Advertisement
TÜRKİYE EKONOMİSİ ABONE OL

Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, "Türkiye iyi bir organizasyon yeteneği sergiliyor. Bunu hemen 15 Temmuz sonrası bankacılık sektöründe gördük, ertesi gün piyasaları açtık. Bu başarılı organizasyonu hala yapıyoruz." dedi.

"CEO Club Bankacılar Zirvesi", Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde, Vodafone Türkiye ve Metal Yapı Konut ana sponsorluğunda Wyndham Grand Otelde gerçekleştirildi.

Zirve kapsamında düzenlenen panelde konuşan Leblebici, 2016 yılında dünyada bir çok politikanın uygulandığını, bu politikaların da sonuçlarının görülmeye başlandığı bir yıl olduğunu, görülen sonuçların da çok parlak olmadığını anımsattı.

Türkiye için zor bir yıl olduğunu aktaran Leblebici, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizi diğer ülkelerden ayıran bir şey var; her şirketi ya da ülkeyi diğerlerinden farklılaştıran şey, organize olabilme kabiliyeti. Olaylara nasıl reaksiyon verdiğiniz önemli. Burada da Türkiye iyi bir organizasyon yeteneği sergiliyor. Bunu hemen 15 Temmuz sonrası bankacılık sektöründe gördük, hemen ertesi gün piyasaları açtık, organize olabilmek önemli, sistem hiçbir şey olmamış gibi devam etti.

Bu başarılı organizasyonu hala yapıyoruz aslında. Ekonomiyi nasıl rayına koyabileceğimizi, reel sektör bankacılar bir araya gelerek konuşuyoruz. Buna da ilgili otoriteler çözüm üretmeye çalışıyor. Bu çok değerli ve yapılması gereken bir şey. Dikkat edilmesi gereken reel sektör ile bankaların iş birliği içinde olması, ki bunu da görüyoruz. Dolayısıyla 2016 yılı ekonomik anlamda biraz daha büyümenin kısıtlı olduğu bir yıl olacak, 3'ün biraz altında bir büyüme ile karşılaşacağız ama bunlara bu şekilde reaksiyon göstermeseydik bu büyümeler sıfır civarında, eksili civarlarda olacaktı, aynı şekilde devam etmemiz gerek."

"Türkiye'nin hala büyüme potansiyeli var"

Leblebici, 2016 yılında geçmiş yıllara göre var olan yavaşlamanın geçici olacağı yorumunda bulunarak, Türkiye'nin verdiği reaksiyonlarla bu işi iyi yönettiğini söyledi. Konuşmasında geleceğe dair görüşlerini de paylaşan Leblebici, küresel ölçekte belirsizliklerin devam ettiğini dile getirerek, Türkiye coğrafyasında yaşananların da ülkeyi etkilediğinden bahsetti.

Türkiye'nin tüm bunlara rağmen hala büyüme potansiyeli olan bir ülke olduğuna işaret eden Leblebici şu değerlendirmelerde bulundu:

"Ülkenin liberal ekonomisi hem dışarıda hem de içeride büyümemize yardımcı oluyor. İçerideki projeleri ve projeleri destekleyerek büyümemiz gerekiyor. Bunun benzerini Avrupalı ülkeler denedi ama en başarılı olan ABD oldu. ABD'nin yaptığının benzerini biz de burada yapıyoruz ama farkında değiliz. 2017'nin ikinci yarısından sonra daha büyük büyümeler göreceğimizi düşünüyorum.

Çünkü kredi kanalları hala açık, bankacılık sektörünün hala kredi verme iştahı yüksek. Yatırım ortamı için konuşulan planların bir süre sonra gündeme gelmeye başlayacağını, bunların da hayata geçmesiyle beraber orta vadeli planla ilgili hedeflediğimiz ana yola geri dönüşün tekrar olacağını düşünüyorum."

Kağıtsız bankacılığa doğru

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy ise, finansal hizmetler sektörünün dijitalleşme performansı açısından lider konumda bulunmaya devam ettiğini belirterek, Vodafone çatısı altında dijitalleşme adına yapılan çalışmalara ilişkin katılımcılara bilgi verdi.

2018 yılında bankacılık sektöründe Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında yapılacak yıllık harcamaların bu seneye göre yüzde 31 artarak, 153 milyar doları bulmasının beklendiğini aktaran Aksoy, şunları kaydetti:

"Bu alana yatırım yapan sektörler arasında bankacılık, yüksek teknoloji haricinde tüm diğer sektörlerin önünde yer alıyor. Türkiye'de ilk kez uygulama geliştirme imkanı sunan IoT Platformunu bu yılın başında hayata geçirdik. İçinde SIM kart bulunan veya SIM kart bulunmayıp WiFi, lisanssız radyo frekansı gibi farklı telsiz iletişim teknolojilerini destekleyen tüm cihazlar, Vodafone'un yeni platformunda hayat buluyor.

Vodafone dijital dönüşüm strateji doğrultusunda kağıtsız bankacılık hizmetlerine yönelik çözümler sunuyor. Özellikle banka ve sigorta şirketlerinin satış performansını artırmaya yönelik çözümler üretiyoruz. Kağıt kullanılarak yapılan tüm işlemleri dijital sürece taşıyarak zaman tasarrufu, operasyonel verimlilik, bilginin anlık ve toplu izlenmesi ve raporlanması gibi önemli faydalar sağlıyoruz. Yapılan analiz çalışmalarımızda günlük satış rakamlarında yüzde 80 performans artışı sağlanıyor."

"İnşaat sektörünün bankalara ihtiyacı devam ediyor"

Metal Yapı Konut Genel Müdürü Akın Karali ise, inşaat sektörünün özellikle finansman konusunda bankalardan destek beklediğini belirterek, son 10 yıllık dönemde bankacılık sektörünün inşaat sektörüne finansman anlamında önemli bir destek verdiğini söyledi.

2005-2015 yıllarını kapsayan dönemde bankaların konut kredileri portföyünün 7,4 milyar liradan 2016 Ağustos'ta 151,8 milyar liraya çıktığını dile getiren Karali, gayrimenkulün finansmanı denince genel olarak sadece konut kredilerinin anlaşıldığını ancak arazi ve proje geliştirme finansmanı, inşaatın finansmanı ve stoKun finansmanının da bireysel ve kurumsal alıcının finansmanı kadar önemli olduğunu anlattı.

Karali, "Bu anlamda uzun bir süre sektörü destekleyen bankaların önümüzdeki dönemde desteğine ihtiyaç devam ediyor. Bunun yanı sıra sektörümüzün yeni finansman olanaklarını finans sektörü ile birlikte geliştirmesi çok önemli. Bankacılığın yanı sıra sermaye piyasalarının sektöre olan katkısını artırmamız istikrar için olmazsa olmaz." değerlendirmesinde bulundu.

AA