Advertisement
EKONOMİK VERİLER VE GÜNDEM ABONE OL

Enflasyon bakımından büyük umutlarla girilen 2015 yılı hayal kırıklığı yarattı. Uzmanlar enflasyonun yıllık bazda beklentileri aşmasının ardından BloombergHT.com'a değerlendirmelerde bulundular.

Yıl başında gerileyen petrol fiyatlarının yarattığı havayla Merkez Bankası'nın enflasyon beklentileri gerilerken, geçen sürede olumlu hava neredeyse tamamen dağıldı. Petrol fiyatı yükselmeye başladı, artan kur enflasyon beklentilerini bozdu, gıda fiyatlarında beklenen düşüş görülmedi.

TÜİK'in Nisan ayı verilerine göre yıllık tüfe yüzde 7.91'e yükseldi. Yıllık enflasyondaki artış trendi 4. ayına taşındı. Gıda fiyatlarında yaşanan artış nisan ayında yıllık yüzde 14.36'ya yükselirken, çekirdek enflasyon ise yüzde 7 oldu.

Ocak-Nisan döneminde enflasyon yüzde 4.7 ile son yılların yüksek oranlarından birine işaret etti. Merkez bankası Ocak ayında 2015 yılının tamamı için yüzde 5.5'lik bir enflasyon beklentisi açıklamıştı.

Geçtiğimiz hafta güncellenen tahminde ise yıl sonu için yüzde 6.8'lik bir oran belirlendi. Bu oranın tutması için yılın geri kalan 8 ayında enflasyonun yalnızca yüzde 2.1 artması gerekiyor. Ekonomistler, Merkez Bankası'nın iyimserliğine karşın yıl sonu enflasyonunun beklentilerin üzerinde geleceğini düşünüyor.

Manşet enflasyonun beklentilere göre yukarı yönde sürpriz yapmasının yakın dönemde beklenti yönetiminin daha da zorlaşacağına işaret ettiğini belirten Ekonomist Sengül Dağdeviren, "TCMB'nin Nisan Enflasyon Raporu ile karşılaştırdığımızda ise %7.91'lik yıllık TÜFE enflasyonu gerçekleşmesinin yaklaşık olarak TCMB tahmin aralığının orta noktasının üzerinde ama aralık içinde kaldığını görüyoruz. Yılın ilk çeyreğinde TCMB'nin tahminlerinin belirgin olarak üzerinde gerçekleşen enflasyon sonrasında TCMB Nisan Enflasyon Raporu'nda 2015 tahminini %1.3 puan yukarı çekmişti ve bu revizyonda petrol ve ithalat fiyatlarının temel belirleyici olduğu vurgulanmıştı. Nisan'da enflasyona en büyük katkıyı mevsimlik artışların olduğu giyim ve gıda gruplarının yaptığını dikkate alsak dahi mevsimlik ürünler hariç aylık yıllık enflasyonun %6.78'den %7.3'e yükselmesi dikkat çekiyor. Genel olarak çekirdek eğilime baktığımızda da düşüş eğiliminin sürdüğünü ama bir önceki aya göre bu eğilimin zayıfladığını görüyoruz. Gıda enflasyonu, kur oynaklığı ve beklentiler kanalıyla oluşan katılık kira enflasyonun yükselmeye devam etmesine, yemek hizmetlerinde ise yüksek seyrin korunmasına neden oluyor. Yıllık kira artışı Nisan sonu itibarıyla %7.63 ile Temmuz 2009'dan bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken, yemek hizmetleri enflasyonu yeniden %14.32'ye yükseldi. Hizmet sektöründe iç talebin ılımlı seyrettiği dönemlerde bile yüksek fiyat artışlarının korunması enflasyonla mücadele konusunda iyimserliği kanımca sınırlandırıyor" değerlendirmesini yaptı.

