Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'de büyümeyi yüzde 5'in üzerinde tutacak bir formülasyona ihtiyaç duyulduğunu belirterek, ilave parasal sıkılaştırmaların yararlı olacağına inanmadığını, iç tüketimin büyümeyi desteklemesi gerektiğini söyledi.

Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleriyle bir araya gelen Zeybekci, dünyada siyasi mücadelenin artık ekonomik araçlarla yapıldığını, İran ve Rusya ile yaşanan sorunlarda ekonomik ambargo seçeneklerinin kullanıldığını ifade ederek, Türkiye'de de siyasetin ekonomi üzerine bina edilmesi gerektiğini anlattı.

Türkiye'nin son dönemde ekonomide destansı başarılar yakaladığını ancak bunu yüksek teknolojiye dayanmayan "fasoncu üretimle" yaptığını, siyasette de aynı fasoncu anlayışın bulunduğunu, bu anlayışın değişmesi için 7 Haziran seçimlerinin önemli fırsat olacağını dile getiren Zeybekci, "Türkiye'nin önüne tarihi bir fırsat gelecek diye inanıyorum. Güçlü bir parlamento ortaya çıkıp da reformlar yapılabilirse Türkiye, dönüşümü baş döndürücü bir hızla yaşayabilme imkanına kavuşur. Bunun da tabi bazı sıkıntıları olabilir, bazı baş dönmeleri yaşanabilir" dedi.

- Tarım ürünleri fiyatlarına yakın takip-

Tarımın negatif etkisi, son 1,5 yılda 3 seçimin yaşanacak olmasının piyasaları olumsuz etkilemesi nedeniyle nisan ayı enflasyonunun beklentilerin üzerinde geldiğine değinen Zeybekci, buna spekülasyon yaratmaya çalışan bir grubun faaliyetlerinin de etki yaptığını söyledi.

Merkez Bankasının yıl sonu enflasyon hedefini revize etmekte acele ettiğini, 2015 yılında tarımsal üretimin ekonomiye pozitif etkileri olacağını, kurdan kaynaklanan etkilerin de geçici olduğunu düşündüklerini ifade eden Zeybekci, yakın bir dönemde seçim sonuçlarının öngörülmeye başlamasıyla da piyasaların bir rahatlama içine gireceğini kaydetti.

Enflasyona tarım ürünlerinin etkisiyle ilgili özel bir çalışma yaptıklarını, ilgili bakanlıkların müsteşarlıklarından oluşan gıda kontrol komitesinin gelişmeleri günübirlik takip ettiğini dile getiren Zeybekci, "Tarlada 1 liranın altında olan bir ürünün pazarda 5-6 lira olması kabul edilebilir değil. Bu çalışmayla sivri biberi artık enflasyonun sorumlusu olmaktan kurtarmayı düşünüyoruz" diye konuştu.

Fasulyede geçen yıl hiç ithalat yapılmadan fiyatların dengelendiğini hatırlatan Zeybekci, bu yıl patateste de aynı durumun söz konusu olduğunu, üreticiden 1 liranın altında çıkan ürünün pazarda 5 lirayı görmesine müsaade etmeyeceklerini belirtti.

Zeybekci, şöyle konuştu:

"İlgili bakanlıklarla istişare ederek bazı ürünlerde manipülatif, kötü niyetli yaklaşımlara müsaade etmeyeceğiz. Ay sonunda enflasyon rakamları açıklandığında 'bundan patlıcan, fasulye, patates sorumlu' demeyeceğiz, dedirtmeyeceğiz. Önceden tedbirini alarak, ay içindeki oynamalara, hareketlenmelere müdahale ederek bundan tüketicimizin en az zarar göreceği bir sistemi oturtmaya çalışacağız. İnteraktif olacak, sonucu takip etmeyeceğiz, yönlendirmeye çalışacağız."

- "İç tüketim canlanmalı"-

Bakan Zeybekci, bir başka soru üzerine bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 16 seviyesinde bulunmasının "fazla garanticilik" olduğunu, bu ortamda zorunlu karşılık oranlarının çok yüksek seyrettiğini ifade etti.

Parasal sıkılaştırmanın fazla olduğunu düşündüğünü ancak ekonomi yönetiminin bu konu üzerinde iyi çalışması gerektiğini anlatan Zeybekci, şunları söyledi:

"Bu, ekonomi yönetimi, Ekonomi Koordinasyon Kurulu olarak iyi çalışmamız, konuşmamız gereken bir konu. Ben ilave parasal sıkılaştırmaların yararlı olacağına inanmıyorum. O görüşte değilim. Ama biz kurul olarak aldığımız kararlara tam olarak katılan bir anlayışa sahibiz.

