Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "2015 yılını inşallah 4 bin megavatlık yeni bir tesisle, yeni bir kurulu güçle bitirmiş olacağız. Bir yıl içerisinde yaklaşık 15 ülkenin kurulu gücü kadar, Türkiye'ye yeni kurulu güç ekliyorsunuz. Yönetilmesi gereken bu değişim" dedi.

ELDER tarafından Ankara Bilkent Otel'de düzenlenen Ar-Ge Çalıştayı'nda konuşan Yıldız, seçimlerde her sandıkta görevlilerin bulunduğu belirtti.

Gerek Cumhurbaşkanlığı gerekse yerel seçimlerde hiçbir sandıkta elektrik kesintisi nedeniyle oy sayılamaması gibi bir durum yaşanmadığını belirten Yıldız, şöyle konuştu:

"Algının gerçeğin önüne geçirilmeye çalıştığı bir durum var. Bunu sektör temsilcileri bilmeli. Ben meselenin aslı nedir, çok iyi biliyorum. 15 bin 600 sandıktan birisi şikayetçi olmaz mı? Bu bizim demokrasimiz, geleceğimiz. Bu sadece enerji sektörüyle sınırlı değil. Bu Türkiye'nin bütün siyasi hayatıyla beraber gerçekleşen bir olay. O yüzden, gerek özel sektör gerekse kamu bu sorumluluğun bilincinde. Ama algının daha ötelere taşınmaya çalışılmasının, özellikle bir kısım partiler tarafından arkasına sığınılacak nesne olarak görülmesinin doğru olmadığı kanaatindeyim."

- "Partilere çağrım olacak..."-

Taner Yıldız, "Bizim sektörümüzü, özellikle elektrik dağıtım sektörünü buna alet etmesinler" diyerek, şunları kaydetti:

"Buradan özellikle bir kısım partilere çağrım olacak. Bizler Türkiye'yi geliştirmeye, büyütmeye çalıştıkça bir kısım komplikasyonların olacağının farkındayız. Değişim dediğiniz, büyüme dediğiniz böyle bir şey. Yaklaşık 8 yıldan bu yana büyüme hızı yüzde yarımlar civarında olan ülkeler var. Eksi yönde, yüzde yarımlar civarında olan ülkeler var. Ne bir tuğla koyması gerekiyor ne de bir taş eksiltmesi. Sistem kendi kendine işleyebiliyor ama Türkiye böyle değil. Önceki yıl 7 bin, geçen yıl 5 bin megavat yeni üretim tesisi kurulmuş. İçinde bulunduğumuz yılın ilk 4 ayında bin megavatı geçmiş, kurulu gücüyle beraber. Özellikle yüzde 95'i yerli kaynaklarıyla beraber olan bir ülkeden bahsediyoruz. 2015 yılını inşallah 4 bin megavatlık yeni bir tesisle, yeni bir kurulu güçle bitirmiş olacağız. Bir yıl içerisinde yaklaşık 15 ülkenin kurulu gücü kadar, Türkiye'ye yeni kurulu güç ekliyorsunuz. Yönetilmesi gereken bu değişim. Gerek TEİAŞ, gerekse ELDER ve EPDK, her yönüyle bu değişimin önemli bir parçası olacağız."

Büyüyen ve gelişen Türkiye için araştırma ve geliştirme çalışmalarının önemine dikkati çeken Yıldız, bu çalışmalara en çok ihtiyaç hissedilen sektörlerden birisinin de enerji olduğunu söyledi.

