Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yıl sonu itibariyle büyümenin revize edilen Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesine uygun olarak yüzde 3,3 seviyesinde gerçekleşeceğini belirtti.

Zeybekci, Bakanlık Toplantı Salonunda düzenlediği basın toplantısında, Bakanlığının birinci yılı olması dolayısıyla bugünün kendileri için önemli olduğunu, bir yılın hayırlı olmasını diledi.

Ekonomi Bakanlığı olarak fonksiyonlarının, ülkenin dış ticaretini, ithalat ve ihracatın teşvik edilmesi, ülkenin uluslararası ekonomik ilişkileri, dış ticaret ilişkileri, serbest ticaret anlaşmaları, uluslararası kurum ve kuruluşlarla ilişkilerin yürütülmesi, teşvikler, bunların yönetilmesi ve belirlenmesi, bunların kamuoyuyla işbirliğiyle gerçekleştirilmesi olduğunu anlatan Zeybekci, yıl sonu itibariyle büyüme rakamlarının revize edilen Orta Vadeli Program (OVP) çerçevesine uygun olarak yüzde 3,3'ler seviyesinde gerçekleşeceğini söyledi.

Bu yılın, ihracatın büyümeye verdiği desteğin en önemli olduğu yıllardan biri olduğunu ifade eden Zeybekci, şu anda yüzde 2,8 civarındaki üç çeyreklik büyümenin yüzde 2,6'sının doğrudan net ihracattan geldiğini, bunun yıl sonu itibariyle yüzde 2,5'ler seviyesinde olacağını söyledi.

Büyümenin son çeyrekte iç piyasanın biraz canlanmasıyla OVP'deki yüzde 3,5'ler seviyesinde gerçekleşeceğine inandıklarını belirten Zeybekci, şöyle konuştu:

"İstediğimiz noktada değil, çünkü Türkiye'nin yüzde 5'in altında bir büyümeyi gerçekleştirdiğinde buna dikkat etmesi gerekiyor. Türkiye son 12 yılda yüzde 5 ortalamayla büyüdü. Son 20 çeyrekte Türkiye yüzde 5.8 ortalamayla büyümeyi başardı. Türkiye bu sene yüzde 3,3 civarında büyürken, cari açığı da daraltarak büyüyor. 2013 yılına göre yüzde 37 seviyesinde bir cari açığı daralmış olacak ve cari açığın 19,3 milyar dolarlık bir iyileşme geçen seneye göre gerçekleştiriyor. Cari açığın daralmasında en önemli dikkat edilmesi gereken nokta da cari açığın 19,3 dolarlık daralmanın 12,5 milyar doları doğrudan net ihracat artışıyla geliyor."

"Yüzde 4'lere yaklaşmış cari açık, Türkiye için son derece makuldür"

Cari açığın milli gelire oranının, yıl sonunda yüzde 5'ler seviyesinde gerçekleşeceğini ifade eden Zeybekci, bunun Türkiye için çok önemli başarı olduğunu söyledi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı olarak minimum fiyat uygulaması yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:

"Bu uygulamamız, ithalat rakamımızı yaklaşık 4 milyar dolar civarında yukarıda gösterir. Bunu net olarak düştüğümüzde cari açığımızın yaklaşık 4 milyar dolar daha düşük olduğunu görürüz. Bu da bizim cari açığımızı yüzde 5'in altında bir rakam, net cari açığımızı o noktaya çeker. Yüzde 5 altında yani yüzde 4'lere yaklaşmış olan cari açık, Türkiye için son derece makuldür. Kabul edilir cari açıktır."

"Türkiye'deki mobil telefon, tablet veya bilgisayar üreticilerinin çok kısa bir sürede dünyadaki rakipleriyle rekabet hale gelebilmesi lazım"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, ithal cep telefonu ve elektronik eşyalara ilişkin getirilmesi planlanan tedbirlere yönelik, "Ben şuna da katılmıyorum, 'Fiyatlar önümüzdeki günlerde artacak' asla. Bizim üzerine getireceğimiz tedbirler ne olursa olsun, firmalar bunu absorbe edeceklerdir" dedi.

