Advertisement
KÜRESEL PİYASALAR ABONE OL

Wall Street Journal'da yer alan habere göre, petrol ve ruble arasında direkt bir ilişki var. Geçtiğimiz haftalarda her ikisinde de sert düşüşler gördük. Ancak, Rusya ile ilgili endişeler, düşen petrol fiyatlarından faydalanması gereken Türkiye para birimiyle ilgili olan endişelere göre daha az olabilir.

Ruble, bu yıl gerçekten çok kötü bir performans gösteriyor. Perşembe günü, dolar karşısında bu yıl yüzde 12 düşerek rekor düşük seviye olan 86 rubleye ulaşsa da, Cuma günü petroldeki toparlanmayla tekrar 78.3 ruble seviyesine geriledi. Buna karşın, TL, bu yıl dolar karşısında sadece yüzde 3.2 geriledi. Ancak, TL de rekor düşük seviyelere çok yakın seyretti. Dahası, 2013 ortalarından bu yana TL'de amansız bir değer kaybı gerçekleşti.

Rusya ekonomisinin başı hala açık bir biçimde belada: jeopolitik riskler yüksek, yaptırımlar yürürlükte kalmaya devam ediyor, petrol ve gaza bağımlılık ekonomiyi savunmasız hale getiriyor ve potansiyel büyüme zayıf görünüyor. Rusya ekonomisi 2015'te yüzde 3.7 küçülürken, IMF 2016'da yüzde 1 daralma bekliyor. Ancak, Rusya, yaptırımlar nedeniyle dış finansmanda yaşanan aniden durmaya karşı dayanıklı kalmayı başarabildi. Böylesi bir durum bir çok gelişmekte olan ekonomiyi kötü biçimde etkileyebilirdi.

Rusya Merkez Bankası, rubleyi dalgalanmaya bırakarak, yabancı para cinsi rezervlerini koruyarak ve faizleri artırarak ilk etapta kredibilitesini güçlendirdi. Rusya Merkez Bankası, Aralık 2014'te, faiz oranını yüzde 17'ye çıkardı. O günden sonra faiz oranı yüzde 11'e kadar düştü. Ancak, Merkez Bankası, Ağustos'tan bu yana enflasyon nedeniyle herhangi bir adım atmadı. Rusya'da Aralık enflasyonu yüzde 12.9 gerçekleşirken, 2017 hedefi yüzde 4 seviyesinde bulunuyor. 

Petrolün daha da düşmesi ve rublenin bunu takip eden gerilemesi, Rusya Merkez Bankası'nı yeni bir teste sokacak: Rusya ekonomisi resesyondayken, Rusya Merkez Bankası enflasyonla savaşma yönündeki kredibilitesini koruyup korumama yönünde zor bir karar verecek.

Buna karşılık, Türkiye ekonomisi hala büyüyor ve düşük petrol fiyatı cari açığın kapanmasına yardımcı oldu. Ancak, yurtiçinde endişeler ortaya çıkıyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, anlaşılması güç, karmaşık politikalarını basitleştirme ve normalleştirme vaadinden geri adım attı. Bu durum, TCMB'nin tutturmakta sürekli olarak başarısız olduğu enflasyon hedefini yakalama kabiliyetine dair ek tereddütler yaratıyor.

Türkiye'de, yurtiçinde yeni anayasa tartışmaları devam ederken, politika da risk yaratmaya devam ediyor. Türkiye, hala ABD'nin sıkı para politikasına bağlı risklere maruz kalabilir. Türkiye yatırım yapılabilir seviyede kredi notuna tutunmaya çalışırken, finansman krizi Türkiye için sancılı olabilir.

Değişen petrol fiyatı, üretici ve tüketiciler arasındaki güç dengesini yeniden şekillendiriyor. Ancak politika da önemli bir unsur olarak kalmaya devam edecek. Bu açıdan bakınca, belki de TL, rubleye göre daha endişe verici olabilir.