Yerli kaynaklarla üretim yapılması gerektiğini vurgulayan Yıldız, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin şartlarını, özellikle borçlanma rakamlarını ve limitlerini düşündüğümüz takdirde, bunların ithal kaynaklardan olmak yerine tamamen yerli kaynaklarla beraber bu değişimin yapılabilmesi lazım. Siz bir yatırım yaparsınız, yatırımınız ithal olur ama onun cari açığa etkisi farklı olur. O yüzden, her birimizin bu dengeye dikkat ederek, bu çalışmayı ve yatırımları yapması lazım. Türkiye'de elektrik dağıtım hizmetleri özelleşti. Doğalgaz dağıtım şirketleri zaten özel sektör yapısıyla beraber gerçekleşti. Yani İstanbul İGDAŞ'ı hariç tutarsak özel sektör eliyle yapılmayan doğalgaz dağıtım hizmeti yok. Elektrikte de öyle. O yüzden Silikon Vadisi'ni düşünürsek, 1950'li, 1960'lı yıllardan bu yana girişimcinin özel sektörün sanayi ve üniversitenin hepsinin bir araya geldiği yapıyı mutlaka kurgulamamız lazım. Bunun kurgulandığı sektörler, yapılar var. Bunu enerji sektöründe bütün detaylarıyla beraber kurgulamamız lazım.

Akıllı şebekeler, abone bilgi yönetim sistemleri, coğrafi bilgi yönetim sistemleri, her birinin özellikle bu dağıtım yatırımlarında mutlaka yerini alması gerekiyor. 100 liralık bir yatırım yapıyorsunuz, hem büyümeye karşılık gelen bir yatırım olması lazım hem nüfus artışına hem de eski tesislerin yenilenmesine dönük bir yatırım olması lazım. Özellikle tesisler yenilenirken en modern yapıyı kurgulamamız gerekiyor. Nükleer güç santralleriyle alakalı yapılan yatırım hedefleri, en son iki tane büyük santral hedefimiz var. Bu son derece büyük bir atılım noktasıdır. Niçin? Sanayinin ve üniversitenin yeni malzemeler, yeni ürünler üretebileceği bir pazar haline gelmiştir. Yaklaşık 515 bin adetlik bir parçadan bahsediyoruz. İşte üniversite, sanayi ve özel sektör işbirliğine en fazla katkı koyacak yapılardan bir tanesidir."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, elektrikte tasarrufla alakalı dönüşümün yine yerli kaynaklar vasıtasıyla yapılabiliyor olması gerektiğini ifade ederek, her bir işlemin cari açığa etkisini mutlaka yapmaları gerektiğini belirtti.

Yıldız, "Burada kamuyla özel sektör, vatandaşımızla fiyatlamalar arasında da çok özel bir denge var. Onu da çok iyi kurgulamamız lazım. Özellikle içinde bulunduğumuz nisan ayında üretim şirketlerinin pazara koydukları, rekabet oranındaki fiyatlar kendilerinin maliyet noktalarının biraz altında kaldı. Bunun farkındayız. O yüzden biz kamuyla özel sektör arasındaki dengeyi de koruyup kollamaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Türkiye'de mart ayı sonunda yaşanan yaklaşık 6 saati geçen kesintinin, kendileri için önemli bir ders olduğunu belirten Yıldız, şunları kaydetti:

"Bir mermi yaklaşık saniyede 800 metre hızla ilerliyor. Işık 300 bin km/saniyede ilerliyor, bu 300 milyon metre demektir. Elektrik bunun yüzde 95'i olsa Edirne'den Kars'a kadar bir saniye içerisinde 1600 kez Türkiye'nin bir ucundan diğer ucuna gidiyor. Yani mikrosaniye mertebesine baktığımız anda, bütün bu kontrollerin, role sistemlerin ve kombinasyonlarının yapılması ve doğru yapılması lazım. Çünkü, saniyede 1600 defa gidip gelen bir hızı yönetmek durumundasınız. O yüzden gerek dağıtım hizmetlerinde gerekse iletim hizmetlerinde bunların mutlak doğru kurgulanması lazım. Test merkezleriyle alakalı, gerek donanımların gerekse trafo kesicilerin mutlaka test merkezlerinin istediği oranda olması gerekiyor. Bugün KEMA gibi AB üyesi ülkelerin akreditasyon merkezlerinden bir kısmını mutlaka Türkiye'ye taşıyor olmamız lazım. Bunu kurgulayabilecek yapımız var."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, genel seçim nedeniyle bütün idari izinlerin kaldırıldığını ve elektrik kesintileriyle ilgili sorun yaşanmayacağını söyledi.

