Advertisement
SEKTÖR HABERLERİ ABONE OL

Sigorta sektörünün reel olarak yüzde 5,7 büyüdüğü yılın ilk 6 ayında teknik kar 53 milyon, bilanço karı ise 230 milyon lira oldu. Sektör, yılın ilk yarısında 9,4 milyar liralık zararı karşıladı.

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) yetkilileri, sigorta sektörünün 2015 yılının ilk yarısına ilişkin verileri, son dönemde sigorta sektöründe yaşanan gelişmeleri ve gelecek dönem beklentilerini Feriye Lokantası'nda düzenlenen basın toplantısında gazetecilerle paylaştı.

Toplantıda konuşan TSB Başkanı Ramazan Ülger, sektördeki prim üretiminin Haziran 2011'de 8,9 milyar lira iken Haziran 2015 itibarıyla 15 milyar liraya ulaştığını, 4 yılda yüzde 69'luk bir artışın söz konusu olduğunu söyledi.

Ülger, yıllık ortalama artış oranının yüzde 14 olduğunu belirterek, Türk sigorta sektörünün reel büyüme oranının bu yılın ilk 6 ayında yüzde 5,7'ye ulaştığını dile getirdi.

- Sektörün aktif büyüklüğü yüzde 10 arttı-

Sektörün 2014 yılı sonunda 79 milyar lira olan aktif büyüklüğünün 2015 yılının ilk yarısında yüzde 10 artışla 87 milyar liraya yükseldiğini vurgulayan Ülger, öz sermaye/aktif büyüklük oranının ise haziran sonu itibariyle yüzde 13,5 olarak gerçekleştiğini ifade etti.

Ülger, "Haziran 2015 itibariyle dönem sonu teknik karımız 53 milyon lira, bilanço karımız ise 230 milyon lira oldu. Hayat dışı branşlarda 216 milyon lira, emeklilikte 27 milyon lira zarar gerçekleşmesine rağmen, toplam teknik kar açıklamamızı sağlayan hayat branşındaki 296 milyon liralık kar oldu" diye konuştu.

Sigorta sektörünün 2014 yılında sigortalılarına 77 trilyon lira teminat sağladığını kaydeden Ülger, sektörün yılın ilk 6 ayında 9,4 milyar liralık zararı karşıladığının altını çizdi.

Ülger, oto dışı branşlarda 3,6 milyar lira, hayat sigortalarında 1,1 milyar lira tazminat ve hasar ödemesi yapıldığını belirterek, "Hayat sigortalarında ödenen bu tazminatın 391 milyon lirası krediyle bağlantılı hayat sigortası poliçeleri kapsamında ödendi, vefat eden 74 bin 620 kişinin varisleri ödeme alarak kredi borcunu ödemekten kurtuldu" ifadelerini kullandı.

- "Sigorta, hasarları karşılıyor, riskleri azaltıyor"-

Sektördeki yabancı sermaye oranının yüzde 70'e ulaştığını aktaran Ülger, bunun Türkiye sigortacılığına duyulan güveni göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

Ülger, "Küresel tecrübelerin ve birikimlerin ülkemiz sigorta piyasasına taşınması açısından yabancı oyuncuların varlığını önemsiyoruz. Sigortalılarımızı gelişmelerden ve yeniliklerden maksimum ölçüde yararlandırmaya çalışıyoruz" dedi.

Sigorta sektörünün bir yandan hasarları karşılarken, diğer yandan önlem alınmasını sağlayarak riskleri azalttığını ifade eden Ülger, dünyada son dönemde gerçekleşen büyük afet ve felaketlerden Katrina Kasırgası, 11 Eylül saldırıları ve 2011 Japonya depreminde sigorta sektörünün toplam hasarın yüzde 23'ünü karşıladığını bildirdi.

Ülger, Türkiye'de ise özel sigortalarca ödenen hasarların, Van ve Kocaeli depremlerinde oluşan hasarın yüzde 15'ini kapsadığını aktardı.

Ramazan Ülger, "Türkiye'de afet sigortalarının penetrasyonunun dünya standartlarına erişmesi devletin maliyetlerini yüzlerce milyon lira aşağı çekmekle kalmayıp aynı zamanda bir sonraki muhtemel afetten önce gerekli altyapı yatırımlarının yapılmasına finansman sağlayacak ve deprem ile diğer felaketlerin etkilerinin düşürülmesine yardımcı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

- "Zorunlu deprem sigortası yaptıranların sayısı artıyor"-

Sigorta sektörünün devletin yükünü de hafiflettiğinin altını çizen Ülger, son 5 yılda devlet destekli tarım sigortaları kapsamında 1,6 milyar lira, zorunlu deprem sigortası kapsamında 141 milyon lira ve sağlık sigortası kapsamında 8,1 milyar lira ödendiğini aktardı.

Yaşanan doğal afetlerin sigortalılık oranını artırdığına dikkati çeken ve zorunlu deprem sigortasını yaptıranların sayısındaki yükselişe işaret eden Ülger, şöyle devam etti:

"Van'da deprem öncesinde sadece 7 bin 305 poliçemiz vardı ve toplamda 123 milyon lira tazminat ödeyerek sigortalılarımızın yaralarını sarmaya çalıştık. Bugün 22 bin 576 konut sigortalı Van'da. Toplam konutların yüzde 28'ine tekabül eden bu rakamın daha da artacağına inanıyoruz."

