Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

ABD Merkez Bankası Fed’in 16-17 Aralık’ta yapacağı Açık Piyasa Komitesi’nin öneminin, (FOMC) düşen petrol fiyatları, küresel ekonomideki yavaşlama ve son günlerde gelişen piyasalarda yaşanan sıkıntıların ardından, büyük ölçüde arttığı belirtiliyor. Analistler ABD’nin dünyanın geri kalanın aksine toparlanmasını hızlandırmasını, Fed’in faiz artışını fazla erteleyemeyeceği yönünde yorumlasa da, Paul Krugman gibi dünyaca ünlü ekonomistlerin bir kısmı borçlanma maliyetlerindeki artışın 2015’te gerçekleşmeyebileceği tahmininde bulunuyor. Öte yandan Allianz Baş Ekonomi Danışmanı Muhammed El-Erian gibi birçok ünlü isim de, '2015 ortasında itibaren faizlerin artabileceğini' öngören piyasadaki hakim senaryoyu destekleyici açıklamalarda bulunuyor.

Tüm dünya yarın TSİ 21.00’da açıklanacak Fed kararı ve sözlü yönlendirmesini beklerken, toplantıdan çıkan haberlerin herkes için farklı anlamlar içereceği ifade ediliyor. Son birkaç günde doların gelişen piyasa para birimleri karşısında ciddi biçimde yükselmesi, Fed’in faiz artışını ertelemesi ihtimalini, Türkiye gibi ülkeler için oldukça önemli hale getirdi.

Bloomberght.com’a demeç veren Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refet Gürkaynak, gelişen piyasalar için ‘kolay para’ döneminin sonunun yakın olduğunu ifade etti.

Fed’de 4 yıl kadar ekonomist olarak görev yapan Prof. Dr. Gürkaynak “ABD’de işler iyiye gidiyor. ABD ekonomisi artık hızla toparlanıyor. Dolayısıyla Amerika’da faizler artacak. Bu artışın ilk işaretinin bu veya bir sonraki toplantıda verilmesi çok da önemli değil” diye konuştu.

Fed’in faiz artışını Türkiye açısından değerlendiren Gürkaynak’a göre, Türkiye ABD likiditesine sırtını yaslayabileceği zamanı geçti. Menkul kıymet fiyatlamasının ABD’nin sonsuza dek düşük faiz politikasını sürdürmeyeceğinin farkında olunduğunu yansıtması gerektiğini dile getiren Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi, tahvil alımının sonuna gelindiğine dair ilk işaretlerin verildiği dönemde olduğu gibi faiz artışında da piyasanın buna belli bir tepki vereceğini söyledi.

Para politikası alanında söylemler ile icraatların etkisini irdeleyen bir makalesi de bulunan Gürkaynak “Kırılganlığı olan bir ülke olduğumuz için bu faiz artışından herkesten fazla etkilenmemiz beklenir” dedi.

Fed'in faiz artışının zamanlaması için kullandığı 'kayda değer süre' ifadesinin bu haftaki toplantı sonrası kullanılıp kullanılmaması, özellikle uluslararası piyasaların yarınki açıklamada dikkatle izleyeceği bir nokta olacak. Analistlerin genel beklentisi, Fed'in kayda değer süre ifadesini bu kez kullanmaması yönünde.

Ak Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Gökhan Şen ise, bugün yayımladığı raporda, Fed'in küresel piyasalarda petrol fiyatlarının da etkisiyle yaşanan çalkantıdan ABD ekonomisinin etkilenmediği görüşünde olduğunu ifade ediyor.

Fed'in daha önceki faiz artışları ile bugünün kıyaslanmasının çok da doğru olmayacağını savunan Şen "Temsili olarak 6 ayı yansıttığı düşünülen 'kayda değer süre' ifadesinin içi zaten Eylül ayında Yellen tarafından boşaltılmıştı. Ancak piyasalarda bu ifadenin 17 Aralık'ta kaldırılabileceği yönünde ciddi bir beklenti hakim" diye konuştu.

Bloomberght.com'a konuşan İş Yatırım Uluslararası Piyasalar, Hisse Senedi ve Türev Müdürü Şant Manukyan, Fed'in 2003 sonu ve 2004 başlarında faiz artışına gittiği dönemdeki söyleminden hareketle "Fed zaman konusunda 2004'te olduğu gibi 6 ay bağlantısının kurulmasını istemiyorsa, zaman konusunda netlik yaratmayan bir açıklama yapacaktır. Benim de beklentim bu yönde, Fed faiz artışının zamanlamasının verilere bağımlı olduğunu yineleyecektir" tahminlerinde bulundu.

Bloomberght.com'a açıklamalarda bulunan Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer  "Son gelen güçlü ABD verileri, toplantıda kritik olarak görülen faizlerin mevcut seviyesinde “kayda değer bir süre” tutulacağı yönündeki ifadenin çıkarılarak faiz artırımına yaklaşıldığı sinyali verileceği yönündeki görüşleri destekliyor. Bununla birlikte toplantı sonrasında Başkan Yellen’ın yapacağı açıklamalar ve üyelerin 2015 ve sonrası döneme ilişkin faiz beklentilerindeki muhtemel düşüş ile risk iştahı yeniden canlanabilir" dedi.

Uzmanlar, ABD’de tarım dışı istihdamın Kasım’da 321.000 artarak, Ocak 2012'den bu yana en yüksek seviyeye çıkmasının ardından, Fed'in küresel ekonomideki yavaşlama ve petrol fiyatlarındaki düşüşten etkilenmeyerek, para politikasında normalleşmeye devam edeceğini düşünüyor. Uzmanların bu görüşünde, Fed'in Ekim'deki toplantısı öncesinde piyasalardaki volatilitenin artmasına karşılık tahvil alımını sonlandırması etkili oluyor.

BloombergHT.com Editörü
Enes Tunagür
etunagur@bloomberght.com