Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Ünlü fon yöneticisi Muhammed El-Erian, piyasalarda geçtiğimiz hafta görülen sert hareketleri Bloomberg News'a değerlendirdi. Sonraki hareketin ne olacağını sorgulayan El-Erian, bu kez destek için merkez bankalarına bel bağlanmaması gerektiğini vurguladı.

El Erian'ın değerlendirmeleri şöyle;

Tüm dünyada yatırımcılar, yaralarını sarmaya çalışmakla birlikte, gelecek haftaya biraz kaygıyla bakacak. Kayıpların gaddar haftası, Dow Jones Endeksi'nin 500 puandan (yüzde 3) fazla düşmesi ve önceki zirvenin yüzde 10'dan daha fazla altına düşerek düzeltme durumuna girmesi ile birlikte, ABD hisse senedi piyasalarındaki sıkıntılı kapanışla daha da ön plana çıktı. Geçen haftanın kayıplarına, gelişen piyasa para birimleri ve petrol dahil, diğer yerlerdeki daha büyük kayıplarlar eşlik etti.

Önümüzde nelerin olduğunu değerlendirirken, yatırımcılara, piyasaları bu sıkıntılı konuma getiren altı önemli faktör konusunda düşünme tavsiye edilmeli.

1. 2008'deki küresel finansal kriz, 2013'teki "taper tantrum" (varlık alımlarının azaltılmasından kaynaklanan öfke) ve bunların yanında Euro Bölgesi endişeleri ile alakalı durumlar dahil, önceki bölümlerden farklı olarak, bu piyasa geri çekilmesinin katalizörü, gelişmiş dünyanın dışından geldi. Bu durum büyük ölçüde gelişen ekonomilerdeki (Özellikle Çin, ayrıca Brezilya, Rusya ve Türkiye de) yavaşlayan büyümeye ilişkin endişeleri yansıttı ve Avrupa ve Japonya'da süregelen ekonomik yavaşlıkla birleşti.

2. Küresel büyüme endişeleri, gelişen piyasalardaki politika yapıcıların kendi iç finansmanlarına istikrar kazandırırken ve ekonomilerinin daha fazla hasar görmesini sınırlarken karşılaştıkları zorlukların etkisi ile yoğunlaştı. Yeniden, Çin, hükümetin müdahalelerinin lokal hisse senedi piyasasına istikrar kazandırıp kazandırmadığına ilişkin sorular dikkate alındığında, ön plana çıktı.

3. Düşük küresel büyümenin etkisi özellikle, arz taraflı gelişmelerden dolayı zaten baskı altında olan diğer piyasalar için acı verici oldu. Yani, petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş, piyasanın yeni fiili hareketlendirici üreticisi ABD'nin Petrol İhraç Eden Ülkeler Topluluğu'nun (OPEC) gücünün zirvesindeyken oynadığı aynı rolü oynamadığının altını çizdi.

4. En büyük risk altında olan; yavaşlayan büyüme ve dünya çapında düşük emtia fiyatlarının bileşiminden dolayı, gelişen piyasalardan yapılan ihracat, özellikle ham madde üreticilerinden yapılanlar. Buna bağlı olarak, piyasadaki kıyım en fazla gelişen piyasa para birimlerinde görüldü ve kayıplar 2008'deki küresel finansal kriz sırasında görülenin ötesinde seviyelere çıktı. Ve bu piyasalar teknik olarak, diğer piyasalara kayda değer ölçüde ve olumsuz nitelikte yayılma etkileri ile birlikte, aşırılığa en fazla yatkın olanlar.

5. Bazı portföylerin kargaşa ve yoğunlaşan volatilite durumunda boşaltılmaya tasarlanmasından dolayı, finans piyasaları, aşırılık riski ile birlikte, istikrarsızlaştırıcı bir yayılma durumuna girdi. Genelde korku endeksi olarak bilinen VIX güçlü bir artış gösterdi. Özellikle teknoloji sektöründe cömert bir şekilde değerlenmiş hisse senetleri hırpalandı. Bu kaçınılmaz bir şekilde düşüşlerde alım yapma mentalitesini zayıflattı ve yatırımcıları şimdilik yatırım yapmaya hazır bir şekilde beklemede kalmaya yöneltti.

6. Tekrar tekrar piyasaların dostu olmuş merkez bankalarının acil ve etkili istikrar kazandırıcı olarak rol alabileceği konusunda daha az güven var. Fed'in Çarşamba günü açıkladığı ve zayıf kalmaktan başka seçeneği kalmamış gibi göründüğü toplantı tutanakları, merkez bankalarına güvenmenin sonunun geldiği bir dünyada politika zorluklarının altını çizdi. Gerçekten de, merkez bankası kültü, varlık fiyatları ile ekonominin temelleri arasına bir çizgi çekti.

Evet, Çin Merkez Bankası para politikasını gevşetebilir; ve evet, Fed Eylül ayında faiz artırımını beklemeye alabilir. Ancak bunun küresel büyüme üzerindeki etkisi, eğer bu adımlar daha kapsamlı politika tepkisi ile birleştirilmezse muhtemelen sınırlı kalacak. Aksi halde, fiyatların, tetikte bekleyen  yatırımcılar bekle gör durumundan çıkana kadar, çok daha fazla düşmesi gerek.