Bakan Yıldız, Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) Ar-Ge Çalıştayı'nın açılış oturumunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Seçim döneminde olası elektrik kesintilerine ilişkin bir soru üzerine, bütün teknik detayların tek tek incelendiğini belirten Yıldız, "Bu arada bazı bakımı yapılması gereken hatlarımız var. Bazı semtlerimizdeki elektrik kesintileri, kontrollü yapılan bakım çalışmalarından dolayı oluşan kesintilerdir" dedi.

İletim hatlarının güvenliği için bütün tüm önlemlerin alındığını, ancak kolluk kuvvetlerince takviye yapılması gerekliliğinin ortaya çıktığını ifade eden Taner Yıldız, "Çünkü geçen hafta Silopi'de 154 kliovatlık bir direk ne yazık ki terör saldırısı sonucunda yıkıldı. Bunun yapılması demek oradaki vatandaşlarımızın elektriksiz kalması demektir. Bu nasıl bir hak savunuculuğu bunu anlamış değiliz. Eğer siz oradaki direği yıkarsanız, oradaki vatandaşımız o elektrikten kullanamamış oluyor" diye konuştu.

Türkiye'de üretim ve arz fazlası olduğunu vurgulayan Yıldız, "Elektrikle, elektriğin üretimiyle alakalı herhangi bir sıkıntı söz konusu değildir. Son iki yıldan beri böyledir bu" ifadesini kullandı.

- Bedelsiz elektrik ve doğalgaz vaadi-

Bir gazetecinin, muhalefetin dar gelirli vatandaşlara bedelsiz elektrik ve doğalgaz dağıtma vaadini sorması üzerine Bakan Yıldız, "Bunları ciddiye almadığımı özellikle söylemem lazım. CHP'yi bu hesabı tekrar yapmaya davet ediyorum" dedi.

Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"230 kilovatlık, yoksul ailelere kullandığı bir ay içerisindeki elektriğin bedelsiz dağıtılması yönünde bir açıklama yapıldı. Türkiye'de yoksul aileler ortalaması kesinlikle öyle değil. Yaklaşık 110-120 kilovatsaatler civarında kullanılıyor bir ay içerisinde. Bunun toplam tutarı, yoksul ailelerin daha üzerine çıktığınız için yıllık vergiler dahil 33 milyar liralık bir kalem oluşturuyor. Türkiye'de aylık fatura ortalaması 54 lira ama siz kalkıp da 105 liralık bir faturayı da ödeyeceğim derseniz, aylık geliri asgari ücretin 3 katı, 4 katı olan bir kişinin de parasını ödemiş olursunuz. CHP'yi bu hesabı tekrar yapmaya davet ediyorum."

İthal doğalgazın dağıtılmasının birçok açıdan doğru olmadığını söyleyen Yıldız, ithal edilen doğalgazın dağıtılmasını, yerli kömüre darbe olarak niteledi. Bakan Yıldız, "Biz iki milyon aileye fakir fukara kömürü dağıtıyoruz. yerli üretimimiz var, istihdamımız var, nakliyeleri var. Siz şimdi o kamyoncu kardeşlerime diyeceksiniz ki, siz nakliye yapmayın, biz ithal ettiğimiz doğalgazı dağıtacağız. Bu popülizmin ötesinde enerji politikalarına vurulan bir darbe demektir. Gerçekçi olacağız" diye devam etti.

