Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

TCMB’nin Çarşamba günü açıklayacağı para politikası kararı öncesinde BloombergHT.com’a değerlendirmelerde bulunan analistler, Merkez Bankası’nın faizlerde değişiklik yapmayacağı tahmininde bulunuyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında politika faizinde değişiklik yapmama kararı aldığını duyurmuştu. TCMB en son Şubat ayında faizlerde değişiklik yaptı. Merkez Bankası 1 hafta vadeli repo faizini yüzde 7.75’ten yüzde 7.50’ye, üst bant olan gecelik marjinal fonlama oranını yüzde 11.25’ten yüzde 10.75’e ve alt bant olan gecelik borçlanma faizini yüzde 7.50’den yüzde 7.25’e indirmişti.

Merkez Bankası’nın Döviz piyasasındaki volatiliteye karşı önlem almaya çalışacağını öngören Ekinci Economics Consulting Ekonomisti Şevin Ekinci, “PPK'da faizlerde herhangi bir değişiklik yapılmasını beklemiyorum. Aslında seçim zamanına kadar finansal piyasalarda çok büyük bir kaos yaşanmadığı sürece Türkiye'de faiz değişikliği beklemiyorum. Hele bu faizlerde indirim yönünde hiçbir şekilde olmayacaktır kanısındayım. Merkez Bankası daha önce basın duyurusuyla para politikası kurulu toplantı gündeminin, döviz depo piyasası faiz oranlarında ölçülü indirim ve Türk lirası zorunlu karşılık oranlarında kısmi ve ölçülü bir artış olduğunu belirtmişti. Bu toplantıda ilave tedbir olarak rezerv opsiyon katsayılarında değişiklik beklemiyorum. Döviz piyasasındaki volatiliteye karşı önlem almaya çalışacaklardır. Keza yine getiri eğrisinin yatay tutulmasına yönelik söylemlerini yineleyerek sıkı duruşu ek tedbirlerle koruyacaklarını belirtmelerini bekliyorum. Bu kararların ise piyasaya çok etki yapmamasıyla beraber Dolar/TL ' deki son tansiyonu dindireceğini sanmıyorum” dedi.

Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici, “Faiz oranlarında herhangi bir değişiklik beklemiyoruz. Bir ihtimal faiz koridorunun üst bandında hafif bir artırım söz konusu olabilir. Belki 25 veya 50 baz puanlık bir artış gelebilir. Ancak böyle bir karar çıkması sürpriz olur. Genel görüş faiz oranlarının değişmeyeceği yönünde. Politika faizinde bir değişiklik olacağını düşünmüyoruz. Bunun dışında Merkez Bankası’nın döviz likiditesini rahatlatmaya yönelik önlemleri olacak. Geçen hafta açıklamıştı zaten. Bunlardan bir tanesi döviz repo oranlarının düşürülmesi ki bankacılık sistemi daha ucuz bir şekilde borçlanabilsin, merkez bankasından döviz borçlanabilsin. İkincisi ise munzam faiz oranının bir parça artırılması. Bunun da amacı daha çok bankaları TL munzam tutup, döviz munzamı piyasaya vermeye teşvik etmek. Bunun dışında belki ROK’ta (rezerv opsiyon katsayıları) bir artış söz konusu olabilir. Sonuç itibariyle Merkez Bankası’nın TL’den ziyade döviz tarafında önlem aldığını göreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Faiz değişikliği beklemediğini dile getiren Ekonomist Sengül Dağdeviren, "Daha önce yapılan açıklamaya dair TL zorunlu karşılık faizi ve döviz likidite faizi ile ilgili adımlar görebiliriz" diye konuştu.

Faiz artırımı dışındaki tedbirlerin piyasa üzerinde kalıcı bir rahatlama sağlaması ihtimalinin düşük olduğunu belirten Anadolu Yatırım Araştırma Müdürü Gülizar Türk, "TCMB’nin kurların mevcut seyri sebebiyle faiz indirimi, seçim ve büyüme yönündeki endişeler nedeniyle faiz artışı yönünde bir aksiyon almasını beklemiyoruz. Geçtiğimiz hafta TCMB’nin TL zorunlu karşılık oranlarına ödenen kısmi faiz oranlarında ölçülü bir artışı ve döviz depo piyasası faiz oranlarında ölçülü bir indirimi gündemine alacağını açıklaması, ek tedbirlerin gelmesi ihtimalini de değerlendirmemize sebep olmakta. Fakat faiz artırımı dışındaki tedbirlerin piyasa üzerinde kalıcı bir rahatlama sağlaması ihtimalini düşük buluyoruz. Sıkı para politikasını sürdürmesini beklediğimiz TCMB’nin yapacağı kısa açıklama beklentiler açısından önemli olacaktır" değerlendirmesini yaptı.

