Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda’da yayımlanan "NRC Handelsblad" gazetesine verdiği röportajda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Çavuşoğlu, Rusya destekli Esed güçlerinin Halep’e yönelik saldırılarından sonra insanların Türkiye’ye göç etmeye başladığı hatırlatılarak, ölümden kaçan insanlara kapıların kapatılamayacağını bildirdi.

Esed rejiminin Rusya ve İran’ın desteğiyle sivil halk, hastaneler ve okullara yönelik saldırılarının Cenevre görüşmeleri sırasında da sürdüğünü hatırlatan Çavuşoğlu, “Bunun en kısa sürede durması lazım. Yoksa bu 50 bin ya da 70 binle sınırlı kalmaz. Halep bölgesinde yaklaşık 3 milyon kişi yaşıyor. Türkiye’de 2,5 milyon Suriyeli sığınmacı var. 2 milyon daha gelirse bu 4,5 milyona çıkar. Bu yükü Türkiye tek başına kaldıramaz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin Suriye sınırların kapalı olmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, insanların arasına teröristlerin karışmasını engellemek için birtakım kontrollerin yapıldığını kaydetti.

-Sığınmacı krizi

Çavuşoğlu, Türkiye’nin 70 bin sığınmacı daha alıp alamayacağına ilişkin soruya ise şu yanıtı verdi:

"Türkiye şimdiye kadar bu konuda 9 milyar dolar harcadı, aldığı para ise 450 milyon dolar. Bu çok komik. Herkes, 'Kamplarınız çok güzel, bravo Türkiye’ye. Takdiri hakkediyorsunuz' diyor ve bize teşekkür ediyor. Bunu alkış almak için yapmıyoruz, insanlık için yapıyoruz. AB ile yakın bir işbirliğimiz var. Ortak bir eylem planı olmalı. Türkiye’nin bu ağır yükü tek başına taşıması ona haksızlık olur."

- "Göçmen kaçakçılarıyla ciddi mücadele ediyoruz"

Türkiye'nin her zaman her konuda taahhütlerine bağlı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

"Başaramayacağımız bir taahhüttün altına da girmeyiz. Türkiye gerek vize serbestinin gereğini gerekse AB ile belirlediğimiz göçmenler konusunda yol haritamızın gereğini yapmaktadır. Göçmen kaçakçılarıyla ciddi mücadele ediyoruz. Türkiye samimi bir şekilde bunun gereğini yapıyor. Yasalar çıkarıyoruz çalışma izninin verilmesi gibi. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Eğer insanların geliş sebeplerini ortadan kaldırmazsanız bunu sıfırlayamazsınız."

AB ile yapılan ortak eylem planı kapsamında Avrupa ülkelerine belirli sayıda Suriyeli sığınmacının yerleştirilmesi konusunda anlaşma olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu konuda benzer düşüncelere sahip ülkelerle iki kez toplantı yaptıklarını, yeniden bir araya geleceklerini anlattı.

Çavuşoğlu, hangi Avrupa ülkesinin ne kadar sığınmacı alacağı konusundaki soruya "Şu anda her ülkenin tek tek rakamlarını söylemek doğru olmaz. Ama ortak planın içinde bu var" yanıtını verdi.

Çavuşoğlu, vize serbestisiyle ilgili soru üzerine, Avrupa ülkelerinin, AB ile müzakereleri süren Türkiye vatandaşlarından vize talep etmesinin haksızlık olduğuna dikkati çekti.

Vize kalkarsa Türklerin Avrupa’ya akın edeceği düşüncesinin artık ortadan kalktığını dile getiren Çavuşoğlu, "Buradan yaşayan Türkler bile fırsat bulsa Türkiye’ye dönmek istiyor. Türkiye’nin ekonomisi büyüdü. Türkiye’nin demokrasisi, özgürlükleri güçlendi. Dolayısıyla insanların siyasetten sığınmacı olarak gelmesinin temelleri de ortadan kalktı. Diğer taraftan çok saygın bir iş adamı herhangi bir Avrupa ülkesinden vize almak için Dışişleri Bakanı olarak benden yardım rica ediyor. Bu utanç verici bir şey" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, soru üzerine terör örgütü PKK ile mücadeleye ilişkin şunları kaydetti:

"Her şeyden önce savaş tabirini doğru bulmuyorum. İngiltere zamanında IRA’yla mücadele ederken bunun adı savaş mıydı? Türkiye PKK terör örgütüyle mücadele ediyor, operasyonlar yapıyor. Bu konuda operasyonları sürdürürken de sivil halkın zarar görmemesi için çok dikkatli bir şekilde ve insan haklarına saygılı bir şekilde davranıyor polisimiz, askerimiz. Ama terör örgütü öyle değil. PKK terör örgütü oradaki sivil insanları canlı kalkan olarak kullanıyor. Gelişi güzel saldırılarla, uzun menzilli silahlarla çok sayıda sivil vatandaşımızı ve çocukları öldürdü PKK terör örgütü. Hiçbir demokratik ülke böyle terör yapılanmalarına müsaade etmez."