- Türkiye, kişi başına düşen primde Asya, Avrupa ve ABD'nin gerisinde-

Ülger, sigorta sektörünün sadece zararları karşılamadığını aynı zamanda sigortalılarını koruyarak, kaynak da oluşturduğunu aktardı.

Başkan Ülger, toplam fon tutarı 76 milyar liraya ulaşan sigorta ve emeklilik sektörünün, 33,5 milyar lirayı kamu borçlanma araçlarında, 7 milyar lirayı sermaye piyasası araçlarında, 1,4 milyar lirayı ise özel sektör borçlanma araçlarında değerlendirdiğini bildirdi.

Sektörün gelişimi için özellikle kişi başına düşen prim üretiminin ve penetrasyonun artırılması gerektiğini vurgulayan Ülger, şunları kaydetti:

"Kişi başına düşen prim üretiminin dünya ortalaması 662 dolar. Bu rakam Amerika'da 3 bin 969, Avrupa'da bin 902, Asya'da ise 307 dolar iken Türkiye'de henüz 153 dolar. Oldukça gerilerde yer alıyoruz. Aynı durum penetrasyon için de geçerli. 2014'te yüzde 1,4 olan Türkiye sigorta penetrasyonu, yüzde 6,2 olan dünya sigorta penetrasyon oranın oldukça altında yer alıyor. Oysa oldukça küçük primlerle büyük teminatlar sunduğumuzu söyleyebilirim."

- "Trafikteki araçların yüzde 82,3'ü sigortalı"-

Ülger, 2006'dan bu yana şirketlerin trafik sigortalarında toplamda 5 milyar lira zarar açıkladığını anımsatarak, Haziran 2015 itibariyle trafikteki araçların yüzde 82,3'ünün trafik sigortasına sahip olduğunu söyledi.

Bu oranın 15 milyon 692 bin 557 adet araca tekabül ettiğini belirten Ülger, trafikteki sadece 5 milyon 290 bin 561 adet aracın kasko sigortasının bulunduğunu, sigorta şirketlerinin prim belirlerken dikkat ettiği kriterlerin; "sürücünün önceki yıllarda kaza yapıp yapmaması, ödenen hasar miktarı, sürücü yaşı, araç türü ve yaşı, ehliyet yaşı, bulunduğu il veya ilçe" olduğunu aktardı.

Ülger, 1 Haziran'da yürürlüğe giren yeni trafik sigortasının genel şartlarında teminat dışında kalan hallerin günün koşullarına göre revize edildiğini ifade ederek, "Yeni sistemde tazminat hesaplamalarında standardizasyona gidildi. Ayrıca artık kusurlu sürücünün vefatı halinde yakınları sigorta şirketinden tazminat talep edemeyecek. Diğer taraftan teminat tanımları netleştirildi. Son olarak genel şartlarda yer alan karayolu/eşdeğer ve orijinal parça ve benzeri kavramların tanımlarına yer verildi" diye konuştu.

- "BES'te katılımcı sayısı 5,7 milyonu aştı"-

Ülger, Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) 2013'te başlayan devlet katkısıyla birlikte daha fazla ilgi gösterildiğini dile getirerek, Eylül 2015 itibariyle BES'e katılımcı sayısı 5,7 milyonu aştığını, sistemdeki fon tutarının ise 43,6 milyar liraya ulaştığını söyledi.

Başkan Ülger, 1 Ekim itibariyle geçilecek "Yıllık Gelir Sigortası" sisteminin BES'te emeklilik hakkı kazanan katılımcılara birikimlerini hayat boyu almaları imkanı sağlayacağını kaydederek, 56 yaş ve üzerindeki kişilere sunulacak maaş ödemelerinin her yıl TÜFE oranında artırılacağı bilgisini verdi.

- "Volkswagen'in durumu sigorta kapsamına girmez"-

Ülger, Volkswagen'nin ABD'deki egzoz testi manipülasyonuna ilişkin bir soru üzerine, burada sigorta şirketlerinin yapabileceği bir şeyin olmadığını belirterek, "Burada kandırma var. Bunun henüz sigortası yok. İyi niyetten doğan kusurun sigortası olur. Ama bu sigortacılık kapsamına girmez" dedi.

Yaşanan terör olaylarındaki özellikle maddi kayıpların sigorta sektörüne etkisine dair bir soru üzerine Ülger, araç ve işyeri yakma, buralara zarar verme olaylarının basına fazlasıyla yansısa da rakamsal olarak sektöre direkt etki edecek bir büyüklüğü yansıtmadığını aktardı.

Ülger, Bodrum'da yaşanan sel felaketinin son dönemde yaşanan terör olaylarına nazaran sektörü daha fazla etkilediğini bildirdi.

Toplantıya TSB başkan yardımcıları Uğur Gülen, Cemal Onaran, yönetim kurulu üyeleri Taylan Türkölmez, Fikrettin Aksu, TSB Genel Sekreteri Akif Eroğlu da katıldı.

AA