Tera FX Stratejisti Serdar Özdemir, “Geçen hafta verdiği sinyal etkisi niteliğindeki döviz depo oranlarındaki değişiklik ve TL zorunlu karşılıkları ile ilgili olarak kullanabileceği enstrümanları ön plana çıkabilir. Ancak bunlar sinyal etkisi olarak değerlendirilmesi gereken kararlardır. Belki ilerleyen süreçte istisnai günler devreye girebilir. Fakat PPK için geçen hafta verdiği deklarasyon dışına çıkacak bir kararın beraberinde gelmemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Logos Portföy Yönetim Kurulu Başkan Vekili Berin Önder, “Çarşamba günü Merkez Bankası’ndan bir politika değişikliği beklemiyorum. Çünkü hem yurtdışı konjonktür belli değil, hem de yurtiçinde çok büyük baskı var. Aynı politikaların devam edeceğini, sadece biraz daha piyasayı rahatlatıcı açıklamalar geleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

BGC Partners Başekonomisti Özgür Altuğ, para politikası kararında herhangi bir değişiklik beklentileri olmadığını kaydetti.

Destek Menkul Değerler Finansal Analisti Adnan Çekçen, “Hatırlanacağı üzere TCMB, 14 Nisan'da yaptığı duyuruda, Çarşamba günü yapılacak PPK toplantısında, döviz depo piyasası faiz oranlarında ölçülü bir indirimin ve Türk lirası zorunlu karşılık oranlarına ödenen kısmi faiz oranlarında ölçülü bir artışın gündeme alınacağını açıklamıştı. Duyuruda, ayrıca toplantıda gerekli görülmesi halinde finansal piyasalardaki istikrarı destekleyici yönde ilave tedbirlerin de ele alınabileceği ifade edilmişti.  TCMB, daha önce Mart ayında döviz depo faiz oranları ve zorunlu karşılık oranlarında değişikliğe giderek piyasalara kısmi olarak müdahale etmişti ancak bunun dolara etkisi sınırlı kaldı. Dolasıyla burada piyasa aktörleri daha çok TCMB’nin ek tedbirlerini görmek isteyecektir. Çünkü bilindiği üzere Merkez’in şuanda kurdaki ateşi dindirmek adına tek bir silahı var, faiz. Seçim öncesi baskılar göz önüne alındığında merkez bankasından bu silahı devreye sokması beklenmiyor. Ancak TL’de değer kaybı dolara karşı yılbaşından bu yana %15’e ulaşmış durumda. Ayrıca sepet kurda 2.77 seviyelerinde seyrediyor. Hatırlanacağı üzere yaklaşık 1.5 yıl önce kur 2.39’a dayandığında sepet kurda 2.77 seviyelerindeydi. Merkez sert faiz müdahalesi ile kuru 1 hafta içerisinde 2.39’dan 2.16’ya kadar düşürmüştü. Aynı oranda TCMB’den bir faiz artırımı beklenmese de daha önce istisnai günlerde devreye sokulan EPS yani ek parasal sıkılaştırma hamlesi gündeme gelebilir. TCMB şuanda piyasayı haftalık %7.5’dan fonluyor. Yani bir hafta vade ile repo ihalesi açılıyor bankalar ellerindeki bonoları TCMB’ye verip karşılığında %7.5 ile borçlanıyor ve 1 hafta sonra faizi ile birlikte parayı ödeyip bonoları geri alıyorlar. Merkez bankası haftalık verdiği fonlamayı kısarak veya hiç yapmayarak bunun yerine geleneksel ihale yöntemiyle piyasayı fonlayabilir. Böylece piyasada oluşan faizlerin koridorun üst bandına (marjinal fonlama faizi)  yakın oluşması sağlanabilir. Ortalama fonlama maliyetinin yükseltilmesi TL’yi güçlü tutabilir buda kur tarafındaki ateşi bir miktar söndürebilir. Özellikle sepet bazında faydası olabilir. Piyasa merkezden böyle etkili bir hamle bekliyor” değerlendirmesinde bulundu.

BloombergHT.com Editörü

Güneş Doğan

gdogan@bloomberght.com