Türkiye yüzde 3 büyümeyle istediği sonuçları alamaz. Türkiye'nin 1,6 milyon ortalama istihdam yaratması gerekiyor. 2014 yılında bizim yüzde 2,9'luk büyümemizin yüzde 1,8'i ihracat artışının verdiği destekti. İç piyasa burada yeterli desteği veremedi. İç tüketimin büyümeye gerekli desteği verebilmesi için düzenlemeleri yapmamız gerekiyor, o açıklığı yapmamız gerekiyor. Ama diğer taraftan enflasyon mücadelesinden de vazgeçmeden bunu yapmamız gerekiyor."

- "Benim tercihim hafiflemiş bir devletten yana"-

Bakan Zeybekci, devlet bütçesine ilişkin olarak da bütçenin bu kadar büyük olmasını gelişmiş ülkelerle kıyaslamanın yanlış olacağını, Türkiye'nin altyapı yatırımlarına ihtiyaç duyduğunu, okul, hastane, yol gibi ihtiyaçların karşılanmasında henüz yolun yarısına dahi gelinmediğini ifade etti.

Bürokratik altyapının son derece güçlü olduğunu anlatan Zeybekci, "Türkiye'de hala devletin fabrikaları, işletmeleri varsa, hala yol inşaatını kamu işçileriyle yaparsanız, hala siyasetin bu konuda bir iştahı varsa. 'Ben gelirsem şunu yapacağım, bilmem ne kadar daha yapacağım' diye bir iştah varsa bazen böyle şeytan taşlamaktan tavaf etmeye vaktiniz olamıyor, hakikaten ıskaladığınız zamanlar oluşuyor. Siyasi refleksler sizi farklı yere doğru götürüyor. Benim tercihim hafiflemiş bir devletten yana" diye konuştu.

Seçimlerde HDP'nin barajı aşması durumunda ekonomik öngörülerin ne olduğu yönündeki soru üzerine ise Zeybekci, şunları söyledi:

"Her halükarda Türkiye'de bir iktidar değişikliği olmuyor. Sadece iktidardaki milletvekili sayısında farklılıklar oluşuyor. Bence aşmaması durumunda Türkiye çok büyük, yeni bir eşiğe geliyor. Çok büyük bir fırsatı yakalama imkanı ortaya çıkar Türkiye'nin. Bunu AK Partili olarak söylemiyorum. Bu sistem milletin tepkisini çok güçlü şekilde ortaya koyduğunda güçlü iktidarlar yaratabiliyor. Ama hiç güçlü muhalefet yaratmadı. İktidarın hemen arkasında, ensesinde bir muhalefet yaratamıyor. Şu anda çekilen bir karelik resimde aşmayacak görünüyor."

Zeybekci, HDP'nin barajın altında kalmasının milli iradenin Meclis'e yansıması konusunda bir zaaf yaratıp yaratmayacağı yönündeki soruya, "Tabi. Yüzde 9'luk bir partinin dışarıda kalmış olmasını kim sempatik karşılar, kim bunu demokratik bulabilir ki" yanıtını verdi.

-Gümrük Birliği ve TTIP-

Gümrük Birliği'nde yaşanan sorunlarla ilgili AB ile yürüttükleri görüşmelerde 4 alanda gelecek hafta müzakerelere başlayacaklarını dile getiren Zeybekci, karar alma mekanizmalarında yer alma, üçüncü ülkelerle yapılan anlaşmalara taraf olunması, ürünlerin serbest dolaşımında yaşanan sıkıntıların aşılmasıyla hizmetler sektörü, kamu alımları ve tarım ürünlerinin serbest dolaşımı konularında görüşmeler yapılacağını ve 2016'nın sonuna varmadan önce pozitif bir sonuç elde etmeyi planladıklarını söyledi.

Geçmişte, "AB ile ABD arasında devam eden Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) görüşmeleri sonuçlandığında Türkiye bunun bir tarafı olmazsa Gümrük Birliği'ni sürdürmek imkansız hale gelir" dediklerini hatırlatan Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şu an geldiğimiz noktada görüşmeler için 4 alanda mutabakata vardık. Gümrük Birliği'ni askıya almamıza gerek kalmadı. Böyle bir şey söz konusu değil. Bu maddeler içinde onların da talepleri var. Ama yüzde 90'ın üzerindeki kısmı bizim isteklerimizden oluşan bir mutabakat zaptı. İstediğimiz şekilde biterse Türkiye tüm anlaşmaları otomatik olarak taraf olma opsiyonunu koyarsa TTIP de bunun içinde olacak. "

AA