkelerin haksız rekabet sağlayıcı destekleri ile Türkiye'deki sanayicimizi, yerli üreticimizi rahatsız eden ürünlerle ilgili gerek anti damping soruşturmalarımızla gerekse diğer tedbirlerimizle haksız rekabeti önlemeye yönelik aktif rol oynayacağız" dedi. 

Zeybekci, "ABD'nin uyguladığı politikalarla AB'nin uyguladığı politikalar hemen hemen 180 derece farklı politikalar haline gelebiliyor" dedi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığında düzenlenen İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu Toplantısı'nda, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmek için hangi tedbirleri alması gerektiği, üretim stratejilerini belirlerken ne tür kararlar alınması gerektiği konularına yönelik toplantılar yaptıklarını söyledi. 

İhracata dönük üretim stratejilerini belirlerken Türkiye'nin gelmiş olduğu noktayı küçümsememek gerektiğini ifade eden Zeybekci. Türkiye'nin birçok sektörde dünyada sayılı ülkelerden biri haline geldiğini, inşaat sektörü gibi elinde güçlü enstrümanlar olduğunu söyledi. 

Türkiye'nin demir çelik sektöründe dünyada sayılı ülkeler arasında geldiğini ifade eden Zeybekci, "Bunu cevher üretemeden, madene dayandıramadan tam anlamıyla metalurji ile ilgili derinlemesine bir politikası olmadan bunu başardı. Bu toplantılarımızın, Türkiye'nin bu pazarlama kabiliyetinin, bu üst ürün üretme kabiliyetinin altının nasıl doldurulmasıyla ilgili yol gösterici bir özelliği var" diye konuştu.

Zeybekci, dünyanın şu anda çok aktif şekilde farklı arayışlar içerisine girdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"ABD'nin uyguladığı politikalarla AB'nin uyguladığı politikalar hemen hemen 180 derece farklı politikalar haline gelebiliyor. Her ne kadar her iki blok TTIP anlaşmalarıyla birkaç sene içerisinde ekonomik entegrasyonları konuşsa bile ABD'nin parasal genişlemeyi durdurarak eski pozisyona dönme, öngörülemeyen tarihlerde faiz artırımına gidebileceği söylenirken diğer taraftan AB Merkez Bankası Başkanı 'avronun değer kazanmasına müsaade etmeyeceğiz' diyor. Dikkatli bir şekilde incelenmesi gereken bir sözdür. AB Merkez Bankası Başkanı şunu diyor aslında: AB içinde üretimin canlanarak bunun büyümeyi ve istihdamı tetiklemesi konusunda beklentilerimiz son derece negatif. Onun için avronun değerini son derece aşağıda tutarak ihracatı destekleyici bir enstrüman olarak avroyu kullanmayı, yurt dışından taleplerle üretimi artırarak istihdam ve canlanmayı ihracata dayalı şekilde gerçekleştirmek istiyoruz. AB, ABD'nin aksine parasal genişlemeden yana hareket edeceğini söylüyor."

-Yatırım yeri tahsisi

Zeybekci, tüketim ve dağıtım ağlarında dünyanın her yerinde aktif rol oynamayı hedefleyen ve bununla ilgili gerekli adımları atmayı eylem planı haline getiren Türkiye'nin, kültür coğrafyasındaki temelde ayaklarını sağlam zemine basarak tüketim alışkanlıklarını belirlemede aktif rol oynamada yeni eylem planları geliştirmesinin değerlendirmelerde ön planda tutulması gerektiğini anlattı.

Kurulun temel gündem maddesini oluşturan Girdi Tedarik Stratejisi (GİTES) oluşturma vizyonuyla çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Zeybekci, bu vizyonu gerçekleştirmenin en önemli soncunun büyüme ile cari açık arasında daha dengeli bir ilişki kurulmasına katkıda bulunacağını söyledi.

Stratejik yatırımlara teşvik verdiklerini belirten Zeybekci, toplam 14 proje için yaklaşık 13,4 milyar liralık yatırım ön görüldüğünü ifade etti. Stratejik yatırımlara verilen destek ve teşviklerin artmasını beklediklerini kaydeden Zeybekci, demir-çelik ve metalurji sektörlerine eksik değerlendirmeden kaynaklanan teşvik vermeme kararının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Yatırım yeri tahsisi konusunun şu anda başarılı bir uygulama olmadığına dikkati çeken Zeybekci, yatırım yeri tahsis edilen yatırımcı sayısının sayılı olduğunu, sağlam bir envanter çıkararak, planlama yapılarak, bunun yapılmasının zorunlu olduğunu bildirdi.

Zeybekci, yatırımcının üretim yaptığı yerlerdeki arsa fiyatlarının 400-500 dolar civarında olduğunu, böyle bir yerde yatırım yapmanın zor olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin önünde yatırım yeri gibi bir problem olduğu sürece maalesef içinden çıkamayız bunun" dedi.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türkiye'nin yüksek teknolojiye yatırım yapmasının mutlaka teşvik edilmesi gerektiğini belirterek, yüksek teknolojiye yatırım oranının yeterli olmadığını vurguladı. Yatırımdaki arsa tahsisinin birinci ve ikinci bölgede büyük bir sorun olduğunu belirten Büyükekşi, Türkiye'nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine odaklanması gerektiğini söyledi.

TOBB Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar, Zeybekci'nin açıklamalarına katıldığını ifade ederek, işsizlik sorununa dikkati çekti. Türkiye'nin işsizlik konusundaki durumuna işaret eden Yorgancılar, "Her yıl 700 bin öğrencinin üniversitelerden mezun olduğu ancak 3 milyon işsizin bulunduğu bir ortamda yatırım ortamının acilen iyileştirilerek bu işsizlik sorununu ortadan kaldırabilecek çalışmaların önemi ortaya çıkıyor. TOBB olarak bu çalışmalara destek verdik, bundan sonra da destek vermeye devam edeceğiz" diye konuştu.