Zeybekci, bakanlık görevini devralmasının birinci yılı dolayısıyla bakanlık faaliyetlerine ilişkin düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

Piyasanın canlanması, yatırımların tekrar harekete geçmesi için piyasanın kabul edebileceği maliyetlerle üretimi ve büyümeyi destekleyen kaynakların aktarılması gerektiğine inandıklarını ifade eden Zeybekci, KOBİ'lerden başlayarak ihracatı destekleyici tedbirlerle bunların yapılması gerektiğini belirtti.

Zeybekci, enflasyonla mücadelenin çok daha kolaylıkla yapılabileceğini ifade ederek, "Enflasyonla mücadele son derece önemlidir. Ama Türkiye'nin kendi öz kaynaklarına çok daha fazla ağırlık vererek ihracatını artırmasını daha önemli buluyoruz" dedi.

Arzı, büyümeyi artırarak enflasyonla mücadelenin daha sağlıklı olduğuna inandıklarını dile getiren Zeybekci, "2015 yılına ilişkin Türkiye'de enflasyon rakamı ile ilgili beklentiler son derece iyidir. Yüzde 6'lara yaklaşmış bir enflasyon seviyesi de piyasalar tarafından son derece de olumlu algılanıyor" dedi.

Zeybekci, bir soru üzerine ABD'nin Türk doğalgaz ve petrol taşımacılığında kullanılan çelik borulara antidamping soruşturması açtığını anımsatarak, şunları kaydetti:

"Dünya ticaret örgütüne üye olan bir ülkenin, ABD de üyedir, Türkiye de üyedir. 'Böyle ben sana bir yaptım, ben sana üç yaparım' şeklinde bir yaklaşım sergilemesi mümkün değildir. Benim orada söylemeye çalıştığım müttefikimiz, dostumuz olan ABD Ticaret Bakanı'na Türk çelik ürünlerine birinci soruşturmada, ikinci soruşturmada sıfır çıkması, üçüncü soruşturmada Ereğli Demir Çelik'ten ürün alan Türk firması, Oyak'ın Ereğli Demir Çelik'in hisselerine sahip olmasından dolayı, Oyak'ın bir devlet kuruluşu olması bundan dolayı devlet desteği varmış gibi, zorlanmış, zorlanmanın da ötesinde çok ilave edilmiş bir karar bu, bunu pek doğru bulmadığımızı bu karardan dolayı da Türk özel sektörünün bizim üzerimizde baskı kuracağını, Amerikan ürünlerine ilgili negatif bir oluşumun olacağını ve dolayısıyla şikayetler olacağını, bu şikayetler çerçevesinde de Türkiye'de yoğun bir şekilde Amerikan ürünlerine karşı bu soruşturmalar olabileceğini, bunun da gereksiz olduğunu ve buna dikkat etmemiz gerektiği yönünde uyarılarda bulundum."

Zeybekci, sonuçta korktukları durumun gerçekleştiğini belirterek, "Amerikan ürünlerine karşı da Türkiye'de haksız rekabet yarattığına ilişkin şikayetler başladı. Amerikan pamuğunun Amerikan hükümeti ve Eximbank'ı tarafından desteklendiği, üzerine destekler konduğu ve Türkiye'de satılması halinde uzun vadeli krediler sağlandığı, finansman imkanları sağlandığı yönünde şikayetler oldu. Dolayısıyla biz de bununla ilgili bir süreç başlattık. Bu tabii takip eder, başka Amerikan ürünlerine de gelebilir" ifadesini kullandı.

Cep telefonu, tablet ve bilgisayarda Türkiye'de çok başarılı bir üretimin olduğunu ifade eden Zeybekci, Türkiye'nin geçen sene 12 milyon cep telefonunu ithal ettiğini, bu rakamın Türkiye'de üretim yapmak için yeterli bir rakam olduğunu söyledi.

Zeybekci, şu anda bildikleri popüler markaların hepsini üretim yapmak için Türkiye'ye davet ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki sanayinin haksız rekabete uğrayarak zarar görmesini engellemek için bize yapılan başvurular var. Bu soruşturma da başladı. O kadar uzun süreceğini de zannetmiyorum. Türkiye'ye mobil telefon girişiyle ilgili çok kısa bir sürede arkadaşlarımız bu soruşturmaları tamamlayacaklardır. Ben şuna da katılmıyorum, 'Fiyatlar önümüzdeki günlerde artacak' asla. Bizim üzerine getireceğimiz tedbirler ne olursa olsun firmalar bunu absorbe edeceklerdir. Çünkü içeride artık çok sıkı bir rekabet var. 'Hükümet böyle bir şey koydu, bende fiyatlarımı artıracağım' diye bir şey söyleyemezler."

