Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye'nin yaşadığı bütün problemler ve yaratılmaya çalışılan karışıklıkların altında yatan sebep, Türkiye'nin geçmişten gelen alışkanlıklarla tatlı faizin paylaşımı veya ülkemizin enerjideki stratejik öneminin üzerinde dönen kavgalardır" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu'nun açılışında konuşan Zeybekci, 21. yüzyılın başında bulunulan bugünlerde küresel ticaretin ve dünyanın yeniden yapılandığını, bu dönemde Türkiye'nin özel sektör ve hükümetin bu haritaların planlayıcılarından ve çizenlerinden biri olmayı amaçladığını kaydetti. 

Bakan Zeybekci, bazı yönetimlerin önlerindeki sorunlarla baş etmek yerine yeni sorunlar ortaya çıkardığını ve Türkiye'nin maalesef 1990'lı yıllarda bu tarz yönetim anlayışlarından çok çektiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye hükümetlerimizle birlikte sorun çözen yönetim anlayışıyla tanıştı. Siyasi düzlemde vesayet ve çetelerle, ekonomik düzlemde enflasyon, mali disiplin, istikrar gibi sorunlarla boğuştuk. Ülkemiz bu sorunları geride bıraktı ve bırakmaya devam ediyor. Türkiye son 12 yıldan beri ortalama yüzde 5 büyümeyi başaran ülkelerden biridir. Global krizden sonra eski halinden bile daha iyi duruma geldi. Türkiye 2014 yılında ihracata dayalı büyümenin en başarılı örneklerinden birini verdi."

Cari açıkta ise beklentinin çok üzerinde iyileşme olduğunu anlatan Zeybekci, "Türkiye 10 aylık dönemde cari açığını geçen yıla göre yüzde 37 daraltmayı başardı. Cari açıktaki daralmanın içine bakıldığında Türkiye 10 ayda 19,3 milyar dolar cari açığında iyileşme sağladı. Bunun 12,5 milyar dolar doğrudan net ihracat artışından kaynaklandı" diye konuştu. 

Zeybekci, Türkiye'nin cari açığını daraltmayı büyüyerek de başardığını aktararak, cari açıktaki daralmanın yatırım ve ara malları ithalatında daralmaya gitmeden, ithal etmediğinde bir şey kaybetmeyeceği bazı ürünlerin ithalatındaki azalma ile başardığını dile getirdi. 

"Ekonomik haritaların yeniden çizildiği dünyada belirleyici olmayı hedefliyoruz"

Bakan Zeybekci, Türkiye'nin 2002 yılında topladığı vergi gelirlerinin yüzde 85'i faiz harcamalarına giderken 2013 sonu itibarıyla yüzde 15'inin faiz harcamalarına gittiğini belirterek, "Bunu bile kabul edilebilir bulmuyoruz. Türkiye'nin yaşadığı bütün problemler ve yaratılmaya çalışılan karışıklıkların altında yatan sebep, Türkiye'nin geçmişten gelen alışkanlıklarla tatlı faizin paylaşımı veya ülkemizin enerjideki stratejik öneminin üzerinde dönen kavgalardır" dedi. 

Son 10 yıldan beri dünyanın ideolojik olarak ayrımı bir kenara bırakarak, ticari ve ekonomik olarak dünya haritasını yeniden çizdiğine işaret eden Zeybekci, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye olarak özel sektörümüzle beraber yeniden ekonomik ve ticari haritaları çizilen bu dünyada, haritaların belirleyicilerinden biri olmak bizim en önemli hedeflerimizdendir. Bir zamanlar tüm kaynaklarını yurt dışı faiz ödemelerine ayırarak kaybeden bir Türkiye'den artık kaynaklarını yatırım ve üretimine ayırarak kazanan ülkeyiz. Türkiye'nin koyduğu hedefleri için neler yapması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye, etken ülkelerin yaptığı gibi hammadde ve enerji geleceğini sürdürülebilir şekilde garanti altına alması gerektiğini biliyor." 

Zeybekci, serbest ticaret anlaşmalarının önemine dikkati çekerek, "Güney Kore ile yaptığımız STA yetmez hale geldi, hizmetler ve tarım ürünlerinde de anlaşmamızı genişletiyoruz. Japonya ile STA görüşmelerimiz tüm hızla devam ediyor, 2015 yılı sonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Rusya'nın liderliğini yaptığı Avrasya Gümrük Birliği ile Türkiye yakın mesafede duruyor. Birkaç ay içinde Rusya ile ticaretimizin önündeki bütün engelleri aşmayı hedef olarak koyduk. Rusya ile Gümrük Birliği dışında kalacak alanlarda da STA yapma görüşmelerimizi başlattık" şeklinde konuştu. 

DEİK'in yeniden yapılanması ve dizayn edilmesi gerektiğini ifade eden Zeybekci, bu ihtiyacın karşılandığını kaydetti. 

Zeybekci, "birilerinin" geçen yüzyıldan kalma yalan yanlış siyaset anlayış ile temelsiz bilgilere dayanarak bu önemli adımı eline tutuşturulan bir kağıt ile bütçe görüşmelerinde eleştirdiğini aktararak, "Bilmemek ayıptır, cahilliktir, siyaset kurumuna saygısızlıktır. Mevlana'nın dediği gibi 'cahil ile sohbet etmek güçtür'. Biz onların rahatsızlıklarını gayet iyi biliyoruz. Bize emanet edilen ülkemizin itibarını ve kaynaklarını kimsenin çalmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz yine de siyasete olan saygı ile DEİK'in yapısını anlatmaya devam edeceğiz" diye konuştu. 

DEİK ile ilgili yalan yanlış şeyler söylendiğini anlatan Zeybekci, DEİK'in özel hukuk hükümlerine tabii tüzel kişiliği ve görev yapısının aynen muhafaza edildiğini ve yapılan değişikliklerde DEİK'in özel sektör kimliğinin pekiştirildiğini söyledi. 

Zeybekci, 12'si doğrudan bir kurul tarafından atanan, kalanı da dolaylı olarak atanan 25 kişilik bir DEİK yönetim kurulu yerine bu sayının 35 kişiye çıkarıldığını ve hepsinin de genel kurul tarafından kendi üyeleri arasından seçildiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizi eleştiren muhalefet aslında söz konusu yapının demokratikleşmesinden daha fazla özel sektör kimliğinden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. DEİK tabii ki bakanlıklarımızla temas halinde ama özgür bir şekilde yoluna devam edecektir. Kurucu kuruluşların gelirlerinin belli bir kısmına el konulduğu ifade ediliyor. DEİK'in bununla ilgili önceki halinden hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Tek değişiklik, DEİK daha güçlü olsun, faaliyetleri bağımsız olsun diye Ekonomi Bakanlığı'nın bütçesinden DEİK bütçesine kaynak aktarılma ile ilgili kanuna ek yapıldı. Bilmediğinizi bilenlerden sorup öğrenin. Türkiye'nin dünyadaki tüm temsilciliklerinin olduğu yerde iş konseyi başkanlıklarımızın kurulmasını sağlayacağız."

Bu arada, Genel Kurul'a AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın yanı sıra çok sayıda iş adamı katıldı.