Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı nihayet üç faizli politikasını, bu faizlerden ikisinin uzun zamandır yatırıcılar için fazla bir anlam ifade etmemesi ile birlikte bırakmaya hazırlanıyor.  

Merkez Bankası, politikasını hedefler arasında değiştirmeyi bırakarak, tek gösterge faize dönebilir. Türk Lirası, Başçı'nın perşembe günkü konuşmasının ardından hafifçe değer kazandı ve ardından, kısa bir süre sonra, yatırımcıların dikkatlerini kötüleşen güvenlik sorununa ve Fed'e çevirmeleri ile birlikte değer kaybetti.


Üst tarafta gecelik borç verme ve alt tarafta haftalık TL maliyetinden oluşan faiz koridoru, 2012 yılında bu politikanın ilk dönemlerinde, spekülatörlerin hareketlerinden korunmak için, TL'de görülen sert hareketlerin yumuşatılmasına yardımcı oldu. Ancak daha sonra fazla etkili olmadı. Bu nedenle, Fed'in faiz artırımına yaklaştığı bir dönemde, yüksek faizm bile yatırımcıların Türkiye'nin siyasi riskleri konusunda rahat etmelerine yardımcı olmuyor.

Londra'da Commerzbank AG ekonomisti Tatha Ghose, Perşembe günü e-posta yoluyla yaptığı değerlendirmede, "Yabancı yatırımcılar piyasa faizlerinin ağıtlıklı ortalamasını hesaplayabilir, ancak onların görmek istediği, Fed'in faiz artırımı yaklaşırken, istikrarlı, pozitif reel faiz," dedi ve "Merkez Bankası bu yeni gösterge faizi 150 baz puan artırıdğında, tahminlerimize göre, Türk Lirası istikrar kazanacak, yalnızca politika tanımını değiştirmesinden dolayı değil" şeklinde görüş bildirdi.

Yatırımcılar hatta, Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta askeri sorunlarla karşılaşması ile birlikte, geçen ay düzenlenen ve hiçbir partinin tek başına iktidarıyla sonuçlanmayan seçimlerin ardından, siyasei partilerin henüz bir koalisyon hükümeti kuramamasından dolayı da daha temkinli bir tutum almaya yöneliyor.  Gerilim, 20 temmuz'da Suruç'ta IŞİD'in yaptığı belirtilen ve 30'dan fazla kişinin hayatına mal olan intihar saldırısının ardından daha da arttı.

En kötü değer kaybı

Dolar karşısında bu yıl yüzde 16 değer kaybeden ve önemli para birimleri arasında üçüncü en büyük kaybı gerçekleştiren Türk Lirası, Perşembe günü, Güney Doğu'da üç polisin şehit edilmesinin Barış Süreci'nin akıbetine ilişkin endişeleri daha da artırmasının etkisi ile, kapanış bazında rekor düşük seviyeye yönlendi. Türk Lirası dolar karşısında, TSİ 09:03'te yüzde 0.1 düşerek 2.7853 seviyesine geldi.

Türkiye tahvillerinde borçlanma maliyetleri bu yıl gelişen ülkeler arasında en hızlı artışını gösterdi ve 10 yıl vadeli tahvillerin faizi 1.6 yüzde puanı tırmanarak yüzde 9.62'ye çıktı. Yabancı yatırımcılar 24 Temmuz ile biten haftada net 828.9 milyon dolarlık tahvil ve hisse senedi sattı ve bu bir ayı aşkın sürenin en yüksek seviyesini işaret ediyor.

Başçı, dünkü açıklamasında, Merkez Bankası'nın mevcut para politikası ile aynı politikayı sürdürme imkanı sağlayacak, tek ve kısa vadeli faiz oranına geçmeyi planladığını kaydetti.

Açıklık, şeffaflık

Başçı, yüzde 7.25 ile yüzde 10.75 aralığında üç farklı faizden oluşan mevcut yapının, Merkez Bankası'na ekonomik belirsiliğe tepki vermek açısından daha fazla esneklik sağladığını kaydetti.

Merkez Bankası Şubat ayından bu yana politika faizi olarak da bilinen haftalık faizi değiştirmezken, repo operasyonları ile kredi miktarını değiştirerek bankalara sağladığı fonlamanın ortalama maliyetini yükseldi. bankaların ağırlıklı ortalama borçlanma maliyetleri dün itibariyle yüzde 8.602a yükseldi ve bu politika faizinin bir yüzde puanı üzerinde.

Londra'da Societe Generale SA'nın gelişen piyasa stratejisti Phoenix Kalen, "Rejimin sadeleştirilmesi yatırımcılara daha fazla açıklık ve şeffaflık sağlayacak," dedi ve "Ancak bu durum, erken seçimler, bölgesel jeopolitik gerilimdeki artış ve Fed beklentilerinin neden olduğuı sermaye çıkışları gibi baskısını daha da artıran ve inatçı hale gelen negatif faktörlerin etkisini gidermeye yetmeyecek" değerlendirmesinde bulundu.

Liradaki zayıflık ve hızlanan enflasyon, bu yılın ilk iki ayında toplam 75 baz puanlık artırımın ardından, Merkez Bankası'nın gevşeme çevrimini sona erdirdi. Fiyatlar Haziran ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.2 arttı. Merkez Bankası'nın yılsonu hedefi yüzde 5 artış şeklindeydi.

İstanbul'da Morgan Stanley ekonomistlerinden ercan Ergüzel, "Türkiye'nin 2008 sonrasondaki para politikasına ilişkin temel sorun ortodoksluktan uzaklaşma değildi," deid ve "Sorun düşük reel politika faiziydi. Diğer bir deyişle, yeni tek politika faizinin seviyesini belirlemek, politika faizinis adeleştirmekten çok daha önemli olacak" görüşünü savundu.