Türk çelik borularına yönelik Kanada'nın da aynı şekilde soruşturmayı başlattığına dikkati çeken Zeybekci, müttefiklerine, "Türkiye'nin eskisi gibi 5 milyar dolar dış ticaret hacmi bulunan 'dostumuz, stratejik ortağımız' diye idare edilecek bir ülke olmadığını" söylediklerini anlattı.

Zeybekci. Türkiye'nin 480 milyar dolar dış ticaret hacmi bulunan bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin artık siyasi, politik, stratejik bütün ilişkileri ekonomik tabana oturmuyorsa bunu sürdürülebilir görmediklerini söyledi.

"Besleme bir sektör yaratmak asla istemiyoruz"

"Lüks tüketim vergisinin iç piyasayı da daraltması söz konusu olur mu?" sorusu üzerine Zeybekci, Türkiye'nin liberal ekonomi politikasını benimsediğini, lüks tüketimi engellemenin mümkün olmadığını söyledi.

Zeybekci, Türkiye'de dileyen her vatandaşın fiyatını ödemek kaydıyla lüks ürünleri tüketebileceğini ifade ederek, "Türkiye olarak bunları üreten bir ülke olamıyorsak, muasır medeniyet hedefine doğru yürüyüşümüzü gerçekleştirmemiz mümkün değil" dedi.

Bunun amacının Türkiye'deki sanayiyi korumak ve teşvik etmek olduğunu belirten Zeybekci, "Bunu yaparken de besleme bir sektör yaratmak asla istemiyoruz. Bir yere kadar onları koruduktan sonra, uluslararası arenada da çok açık bir şekilde rekabet edebilir hale gelmelerini bekliyoruz ve istiyoruz. Kimse şunu zannetmesin, 'Türkiye'deki mobil telefon üreticileri, tablet üreticileri veya bilgisayar üreticileri ilelebet korunacaktır.' Böyle bir şey yok. Çok kısa bir sürede onların dünyadaki rakipleriyle rekabet hale gelebilmesi lazım" diye konuştu.

Zeybekci, Türkiye'de en yüksek korunan alanın "tarım" olduğuna dikkati çekerek, tahılda, buğday ve arpada koruma duvarlarının yüzde 140 olduğunu söyledi. Bu yüzde 140'lık duvarın maliyetine de katlanan tarafın millet olduğunu dile getiren Zeybekci, tarım dahil olmak üzere bir an önce sektörlerin uluslararası alanda rekabet edebilir hale getirilmesi gerektiğini ancak stratejik alanları gözden çıkaramayacaklarını ifade etti.

"AB sürecini tamamlamayı çok stratejik buluyoruz"

Gümrük Birliği Anlaşması'nın kapsamı dışında kalan hizmetler ve ürün gruplarına yönelik Avrasya Gümrük Birliği düşüncesinin yeni bir açılım olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin sorulması üzerine Zeybekci, "Türkiye olarak AB hedeflerimizden ayrılmadan, Gümrük Birliği Anlaşması'nın çerçevesine sadık kalarak, uluslararası alanda çok daha fazla şeyler yapabileceğimize inanıyoruz" diye konuştu.

Gümrük Birliği Anlaşması kapsamının dışında kalan tarım ürünleri, metalürji, hizmetler ve yatırımlarda Avrasya Gümrük Birliği ile serbest ticaret anlaşması görüşmelerini başlattıklarını ifade eden Zeybekci, bunun AB hedefinden bir sapma değil Türkiye'nin etken bir ekonomiye geçmekle ilgili gelecekte çok daha alternatifli alanlara yönelmesi anlamını taşıdığını dile getirdi.

