Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Ev dışı tüketimdeki hızlı artış ve yeni yatırımlarla 5 yılda 3 kat büyüyüp 20 milyar dolara ulaşan yeme içme sektörü krizin eşiğinde.

Turizmdeki kayıp ve terör saldırıları nedeniyle azalan tüketim, son dönemde kapanan kafe ve restoranlarla kendini gösterdi.

Sektörün önde gelen markalarını ve toplamda 1.5 milyar doların üzerinde ciroyu temsil eden Turizm Restoran Yatırımcıları ve İşletmecileri Derneği (TURYİD) Başkanı Kaya Demirer, haziran ayında ciro kaybının lüks restoranlarda yüzde 50, orta seviyelilerde yüzde 25-30’a ulaştığını belirtti. Temmuz rakamlarının bundan 5-10 puan daha düşük olabileceğini kaydeden Demirer, “2015’in aynı dönemine kıyasla ciddi bir düşüş var. Sektör 2015’i kafa kafaya bitirmişti. Terör ve turizmdeki durum nedeniyle bu yıl yüzde 10 küçülme öngörmüştük fakat martta gerçekleşen İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıdan sonra işler daha kötüye gitti. Hızlı bir toparlanma olmazsa yılı yüzde 10’un üzerinde küçülmeyle kapatırız” dedi.

‘PERSONEL ÜCRETSİZ İZİNDE’

Dışarıda yeme miktarının düştüğünü, dışarı çıkan tüketicinin de kontrollü tükettiğini söyleyen Demirer, şöyle devam etti: “Bunun sebebi biraz ekonomik, biraz da sosyal; fakat genel olarak restoranların tadı tuzu yok. Lüks mekânlarda 100 dolar olan kişi başı tüketim 80 dolara, orta hallilerde 70-100 TL arası olan harcama 50-80 TL’ye indi. Bu süreç uzarsa işletmeler küçülme yoluna gidecek; şube kapanışları artacak. Şimdilik çoğu restoran personelini ücretsiz izne göndererek idare etmeye çalışıyor. Birçoğu da mülk sahibinden kira indirimi talep ediyor ve verimliliğe odaklanıyor.”

"YA BAŞLANGIÇ ALMIYORLAR YA DA TATLI YEMİYORLAR"

Müşterisi yüzde 40 oranında yabancı turistten oluşan lüks restoranlarda turizmdeki durgunluktan ötürü daha fazla kayıp olduğunu belirten Kaya Demirer, “Kurumsal etkinliklerde de geçen yıla kıyasla yüzde 30 düşüş var. Şirketler tasarrufa yönelince etkinlikler azaldı” dedi.

‘LÜKSTE İNDİRİM SORANLAR VAR’

Eskiden daha az düşünerek harcayan lüks restoran müşterilerinin de tasarrufa başladığını söyleyen Demirer, “Eskiden böyle şeyleri ayıp sayanlar şimdi ‘Şu karta indirim, bu karta kampanya var mı’ diye soruyor. Tüketimi azaltmak için ya başlangıç almıyorlar ya da tatlı yemiyorlar. 4 kişilik bir masanın ortalama şarap tüketimi 2 şişeyken 1’e indi” diye konuştu.

Demirer, darbe girişimi sonrası başlayan OHAL uygulamasının pratikte günlük hayata yansımadığını ancak psikolojik bir etkisi olduğunu da vurguladı.

"ÜRETİCİDEN İNDİRİM İSTEYİP, UYGUN FİYATLI KONSEPT YARATTIK"

Frankie’nin ve Jamie’s Italian’ın CEO’su Demirer, İstanbul Kuruçeşme’deki Les Ottomans Hotel’in içinde Bijou isimli yeni bir mekân açtı. Demirer, “Böyle bir dönemde neden yeni yatırım yaptınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Fiyatı aşağı çekip sürümden kazanma düşüncesi sektörde uzun süredir tartışılır. Bunu denemek için distribütör ve üreticilerden indirim istedim; kabul ettiler. Uygun, ulaşılabilir fiyatlı fakat lüks algısı olan bir mekân yarattık. Ezberi bozmayı deneyeceğiz.”

Tüketicinin normalleşme sürecine girmeye eğilimli olduğunu da ekleyen Demirer, “Zor bir dönemden geçen ülkemize her kesimin sahip çıkması gerekiyor” görüşünü aktardı.