İsviçre'de bankacılık sektörünün üstündeki gizlilik perdesinin yırtılması, birçok İsviçre bankasını olumsuz etkiledi. Ancak özel bankacılık faaliyetlerine İsviçre dışında sürdüren İsviçre bankaları için bu durum geçerli değil. Bu saptama, İsviçre'nin Finansal Piyasalar Düzenleme Kurulu başkanlığını Nisan 2014'ten beri yürüten Mark Branson'a ait. Branson, İsviçre'nin artık koruyucu özelliği kalmamış gizlilik yasalarına bağımlı olmayan İsviçre bankalarının uluslararası planda daha kolay büyüdüğünü söyledi. Geçmişte müşterilerinin gizli hesap bilgilerini siyasi otoritelerle paylaşan bankalar içinse bu durum geçerli değil.

İsviçre'nin servet yönetiminde üçüncü büyük bankacılık grubu Julius Baer, Merril Lynch'in ABD dışındaki operasyonlarını 2012'de satın aldıktan sonra Asya'da yönettiği varlık miktarını ikiye katladı. Cenevre'nin en eski bankası Lombard Odier, Singapur ve Hong Kong'da ofis açtı ve Asya'da yönettiği varlık miktarını yılda yüzde 20 arttırmayı planlıyor.

Cenevre merkezli bir diğer banka UBP; Ortadoğu, Hong Kong ve Singapur'da faaliyetlerinin artmasını bekliyor. Branson'a göre İsviçre pazarındaki regülasyonun kalitesi, uluslararası pazarlarda büyümek isteyen İsviçre bankalarına olumlu yansıyor.

İsviçre, dünyanın en büyük vergi cenneti olma imajını yıkmak için, vergi kaçırdığından şüphelendiği vatandaşlarının peşine düşen ülkelerle işbirliğine gidiyor. İsviçre hükümeti, OECD'nin tasarladığı yeni bir sistem çerçevesinde yabancı müşterilerin bilgilerini diğer ülkelerle 2018'e kadar paylaşacağını açıkladı.