Türkiye'nin AB üyeliği sürecinden vazgeçmediğini kaydeden Zeybekci, "AB hedefi zaten bizim için 'illa tam üye olacağız' diye körü körüne bir kenetlenme değil. Biz AB sürecini tamamlamayı çok stratejik buluyoruz. Biz o süreci tamamladıktan sonra AB'ye üye olup olmamamız o kadar da önemli değil" görüşünü dile getirdi.

"Türkiye metalürji ihtiyacını garanti altına almalı"

Demir-çelik sektörüne ilişkin açıklanacak teşviklerin, sektörün yurt dışında karşılaştığı soruşturmalarla ilgili olup olmadığı sorusu üzerine Zeybekci, Türkiye'nin şu anda en büyük hurda ithalatçısı konumunda bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin bir metalürji politikası olması gerektiğini dile getiren Zeybekci, "Türkiye sürdürülebilir bir şekilde metalürji ihtiyacını garanti altına almalı" diye konuştu.

Demir-çelik sektörü ile ilgili açıklanacak teşviklerin bu alanla ilgili yatırımlar konusunda olduğunu bildiren Zeybekci, "İhracat ile ilgili teşvikleri herkes kullanabiliyor. Olmayan şey demir-çelik yatırımlarının teşvikiydi. Bunu sağlar hale getiriyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Cep telefonu ithalatına yönelik soruşturma

Cep telefonu ithalatı hakkındaki soruşturmaya ilişkin bir soru üzerine Zeybekci, "Haksız rekabeti sağlayan, üzerine haksız bir şekilde diğer ülkelerin verdikleri destekler ne kadar, bu çalışmalar yapılacak. Adı geçen ünlü cep telefonlarından birinin Çin'de montajı sırasında toplam işçilik maliyetinin 1,5 dolar olduğunu söylediğiniz zaman buna şüpheyle bakarız" diye konuştu.

"İnşaat sektörü konusunda negatif bir yaklaşım içinde değiliz"

Bir başka soru üzerine Zeybekci, gelecek yıl iç piyasanın büyümeye ne kadar destek vereceğinin bilinmediği için ihracatın da büyümeye katkısının ne kadar olacağının şimdiden söylenemeyeceğini ifade etti.

Türkiye'nin Rusya'ya ihracatının azalmayacağını öngördüklerini dile getiren Zeybekci, "Olabilecek tüm olumsuz gelişmeler bu sene oldu. Bundan daha kötüsü olamaz diye düşünüyorum. Önümüzdeki yıl çok daha iyi olacak" dedi.

Yabancıların Türkiye'den konut alımlarına dair bir soru üzerine Zeybekci, hükümetin son dönemlerde gayrimenkul rantlarına dikkati çektiğini anımsattı.

"İnşaat sektörü, konut yatırımı ile ilgili negatif bir yaklaşım içinde değiliz ve olmayacağız" değerlendirmesinde bulunan Zeybekci, Türkiye'nin gelecek 15-20 yılda konut stokunu yenilemesi gerektiğine işaret etti.

Afganistan, Ortadoğu, Körfez ülkeleri ile Türk Cumhuriyetlerinde yaşayanların Türkiye'de konut edinmelerinin moda haline geldiğini görmekten memnuniyet duyduğunu kaydeden Zeybekci, "Başımızın üzerinde yeri var. Değil mi ki o geliyor ay yıldızlı Türkiye Cumhuriyeti tapusu satın alıyor, değil mi ki geliyor bu ülkenin kaderinde benimle birlikte yaşamak gibi bir tercihte bulunuyor, 'Hoş geldi, sefalar getirdi' diyoruz" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'de üretilen veya üretilmesi mümkün olan eşyaların ithalatının azaltılarak içeride üretimin korunması yolunu tercih edeceklerini belirterek, "Elektrikli ev aletleri, el aletleri, cep telefonu, tablet ve bilgisayarlarla ilgili çok yakın süreçte bir sonuç mutlaka ortaya çıkacaktır" dedi.

Zeybekci, düzenlediği basın toplantısında, gümrük vergilerinde yaptıkları ayarlamalarla başta gıda maddeleri olmak üzere spekülatif hareketlerle fiyatlarda meydana gelen ani dalgalanmaların tüketicilere verdiği zararları engellediklerini söyledi. Zeybekci, geçen dönemlerde kuru fasulye fiyatlarında aşırı yükselme olduğunu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının ithalat izni vermesiyle fiyatların normalleştiğini hatırlattı.

