TL'nin gelişen ülke para birimlerine karşı değerinin de rekor düşük seviyelerde olduğunu belirten Dernek "TL’nin küresel belirsizlikler ile seçim öncesi dönemde bir süre daha baskı altında kalabileceğini düşünüyoruz. Bunun ana nedeni ise yükselen ABD ve Avrupa bono faizleri. Avrupa faizlerinde Yunanistan belirsizliği ile bono alım programındaki likidite durumu ana neden olurken Avrupa Komisyonu'nun büyüme ve enflasyon beklentilerini iyileştirmesi de sınırlı ölçüde etkili oluyor. ABD faizleri ise birinci çeyrekteki olumsuz verilerden sonra ikinci çeyrekte toparlanma ihtimali, artan kişisel gelirler ve ılımlı artan petrol fiyatlarının etkisiyle yükselirken Yellen'in açıklamalarında da uyardığı üzere düşük seviyelerden hareket ederek faiz artışı beklentilerine uyumlu hareket etmeye çalışıyor" yorumlarını yaptı.
Dernek, TL'nin makroekonomik temeller açısından bakıldığında da değersiz olduğunu, küresel gelişmelerin de baskının devam edebileceğini gösterdiğini söyledi. Yarın açıklanacak ABD tarım istihdam verisine de değinen Dernek "Verinin beklentilere yakın gerçekleşebileceğini tahmin ediyoruz, fakat piyasada fiyatlamalar veriden bağımsız olarak faizlerin artışı yönünde halihazırda devam ediyor. Bu yüzden kurdaki asıl baskıyı paritenin mevcut yüksek seviyelerden düşüş hareketine başlayıp 1,12 seviyelerini kırdığı zamanlarda görme şansı yüksek. Paritenin tarım dışı istihdam verisi sonrası sınırlı aşağı yön kazanabileceğini, fakat haziran ayından itibaren kalıcı olarak aşağı yön kazanacağını düşünüyoruz. Kalıcı olarak paritenin aşağı hareketine devam ederek yeni dip seviyelerini bulacağı beklentimizden dolayı Dolar/TL kurundaki baskının seçim dönemi sınırlı iyileşmeler sonrası devam edeceğini, eşit ağırlıklı kur sepetinin ve faizlerin ise mevcut seviyelerinden seçim belirsizliği kalktıktan sonra iyileşebileceğini düşünüyoruz" diye konuştu.
Dün bir konuşma yapan ABD Merkez Bankası Fed Başkanı Janet Yellen, ülkesinde tahvil faizlerinin aşırı düşük olduğunu belirtti. Bu açıklamanın ardından 10 yıllık ABD tahvil faizi iki ayın en yüksek seviyesine çıktı. Bu açıklamalar tüm dünyada tahvil satışı getirdi.
Fed Başkanı Yellen, hem hisse sendi hem de tahvillerin fazla değerlendiği uyarısında bulundu. Yellen, bir soru üzerine, "Hisse senedi piyasası değerlemelerinin bu noktada oldukça yüksek olduğunun altını çizeceğim," dedi ve "Şimdi, hisse senetlerindeki getiriler, çok düşük olan tahviller gibi güvenli varlıkların getirileri ile karşılaştırıldığında çok yüksek değil, ancak orada potansiyel tehlikeler var" diye konuştu. Yellen ayrıca, "Tahvil faizleri, Fed gösterge faizi yükselttiğinde keskin bir yükseliş gösterebilir" dedi. Fed yetkililerinin çoğu, faiz artırımının bu yıl olabileceğini düşünüyor.
ABD'de işsizlik maaşı başvuruları geçtiğimiz hafta beklentinin altında gerçekleşerek, son bir ayın ortalamasını 15 yılın en düşük seviyesine çekti. ABD Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı veriye göre başvurular, 2 Mayıs'ta sona eren haftada 265 bin artış gösterdi. Bloomberg anketine katılan 47 ekonomistin tahmin medyanı 278.000 olmuştu. Daha az volatil olan 4 haftanın ortalaması ise 279.599 ile Mayıs 2000'den bu yana en düşük seviyeye geldi.
Bloomberght.com'a değerlendirmelerde bulunan ALB Forex Analisti Enver Erkan ise Yellen'ın konuşmasına değinerek, Fed üyelerinin birçoğunun 2015'te faiz artırılacağı beklentisini taşıdığını hatırlattı.
ABD ekonomik verilerinde 2. ve 3. çeyrek görünümünde toparlanmanın teyit edilmesi halinde Fed'in Eylül ayında adım atma ihtimalinin çok yüksek olduğunu kaydeden Erkan "Özellikle kişisel harcamalar bazlı enflasyonda yukarı yönlü bir hareket görülmesi halinde, enflasyon beklentilerinin de yükselmesi piyasa faizlerini destekleyecektir. Mevcut durum ABD 10 yıllıklarının getirisinin yüzde 2 üzerinde kuvvetli bir hareket sergilemesine neden olurken, küresel bazda faizlerin hareketlerinin de yukarı yönlü olduğunu görmekteyiz. Özellikle Fransa ve Almanya 10 yıllık tahvil faizleriyle; İtalya ve İspanya 10 yıllık tahvil faizlerinin aynı anda yükseliyor olması tahvillere gelen genel satışı teyit etmektedir" ifadelerini kullandı.
TL'deki zayıf görünümün sepet kurdaki hareketle teyit edildiğini belirten Erkan "Euro, dolar ve TL’yi oluşturan bir matriks yapacak olursak; Euro her iki para birimine karşı güçlü; TL de diğer iki para birimine karşı zayıf bir görünüm sergilemektedir. ABD’den dün gelen özel sektör istihdam verisi beklentileri karşılamadı, ancak dolar/TL’deki geri çekilme kısmi kaldı. Kurdaki hikaye TL açısından destekleyici değil" diye konuştu.
Bu tabloya içeride zayıf makro verilerin, yüksek enflasyonun ve yurtiçi piyasalardaki belirsizlik havası eklendiğinde ortaya zayıf bir TL çıktığını söyleyen Erkan "ABD tarım dışı istihdam verisi için piyasa medyanı 230 binde oluşmuş durumda. Beklentilerin üzerinde gelebilecek bir veri kurdaki tansiyonu artırabilir. Bu da kurda ilk etapta 2,74 – 2,75 aralığına doğru bir hareket görülmesine neden olabilir. Zayıf verilerde kur geri çekilebilir, bu durumda dalgalanma bandı 2,70 – 2,65 aralığında oluşacaktır. Ancak kalıcı bir gevşeme için TL’nin hikayeye destek vermesi gerekmektedir" dedi.
paritesi ise geçtiğimiz hafta doların rallisinin iyice yavaşlaması ve Euro Bölgesi'nde toparlanmaya işaret eden verilerin açıklanmasıyla birlikte Perşembe günü 26 Mart'tan bu yana ilk kez 1.10 seviyesini aşmıştı. Parite bugün 1.13'ün üstünde ve yüzde 0,45 yükselişle 1,1374 oldu.
Dolar bugün gelişen piyasa para birimlerinin neredeyse hepsi karşısında değer kazanıyor. Dolar karşısında yüzde 0.2'nin üstünde değer kazanan tek gelişen ülke parası Rus rublesi olurken, en fazla değer kaybeden yüzde 1.05'lik düşüşle Hindistan rupisi oldu. TL'nin genelde birlikte hareket ettiği Güney Afrika randı ve Polonya zlotisi yüzde 0.5 aşağıdaydı.
(15:45'te güncellendi)
