Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

 “RePEc” (Research Papers in Economics) platformunun dünya çapındaki en önemli 2 bin 223 ekonomist içerisinde ilk sırada gösterdiği Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Acemoğlu, “Henüz Avrupa’daki krizin sonunu gördüğümüzü düşünmüyorum. Avrupalı politika yapıcıları halen devasa bir problemin üzerine yara bandı yapıştırmaya çalışıyor” dedi.

 “Yunanistan semptomlardan sadece biri”

Avrupa’da sorunun kurumsal temelde olduğuna dikkati çeken Acemoğlu, “Avrupa’nın asıl problemi kurumsal ve Yunanistan bunun semptomlarından sadece birisi. Uzmanların çoğu Avrupa için çıkış yolunun daha güçlü bir mali ve bankacılık birliğinden ya da parasal entegrasyona son verilmesinden geçtiğini düşünüyor, fakat genel olarak etkili mali ve bankacılık entegrasyonunun politik entegrasyon olmadan yapılamayacağı düşüncesi  daha az kabul görüyor. Yunanistan'daki sorun politik entegrasyonun olmamasından kaynaklanıyor” dedi.

Uluslararası kariyerinde Türkiye’ye dair merakının da rol oynadığına işaret eden Acemoğlu, “Türk ekonomisini ve politik problemlerini anlamaya karşı ilgim beni ekonomiye çekti. Türkiye’de yetiştirilmem farklı perspektifler geliştirmemi, çözülemez görülen sorunları anlamaya çalışma tutkusunu kazanmamı sağladı” ifadesini kullandı.

"Fed’in faiz artışının etkileri olumsuz olabilir”

Brezilya ve Rusya’nın da içerisinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerin uzun süre düşük faiz oranları ve yüksek emtia fiyatlarından fayda sağladığının altını çizen Acemoğlu, “Emtia fiyatlarındaki düşüşle birlikte şimdiden ekonomik anlamda zor bir sürece girdiler. ABD’de faiz oranının artması bu ülkeler için durumu daha da zorlaştıracak, fakat Avrupa’da devam eden ekonomik çalkantı genişlemeci para politikası döneminin uzamasına neden olabilir” dedi.

“Ekonomide değişim gerekiyor”-

Acemoğlu, Türk ekonomisinin temellerinde güçlendirici değişikliklerin yapılması çağrısında bulunarak, “Ekonominin tekrar ayağa kalkması için değişiklik kaçınılmaz.Türkiye kendisini yenilemeli ve üretimi artırıcı yapısal reformlara hız vererek hukukun egemenliğini güçlendirmeli” ifadelerini kullandı.

“Hepimizin Merkez Bankası’nın bağımsızlığını desteklemesi gerekiyor” ifadesini kullanan Acemoğlu, Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaybetmesi halinde bunun Türkiye’deki ekonomik kurumların geleceği için de olumsuz etkilere sahip olabileceğinin altını çizdi.

Merkez Bankası’nın faiz politikasını da değerlendiren Acemoğlu, “Bence yabancı yatırımcıların aklında olacak şey faiz koridoru değil. Genel ekonomik ve politik belirsizlik ve bunların getirdiği dengesizlik yabancı yatırımcıların cesaretini kıran temel unsurlar arasında” dedi.

Çözüm sürecinin devam ettirilmesi gerektiğine işaret eden Acemoğlu, “Çözüm sürecinin bitmesi politik sistem ve ekonomi için felaket olur. Öte yandan DAEŞ, tabi ki tüm bölge ve artan bir şekilde Türkiye için çok büyük bir problem” dedi.

 1967 İstanbul doğumlu Acemoğlu, Galatasaray Lisesi’nden okuduktan sonra eğitimine yurt dışında devam etti. Kısa süre önce Bilkent Üniversitesi’nin fahri doktora unvanına layık gördüğü Acemoğlu, 2013’te de "T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü”nü almıştı.

Tüm dünyada ekonomi çevrelerinde James Robinson ile birlikte yazdığı “Ulusların Düşüşü” adlı kitabıyla ses getiren Acemoğlu’nun adı, Nobel Ekonomi Ödülü adayları arasında geçiyor.

AA