Merkez Bankası'nın yıl sonu beklentisini tutturamayabileceğini dile getiren Ekinci Economics Consulting Ekonomisti Şevin Ekinci, “Verinin çok kötü olduğunu söylemek istiyorum. Çünkü Nisan ayı en iyi baz etkisi olan aydı. Merkez Bankası Başkanı Başçı, Mart ve Nisan aylarında olumlu baz etkisi sayesinde yüzde 5’leri bile görebileceğimizi söylemişti. Bu kadar olumlu baz etkisine rağmen Nisan ayında yıllık bazda yüzde 7.9 enflasyon görüyorsak yılın geri kalanında enflasyon yüzde 7.9’un üzerine geçer. Yani yine yüzde 8’leri görmeye başlayacağız. Merkez Bankası yıl sonu beklentisini tutturamayabilir. Bunlar Merkez Bankası’nın kredibilitesini çok düşüren gelişmeler. Bunun arkasındaki temel sebep de hem tabii ki gıda fiyatları, yıllık en fazla artış gıda fiyatlarında oldu, hem de kurun geçişkenliği çok fazla. En büyük etken Merkez Bankası’nın kurun geçişkenliğine faiz artırarak önlem almaması. Halen de almamaya devam ediyor. Hafta sonu açıkladığı karar ile yabancı para zorunlu karşılıklara faiz ödeyerek değişik araçlar kullanıyor. Faiz artırmak yerine kuru bu şekilde etkilemeye çalışıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Genel olarak rakamlar moral bozucu olduğunu dile getiren Destek Menkul Değerler Finansal Analisti Adnan Çekçen, "Baz etkisinden dolayı özellikle geçtiğimiz ay ve bu ay enflasyonda düşüş eğilimi beklenirken bu yüksek seyir şaşırttı. Burada her zamanki gibi gıda fiyatlarının katılığının etkili olduğunu görüyoruz.  Merkez bankasının ROK ve zorunlu karşılıklara faiz ödemesi gibi likidite politikaları devam ederken yine piyasada faiz tartışmaları alevlenecek. Çünkü merkez bankasının enflasyonu izleyerek temkinli duruşunu sürdürüyor. Kurdaki yükselişin enflasyona geçişkenliği son enflasyon raporu sunumunda TCMB Başkanı Erdem Başcı’nın da belirttiği gibi %8. Kurdaki yukarı eğilim ve gıda fiyatlarındaki oynaklık Merkez’in para politikasındaki temkinli duruşunu korumasına sebep oluyor. Muhtemelen seçime kadar bu duruş sürecek. Seçim sonrası ise enflasyondaki yukarı eğilim ve kurdaki yükseliş devam ederse temkinli duruştan sıkı duruşa geçiş söz konusu olabilir. Her ne kadar piyasada ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini yukarı taşıyarak Merkez TL’yi sıksa da gerçek silahını kullanmış değil. (faiz) Bunun içinse büyük olasılıkla seçim sonrası bekleniyor. Dolar/TL tarafındaki fiyatlamalara bakarsak kur 2.70 üzerinde kalmaya çalışıyor. Enflasyon verisi sonrası TL zayıfladı. Kur 2.68-2.70 bandı üzerinde tutunursa yükselişin devam etmesi beklenir

Anadolu Yatırım Araştırma Müdürü Gülizar Türk, “Beklentilerin üzerinde gelmesi bakımından negatif tarafta. Yıllık enflasyon bazında bakıldığında da yükseldiğini görüyoruz, yüzde 7.91 oldu. Bizim yılsonu için en azından bir yüzde 7’lik beklentimiz vardı. Bunun bir miktar üzerine çıkma olasılığı gittikçe artıyor. Gıda fiyatlarının yüksek seyri ve TL’deki değer kaybının negatif etkisi, Nisan ayı enflasyon rakamlarında etkisini göstermeye devam ederken, çekirdek enflasyon göstergelerindeki gerileme hızının önceki aylara göre görece yavaşlaması da negatif tarafta değerlendirdiğimiz bir gelişme” şeklinde konuştu.

