“Güçlü Sermaye Piyasaları, Güçlü Türkiye” panelinde konuşan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “İstanbul Finans Merkezi” projesinde istenen hızın sağlanamadığını ve son aylarda projenin hızlandırıldığını belirtti.

Türkiye ekonomisinin şokların olumsuz etkisini çok kısa sürede telafi edebildiğini belirten Canikli, “bankacılık sektöründen fedakarlık talep etmiyoruz, yüksek kredi faizlerinde esas önemli faktör mevduata verilen yüksek faiz” dedi ve “faizle enflasyon ilişkisinde bildiklerimizin hepsi yerle bir oldu” şeklinde devam etti.

“Mevduat faizlerinde köpük, şişkinlik var” diyen Başbakan Yardımcısı, “bizde mevduat faizlerinde aşırı rekabet kaynaklı 2-2.5 puan marj var” şeklinde görüş bildirdi. Canikli, “Fiktif varlık nerdeyse sıfır, aktif kalemimiz çok daha güçlü” dedi.

Türev piyasasının risk oluşturmayacak şekilde kullanılması gerektiğinin altını çizen Canikli, ayrıca, otomatik BES'in yetersiz tasarruf baskısını önemli ölçüde azaltacağını vurguladı. Canikli, “varlık fonu ile ilgili çok ciddi kaynaklar ortaya çıkacak” dedi ve orta gelir tuzağını aşmak için stratejik yatırımların devreye sokulması gerketiğini işaret etti.

Kur hareketlerinin doğal olduğunu ve piyasa şartlarından kaynaklandığını belirten Başbakan Yardımcısı, merkez bankasının finans maliyetlerinin düşüşünde öncülük ettiğini söyledi. Yüksek enflasyonun dünyada birinci sıkıntı olmadığını ifade eden Canikli, “dolar kurundaki değişikliklerin sebeplerini dışarıda görmek gerekir” dedi.

Canikli, Fed'in Aralık ayında faiz artırımına gideceği yönündeki beklentilerin güçlenmesinin dolara değer kazandırdığını belirtti. “Ortada devalüasyon yok, yaşanan piyasa şartlarında dalgalanmadır” diyen Canikli, “TMSF'ye devredilen şirketlerle ilgili olumsuz algı büyük oranda ortadan kalktı” dedi.

Canikli, “gündemde bir seçim yok” dedi ve terörle topyekun mücadele edilmesi gerektiğini belirtti.