Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında 2 yıl sonra ilk kez yeni bir fasıl açılıyor. Ekonomik ve Parasal Politikalar başlıklı 17. faslın açılması için Avrupa Birliği Bakanı Bozkır başkanlığındaki heyet bugün Brüksel'de bulunuyor.

Bugünkü gelişme 29 Kasım tarihindeki AB-Türkiye zirvesinin ardından Türkiye'nin üyelik müzakerelerinde atılan ilk önemli adım olacak.

Yeni fasıl Türkiye - Avrupa Birliği hükümetlerarası katılım konferansında açılacak. Türk heyetinin başında AB Bakanı Volkan Bozkır olacak. Bozkır'ın yanında heyette Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da yer alıyor.

AB Bakanı Volkan Bozkır'ın açıklamalarında öner çıkan başlıklar şöyle:

* Fasılların açıldığı bu katılım konferansları 28 ülkenin Türkiye ile müzakereleri devam ettirme, Türkiye'nin üyeliğine yaklaşması konusunda bir siyasi iradenin ifadesi anlamını taşır. O yüzden fasıl kadar bu hükümetlerarası konferans önem taşır.

* 2 yıldır ilk defa bir fasıl açıyoruz ve 5 yıldır açtığımız ikinci fasıl.

* Bu zirve kararları pek çok boyutu tekrar canlandırdı. Bir tanesi müzakere süreci. Diğerleri önümüzdeki sene açılacak 5 fasıl. Bunlar 15 sayılı enerji faslı, 26 numaralı eğitim faslı, 31 numaralı dış güvenlik ve dış politika faslı ve bunun yanında iki tane çok önemli fasıl. Biri, Kopenhag siyasi kriterlerine uyum olarak özetle anlatabileceğimiz 23. fasıl ve mültecilerle, illegal göçle mücadele, sınır güvenliği, pasaport güvenliği gibi unsurları içeren 24 sayılı fasıl. Bunlar Kıbrıs Rum Kesimi'nin yıllardır bloke ettiği 5 fasıldır. Önümüzdeki dönemde Kıbrıs sorunun çözümüyle birlikte bunlar açılabilir hale gelecektir diye düşünüyoruz. Müzakere süreci böylece ivme kazanmış olacak. 

* Önce bu iki faslın açılması lazım müzakerelerde (23 ve 24), sonra diğer fasıllar açılabiliyor. Ancak biz 14 fasıl açmışız bunlar dışında. Biz bu iki fasıl açısından gayriresmi açılış kriterlerini Türkiye yerine getirmiş bulunuyor.

* Bizim açamayacağımız hiçbir fasıl yok.

VİZELER KALKACAK

* Müzakere süreci bu zirve bildirisinin boyutlarından sadece birisi. Çok önemli başka unsurlar var. Bunlardan bir tanesi vizeler. Vizeler kalkacak. 

* Vizelerin kalkması 1980 askeri darbesi sonucunda maalesef ortaya çıkmış bir yanlışlığın giderilmesi olacak ve 2016 Ekim ayında vizeler kalkacak.

* 2013 yılında imzaladığımız geri kabul anlaşmasına AB'nin öne sürdüğü 72 beklentiyi bağladık. Vizeler kalkmadığı takdirde geri kabul anlaşmasını feshedebileceğimiz bir yapı kurduk. Ve Türkiye'nin yerine getiremeyeceği hiçbir beklenti de yok.

* Bu 72 beklenti için 11 yasanın çıkması lazım. Bunun için reform eylem gurubunu topladık. Bunlardan biri kişisel verilerin korunması. Hazır zaten bu taslak. Ocak ayında çıkacak. Bunun dışında kalan 10 yasayı vakit kaybetmemek için tek bir paket halinde meclise sunacağız. 

* Vizelerin kalkması vatandaşlarımızın beklediği, Türkiye'nin yararına bir şey ancak bu 11 yasa Türkiye'ye vizeler kalkmasa bile Türk insanının refahı için çıkması gereken yasalar. Bunu muhalefeet desteği ile çıkarmayı arzu ediyoruz. Bu yasalar çıktıktan sonra AB Komisyonu Mart ayında bir rapor yayımlayacak ve Türkiye'nin bu 72 beklentiyi gerçekleştirmekte katettiği mesafe tescil edilecek. Biz geri kabul anlaşmasını Temmuz ayında yürürlüğe sokacağız 3 aylık deneme mahiyetinde. Ekim ayında da komisyon son kararını verecek,  konseye 'vize kalkabilir' mütalaası verecek. Konsey de vizelerin kaldırılmasını sağlayacak. Süreç böyle.

PASAPORTLAR DEĞİŞECEK

* Bu arada yapmamız gereken, beklentiler içinde yer alan bir diğer husus da pasaportlarla ilgili. Şu an pasaportlar biyometrik verili pasaport haline geldi. Ama tam güvenli hale gelmesi için bir de parmak izini ekliyoruz. Pasaportlar değişecek.

* Birincisi, Şengen bölgesine vizesiz seyahat etmek isteyen vatandaşlar pasaportlarını değiştirecek, parmak izi pasaport alacak. İkincisi daha önce pasaport almış harcını ödemiş olanlar yeniden harç ödemeyecek. Sadece cüzdan bedeli ödenecek.

* İleride pasaport ile değil vatandaşlar yeni kimlik kartlarıyla da seyahat edebilir hale gelecek (yeni biyometrik kimlik kartları)

MÜLTECİLER

* 3 milyar Euro Türkiye için değil mülteciler için veriliyor. Bu paranın 1 yılda verilmesi söz konusu. Bunun harcanması konusunda bir yol haritası olacak. Biz AB'den para talep etmedik. Türkiye insaniyet namına mülteci sorununun üstesinden gelmeye çalıştı.