 

Türkiye'de yıllar itibariyle ithalat artışı yaşandığını ifade eden Zeybekci, şöyle konuştu:

 

"Ancak burada bizim açımızdan en önemli noktalardan biri ithalatın yapısı itibariyle Türkiye'de üretildiği halde ithal edilen tüketim mallarının durumudur. Bu nedenle önümüzdeki dönemlerde Türkiye'de üretilen veya üretilmesi mümkün olan eşyaların ithalatının azaltılarak içeride üretimin korunması yolunu tercih edeceğiz. Önümüzdeki günlerde kamuoyunda da paylaştığımız, elektrikli ev aletleri, el aletleri, cep telefonu, tablet ve bilgisayarlarla ilgili çok yakın süreçte bir sonuç mutlaka ortaya çıkacaktır."

 

Zeybekci, dünya ekonomisindeki şartların hızla değiştiğini ifade ederek, böyle dinamik bir ortamda Ekonomi Bakanlığı olarak ihracatçıya destekleri sürekli olarak geliştirdiklerini bildirdi.

 

Bugüne kadar UR-GE desteklerine 108 farklı işbirliği kuruluşundan 177 proje başvurusu aldıklarını dile getiren Zeybekci, bu projelerin 152'sini halen aktif olarak yürüttüklerini belirti.

 

Zeybekci, Yurt Dışı Birim Marka ve Tanıtım Desteği kapsamında 2014 itibariyle binin üzerinde yurt dışı ofisin, depo, showroom ve mağazanın kirasına ve tanıtım giderine yaklaşık 50 milyon lira destek verdiklerini söyledi.

 

İhracatçıların yurt dışı dağıtım kanallarına doğrudan erişimlerini sağlamak amacıyla Türkiye Ticaret Merkezleri mekanizmasını kurduklarını hatırlatan Zeybekci, bu merkezlerin yurt dışında gerekli görülen yerlerde açılacağını ve bu merkezlerde mağaza, ofis, depo ve showroom gibi birimlerden en az birinin bulunması gerektiğini ifade etti.

 

Zeybekci, bakanlık olarak hedef ve öncelikli ülkeleri belirlediklerini, ticaret merkezlerinin öncelikle bu ülkelerde açılmasını öngördüklerini belirterek, "İnanıyorum ki yakın zamanda, kültür coğrafyamızda yer alan İran, Irak, Türk Cumhuriyetleri ve Balkan ülkeleri ile potansiyeli yüksek büyük pazarlar olan Tokyo, Şanghay, Moskova, New York, Paris gibi merkezlerde ve daha birçok ülkede Almanya ve İngiltere'de seçkin Türk ürünlerinin sunulduğu Türkiye Ticaret Merkezlerimizi göreceğiz" dedi.

 

Türkiye Ticaret Merkezlerinin kira giderleri için yıllık 1,5 milyon dolar, tanıtım faaliyetleri için 300 bin dolar ve istihdam giderleri için 500 bin dolar olmak üzere yıllık bir ticaret merkezi için toplamda 2,3 milyon dolar destek üst limiti belirlediklerine dikkati çeken Zeybekci, söz konusu merkezlerin satın alınması durumunda 6 milyon dolara kadar destek vereceklerini bildirdi.

 

Zeybekci, tasarım ve ürün geliştirme proje önerileri ile Bakanlığa müracaat eden şirketlerin de desteklendiğine dikkati çekerek, "İstihdam edecekleri tasarımcı, modelist ve mühendislerin brüt maaşları projeleri boyunca 1 milyon dolara kadar, alet, teçhizat, malzeme ve yazılım giderleri 250 bin dolara kadar, seyahat ve web sitesi üyeliğine ilişkin giderleri ise 150 bin dolara kadar olmak üzere proje bazında yüzde 50 oranında desteklenecek" dedi.

 

- Yüksek teknoloji ihracatına destek

 

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, yeni bir destek programı üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin yüksek teknoloji ihracatının doğrudan desteği ile ilgili başlattığımız bir program, yaklaşık olarak da 3,5 milyar dolarlık destek programı son noktaya geldi. Birkaç haftalık bir sürede uygulamaya girecek" diye konuştu.

AA