Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Yükselen hisse senedi fiyatlarının mutlu görünüşünün arkasında karanlık bir gölge beliriyor.

ABD şirketleri kazandıklarından daha hızlı bir şekilde borçlanıyorlar ve bunu finansal krizden bu yana en hızlı biçimde yapıyorlar.

Şirketler aldıkları borcu fabrika inşa etmek, yeni çalışan istihdam etmek veya üretim hatlarını genişletmeye kullanmak yerine paralarının daha büyük bir kısmını hissedarlara aktarıyorlar veya anlaşmaları fonlamak için kullanıyorlar. Bloomberg’in derlediği verilere göre hisse senedi geri alımları geçtiğimiz yıl tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı ve bu yıl şimdiye kadar gerçekleşen küresel birleşme ve satın almaların hacmi oldukça yüksek seviyede.

Borçların artması şirketlerin gelecek büyümelerini riske sokarken, borçlanma maliyetleri yükseltildiği vakit şirket gelirini zayıflatabilir. Faiz oranlarını artırılması hali hazırda borçlu olan şirketlere kredi verilmesini zorlaştırabilir. Sonuç olarak 2008’de fazilerin sıfıra yakın seviyeye gelmesinden bu yana ucuz paranın keyfini çıkaran şirketlerde karlılık daralabilir.

Janney Montgomery Scott LLC kredi analistlerinden Jody Lurie, “Şirketler organik olarak büyüme olanaklarının olmadığını belirttiler. Dolayısıyla bunun yerine hissedarların dikkatini dağıttıklarını ifade ettiler. Şirketler hisse geri alımı yaptıklarında bunun sağladığı tek şey hisse başına karların daha iyi görünmesi” dedi.

Standard & Poor’s 500 endeksinde bulunan şirketlerin geçtiğimiz yılki net borç-kazanç oran en az 24 yılın en düşük seviyesindeydi. Ancak finans firmaları hariç şirketlerin ilk çeyrek dönemdeki ortalama net kaldıraçları 1.267 ile 2010’dan bu yana en yüksek seviyedeydi. 2014’ün ilk çeyreğinde 0.927 seviyesindeydi. Kaldıraç rakamları şirketlerin, ellerindeki nakit hariç, kazandıkları her dolar için 1.267 dolar borca sahip oldukları anlamına geliyor.