Erste Securities Başekonomisti Nilüfer Sezgin, “Enflasyon verisi bizim beklentimizi paralel idi. Özellikle gıda enflasyonunda bir düzeltme olmadığını görüyoruz. Ama dediğim gibi beklentimize paralel idi. Diğer taraftan asıl entresan olan çekirdek enflasyonun beklendiği kadar düşmemesiydi. Çekirdek enflasyondaki düşüş oldukça sınırlı kaldı. Aslında MB son dönemde indirim hamlelerini büyük ölçüde bu çekirdek enflasyondaki iyileşmeye bağlıyordu. Trend enflasyonun yükseliyor olması aslında kısa vadede MB’nin indirim açısından çok fazla bir alanı kalmayabileceğine işaret ediyor. Son zamanlarda MB Başkanı çekirdek enflasyon ve gıda enflasyonu ayrımını sıklıkla yapıyor. Çekirdek enflasyondaki kısa vadedeki eğilim çok parlak değil. Dolayısyla MB’nin yakın vadede çok fazla indirim yapabileceğini düşünmüyoruz. Zaten piyasa koşulları da herhangi bir indirim için şu aşamada olanak tanımıyor. İleride gıda enflasyonu ile ilgili olumlu gelişmeler olabilir. Özellikle seçim sonrasında. Burada belirliyici faktör gıda komitesinin bir tedbir alması. MB Başkanı bunun sinyallerini verdi. Gerçekten beklendiği gibi bir tedbir gelirse bu komiteden gıda enflasyonunda belirgin bir düşüş görebiliriz” şeklinde konuştu.

Ata Portföy Fon Yönetimi Direktörü Cem Tözge, “Enflasyon beklentinin bir miktar üzerinde geldi. Özellikle çekirdek olarak adlandırdığımız enflasyonun yüksek geliyor olması piyasaya bir miktar satış getirmiş durumda. Zaten Merkez Bankası bunun altını çizmişti. Gıda enflasyonu bir bozulma yapabilir ancak gıda dışında çekirdek tarafındaki bozulma da herhalde kur geçişkenliği olarak algılanacak ki bu da faizlerle veya enflasyonla ilgili beklentinin bir miktar bozulmasına sebebiyet verdi. Dolayısıyla piyasalara bunun satış olarak yansıdığını görmekteyiz. Kurum hedefimiz yaklaşık yüzde 7 civarında bir yılsonu enflasyonu” şeklinde konuştu.

Gıdanın yine ön planda göründüğünü belirten Ak Yatırım Başekonomisti Hakan Aklar, “Gıda ve alkolsüz içeceklerin enflasyondaki katkısına baktığımızda yıllık bazda yüzde 3.44 seviyesinde. Yüzde 7.91’lik enflasyonun nerdeyse yarısı. Burada bir düzeltme olması beklenir. Gıdadaki gelişmeler enflasyonun seyrini belirleyecek gibi görünüyor. Çekirdekte hafif bir düşüş var. Bu kur artışlarına rağmen hafif düşüş olmasını ben pozitif olarak algılıyorum. Çok hızlı bir düşüş değil bu. Ben biraz daha farklı bir düşüş beklerdim. Fakat diğer taraftan kurda da bayağı bir zayıflık yaşandı. Buna rağmen çekirdek enflasyonda hala düşen bir trend olması pozitif. Geçen yılın Mayıs ayında 9.77 idi I tanımlı çekirdek enflasyon, şimdi 7. Geriden bakınca aslında hiç fena görünmüyor. Bunun da arkasında iç talebin zayıf olması yatıyor bana göre. Dolayısıyla kurdaki hareketlere rağmen iç talebin zayıf olması kurun böyle fiyatlara çok da fazla girmesini engellemiş gibi duruyor. Bundan sonra da çekirdek enflasyonda hafif hafif düşüşler sürebilir. Çünkü iç talepte canlanma emareleri gözükmüyor. Kurdaki ve gıda fiyatlarındaki gelişmeler trendi de belirleyecek aslında. Gıda kaynaklı olduğu için Merkez Bankası’nın burada yapacağı fazla bir şey yok. Yüzde 7.91’lik bir enflasyon yüksek gibi duruyor tabii. Ama bunun üç bucuğu gıdadan kaynaklandığı için Merkez Bankası’nın kontrolünde değil pek. Dolayısıyla MB’nin aynı duruşunu devam ettirmesini bekliyorum. Faiz artırımı beklemiyorum. Gıdadaki gelişmelere bağlı olarak da MB 3. çeyrekte pozisyonunu alacaktır. Gıda enflasyonunun çok dalgalı olması dolayısıyla genel olarak düzeltme bekliyorum. Geçmişte de çok yükseldiği zamanlardan sonra düşüşler görmüştük. Bir de komiteden bahsediyorlar. Bu komitenin çalışmalarında da biraz umut başlanmış. Belki onun da etkisi 3. veya son çeyrekte görülürse MB’yi rahatlatır” yorumunu yaptı.

BloombergHT.com Editörü

Güneş Doğan

gdogan@bloomberght.com