Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

 Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yılın son çeyreğinde yüzde 5,7 ve bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,7 seviyelerindeki güçlü performansının ardından büyüme, ikinci çeyrekte, piyasa beklentilerinin hafif altında yüzde 3,1 düzeyinde gerçekleşti.

Ekonomistler, konuya ilişkin AA muhabirine yaptıkları değerlendirmelerde, büyümenin özel ve kamu tüketimi kaynaklı olduğunu, yatırım alanında katkının zayıf kaldığını belirtti.

Türkiye ekonomisinin son 27 çeyrektir büyüdüğünü ifade eden ekonomistler, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi, jeopolitik riskler, ABD ve Avrupa ekonomilerinin toparlanamaması gibi olumsuzluklara karşın Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3'ün üzerinde büyüyeceğini öngörüyor.

- "Büyümeye en büyük katkı kamudan"

AA Finans Analisti ve ekonomist Haluk Bürümcekçi, büyüme trendinin gücüne ilişkin göstergenin pozitif bölgede kalsa da, önceki çeyreğe göre belirgin yavaşlamayı gösterdiğini ifade etti.

Bürümcekçi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyrekten çeyreğe büyüme oranının yüzde 0,3 düzeyinde gerçekleşirken, ulaşılan noktanın yeni tarihi en yüksek seviyeye de işaret ettiğini belirterek, "Önceki çeyrekte ise yüzde 0,8 artış gözlenmişti. Trend analizlerinde genellikle son çeyrekte gerçekleşen çeyrekten çeyreğe büyüme hızı yıllıklandırılarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla yüzde 1,2 düzeyindeki yıllıklandırılmış büyüme momentumun ciddi güç kaybettiğini düşündürdü." dedi.

Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerinin ikinci çeyrekte lokomotif sektörler olarak inşaat ve hizmetlerini öne çıkardığını vurgulayan Bürümcekçi, harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verilerinin yurt içi tüketimin hız keserek devam ettiğini, özel yatırımların ise çok zayıf kaldığını yansıttığını söyledi.

Bürümcekçi, şunları kaydetti:

"Harcama grupları arasında büyümeye en yüksek katkının yurt içi tüketim ve kamu tüketim harcamaları artışından geldiği izleniyor. Özel yatırımların katkısı yine negatif oldu. Dış talep büyümeyi en fazla aşağı çeken grup oldu. Kamunun katkısı yine yüksek oldu. Önümüzdeki dönem görünümünü ele aldığımızda, ilk işaretler 3'üncü çeyrekte büyümenin uzun süredir görülen en düşük büyüme olacağını düşündürüyor. 2016 yılı büyüme tahminimizi yüzde 3,2'den yüzde 3'e indirirken, tahmin üzerindeki risklerin aşağı yönde olduğunu düşünmekteyiz."

- "Yılın ikinci yarısında riskler aşağı yönlü"

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı da mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında, ekonominin aralıksız son 8 çeyrektir büyüdüğüne işaret ederek, "Hatta, 2014 yılının ikinci çeyreğindeki küçük düşüş göz ardı edildiğinde, 2012 yılının ikinci çeyreğinden itibaren çeyreklik bazda aralıksız büyüme söz konusu." dedi.

Tokalı, ilk yarıda yıllık büyüme oranının yüzde 3,9 seviyesinde bulunduğunu, ikinci yarıya ilişkin risklerin aşağı yönlü olduğunu belirterek, "Özellikle 3'üncü çeyreğe ait öncü göstergeler, hem 15 Temmuz'da gerçekleşen başarısız darbe girişiminin olumsuz etkisi hem de iki bayramı içeren dönem olması dolayısıyla büyüme oranında önemli bir yavaşlama olabileceğine işaret ediyor. Son çeyrekte tekrar toparlanmanın görülebileceği varsayımı altında, tüm yıl için yüzde 3,3'lük büyüme tahminimizi koruyoruz." görüşünü dile getirdi

- "Son çeyrekteki güçlenme yıllık büyümenin yüzde 3,5'te kalmasını sağlayacak"

İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu ise yılın ikinci çeyreğinde büyümede bir ivme kaybı yaşansa da bileşenlerinde bir değişim olmadığını ifade ederek, önceki çeyrekte olduğu gibi büyümenin tamamının özel ve kamu tüketimi kaynaklı olduğunu söyledi.

Kömürcüoğlu, "Yapısal reform yol haritasında kayda değer bir yol alınmaması ve piyasalardaki oynaklık bir kez daha yatırımsız büyümeye yol açıyor. Bu bağlamda büyümenin sürdürülebilirliğine yönelik endişeler de canlı kalıyor." dedi.

Başarısız darbe girişimi ve tırmanan terör eylemleri nedeniyle 3'üncü çeyreğe kötü bir başlangıç yapan ekonominin ağustos itibarıyla tekrar toparlanmaya başlayacağını, ancak kendi hesaplamalarına göre bu toparlanmaya rağmen 3'üncü çeyrekte büyümenin yavaşlamaya devam edeceğini belirten Kömürcüoğlu, "Ekonomi yönetimin aldığı tedbirler ve iç talepte canlanma ile yılın son çeyreğindeki güçlenme, yıllık büyümenin yüzde 3,5'ta kalmasını sağlayacaktır." dedi.