Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Çin’de ekonomik büyüme, yavaşlaması ile birlikte hala yüzde 7 seviyesinde ve öte yandan hisse senedi piyasası yükseliş gösteriyor. Ancak yine de sermaye ülkeyi terk ediyor. Bu durum geçtiğimiz 10 yılda yabancı sermaye için mıknatıs görevi gören bir ekonomi için eğilimin değiştiği anlamına geliyor.

Gayrimenkul sektöründeki gerileme, şirket karlarının düşmesi ve para birimindeki yükselişin sona ermesi, yatırımcıların yönelimlerini yeniden değerlendirmelerine neden oluyor. Öte yandan Başkan Xi Jingping’in yolsuzluğun üzerine gitmesi ülkenin zengin kesiminin varlıklarının bir kısmını yurtdışına taşımaya itiyor. Tüm bunlar, Çin’in ülkeden içeri ve dışarı para akışını kolaylaştıracak adımlar atması ile birlikte gerçekleşiyor.

Çin’de yaşanan sermaye çıkışları son dönemde Rusya gibi ülkelerdeki ile kıyaslanamayacak seviyelerde olsa da söz konusu çıkışlar yurtiçinde finansal bir kriz gerçekleşmesi halinde ne olabileceği konusunda endişe yaratıyor.

Singapur’daki Institute of International Finance Asya-Pasifik Direktörü Jean-Charles Sambor, “Yükselen bir hisse senedi piyasası ve sermaye çıkışlarını aynı anda yaşıyoruz ki bu mantık dışı. Makro hikayenin daha da gerilemesi ve hisse senedi piyasasının çökmesi halinde aşağı yönlü riskler geniş tabanlı çıkışlar getirebilir. Bu da güven krizi oluşturur” dedi.

Yetkililer şimdiye kadar bu riski çok önemsemediler. Devlet yetkililerinden Guan Tao, Perşembe günü yaptığı açıklamada, sermaye çıkışlarının şaşırtıcı olmadığını ve otoritelerin bu konu için yeni bir önlem almayı değerlendirmediklerini söyledi.