- 1,5 liraya motorin vaadi-

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun motorinin çiftçiye 1,5 liradan satılacağı vaadiyle ilgili bir soru üzerine ise Yıldız, bu vaatleri gayri ciddi bulduğunu söyledi. Yıldız, "Yaklaşık 1,75-1,80 lira civarındadır motorinin maliyeti. Siz diyorsunuz ki ben maliyetinden de vazgeçtim, para kazanmaktan zaten vazgeçmiştim. Buradan topladığımız 46 milyar liralık vergiden de vazgeçtim. O vergilerin Edirne'den Kars'a Sinop'tan Hatay'a kadar dağıtılacağından da vazgeçtim. Bunların yol, su, köprü, hastane olarak yapılmasından da vazgeçtim ama motorin kullanana üzerine para veriyorum demektir bu. Arkadaşlar buna kim inanır?" değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Yıldız, gerçekçi olacaklarını ve vatandaşı aldatmayacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Dürüst olacağız ve her zaman hesap verilebilirliği, her zaman yaptığımız işi savunabilmeyi vatandaşımızla kamuoyuyla paylaşacağız. O yüzden bizler işimize bakalım. Bu işler ciddi işler, böyle gayri ciddi bir kısım vaatlerle yürütülebilecek işler değil. Tek sorun var, Sizin oradan almadığınız verginin 46 milyarın, geçtiğimiz yıl içerisinde yapılan yatırımları neyle yapmayı düşünüyorsunuz? Kaldı ki bir de üzerine para vaat ediyorsunuz. Bunun kaynağını nereden bulacaksınız?"

- Yüksek dolar kuru-

Yüksek dolar kurunun maliyetleri artıran bir unsur olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Doların 2,73 olması Enerji Bakanlığımızın hoşlanmadığı, istemediği ve temenni etmediği bir şeydir. Dolarla alıp lira ile sattığımız için istemediğimiz bir unsurdur ama buradan gelen maliyet farklılıklarını yerli kaynaklarımızı üreterek dengelemeyi düşünüyoruz ve vatandaşımıza da sirayet ettirmeden inşallah bu şekliyle devam etmeyi hedefliyoruz" diye konuştu.

- Akaryakıt şirketlerinin kar marjları-

Fransız akaryakıt şirketi TOTAL'in Türkiye pazarından çıkacağı yönündeki iddialarla ilgili de Taner Yıldız, herhangi bir yatırımcının ülkeden çıkacağına inanmadığını ve temenni etmediğini dile getirdi.

Yıldız, "EPDK'nın denetleme ve düzenleme yetkisi var. Bu bağımsız ve özerk kurumumuz bu makul noktayı yakalamakla hesaplamalarını çalışmalarını bu yönde geliştiriyor. Ne demek bu? Dağıtım şirketlerinin de bayilerinin makul etmesi gereken bir kar var. Bu kar ne fahiş bir nokta olacak, AB üyesi ülkelerin ortalamasının üzerinde olacak ne de çok düşük olacak. Çünkü, biz buraya gelen uluslararası yatırımcılarımızın vatandaşımızla paylaşacağı kar oranının inanın makul noktalarda olmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Akaryakıt şirketlerinin kar marjlarıyla ilgili birtakım düzenlemelerin yapıldığını anımsatan Yıldız, sözlerini şöyle bitirdi:

"Son gelinen noktada ben herhangi bir yatırımcımızın ne böyle bir talebi istismar edeceğine, ne de ülkemizden çıkacağına inanıyor ve temenni ediyorum. Türkiye bir istikrar ülkesidir ve istikrarsızlıklarla alakalı tehditlerin çok olduğu bu bölgede daha çok istikrarı inşallah vurgulayacaktır. Herhangi bir tedirginliğe ulaşacak bir durum yoktur. Dağıtım şirketleri de bayilerimizde normal makul karlarını edeceklerdir. Fahiş karları zaten onlar da istemeyeceklerdir. Bununla alakalı her türlü düzenleme ve denetleme de yapılmaktadır."

AA