Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

ABD Merkez Bankası (Fed), düşen işsizlik oranının enflasyonu destekler görünmesine rağmen faiz oranlarını artırmada aceleci bir tutum sergilemeyeceğini belirtti.

Fed’in faiz oranlarında değişik yapmama kararını sürdürmesi, gerçek ile teorinin uyuşmadığı bir zamanda merkez bankasının gerçekliği kabul etmeye yöneldiğini gösteriyor. Teori işsizlik oranının düşmesi ve işverenin çalışanları çekebilmek için daha yüksek ödeme yapmak zorunda olması ile enflasyonun şimdiye kadar ivme kazanması gerektiğini belirtiyor ancak bu gerçekleşmiyor. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) dün yaptığı açıklamada, “Enflasyon, Komite’nin uzun vadeli hedefinin daha da altına geriledi. Bu durum genel olarak enerji fiyatlarındaki düşüşleri yansıtıyor. Piyasa bazlı enflasyon dengelemesinin göstergeleri geçtiğimiz aylarda önemli düşüşler gösterdi. Anket bazlı uzun vadeli enflasyon beklentilerinin göstergeleri stabil seyrini korudu” ifadelerini kullandı.

Söz konusu açıklama Fed’in faiz artırımları ile ilgili sabırlı olmayı karşılayabileceğini gösteriyor. Fed Başkanı Janet Yellen’in söylemeyi sevdiği gibi;  faiz artışları “verilere bağlı” olacak. Bu, ekonomik teorinin hiçbir rol oynamadığı anlamına gelmiyor. Aralık ayında FOMC’un son toplantısın ardından yapılan bir basın toplantısında Yellen, “Teori önemlidir ve tarihsel kanıt ile uyum gösteren teoriler masa etrafındaki pek çok insanın düşünme şeklini yönetecek bir unsur haline gelecektir” değerlendirmelerinde bulundu.

Teori ve tarihsel gelenek, yakın zamanda ücret baskılarının enflasyonu yukarı itmeye başlayacağına işaret ediyor. Ancak Yellen’in Aralık ayında söylediği gibi asıl önemli olan FOMC’ta oy kullananların gözlemledikleri olacak. Yellen konu ile ilgili şöyle konuşmuştu: “Bence tarihsel olarak gördüğümüz, ekonominin güçlenmesi ile durağanlığın gerilemesi ve böylece enflasyonun zaman içinde kademeli olarak yükselmesidir. Sadece kendi adıma konuştuğumu söyleyerek, ben bu yönde güvenimi güçlendirecek kanıtlara bakacağım”