Advertisement
GÜNCEL / SİYASET ABONE OL

Başbakan Yıldırım, "Sabah 08.00 civarında Diyarbakır'da bölücü terör yapacağını yaptı, alçak, iğrenç yüzünü tekrar gösterdi. Çevik Kuvvet'in konuşlandığı noktaya, vatandaşların da işine giden, okuluna giden, çocukların olduğu bölgede bir bomba yüklü araç patlatıldı. Şu ana kadar 8 vefat var. 2 polisimiz var, bir teknisyen olmak üzere 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiş durumdadır. Bir terörist de ölü ele geçirilmiştir. Hastanede tedavileri süren 100'ün üzerinde yaralıdan 93'ü taburcu olmuştur, 7'si hala tedavi altındadır" dedi.

Yıldırım'ın açıklamalarında öne çıkan noktalar şöyle:

*Türkiye bir hukuk devleti. Hukukun önünde hiç kimsenin geçiş üstünlüğü yoktur. Bütün vatandaşlarımız hukuk önünde eşittir. Yapılan işlem hukuk içerisinde bir işlemdir. Yani daha önce mahkemeler dokunulmazlıkları kaldırılan toplam 154 milletvekili hakkında çağrı yapmışlar, bunlardan HDP milletvekilleri dışında tamamı gitmiş ifadesini vermiş ve yasal süreç devam etmektedir. HDP milletvekillerinden sadece 1 tanesi gitmiş, 54'ü bu çağrıya uymamıştır. Yani hukukun üstünlüğünü tanımamışlardır. Dolayısıyla yapılan işlem mahkemelerin yaptığı çağrıyı yerine getirmemesi üzerine gerçekleşen bir işlemdir.

*Seçimle gelip, terörle iç içe girenler elbetteki bunun hesabını vermelidir. Orada işi birbirine karıştırmamamız lazım. Eğer kastettiği bugünkü savcılığın yaptığı tasarrufsa, işlemse Sayın Kılıçdaroğlu iki şeyi birbirine karıştırıyor. Terörle siyaseti, milli iradeyi birbirine karıştırmamak lazım. Seçimle geldiniz, vatandaşlara hizmet ettiniz, vatandaşın hayatını kolaylaştırdınız, bir dahaki seçimde ya devam edersiniz ya da göreviniz sona erer. Buradaki olay farklıdır. Buradaki iş tamamen yargısal bir faaliyettir. Seçilmiş olmasına rağmen terörle birlikte hareket eden, terörü teşvik eden ve terörü cesaretlendiren, lojistik destek verenler ve bu tutumları nedeniyle de dokunulmazlıkları Anayasa değişikliği sona erdirilen milletvekilleri hakkında hukuki bir işlemdir. Bu konunun net olarak ortaya konması lazım. Vatandaşın kafasını karıştırmaya hacet yok.

*İnternetteki yavaşlama güvenlik için uygulamalardır. Bunlar geçici tedbirlerdir. Tehlike bertaraf edildikten sonra her şey normale döner.

*Siyaset, suç işlemenin bir kalkanı olamaz. Eğer siz siyaseti suç işlemek için kendinize bir güvence olarak görürseniz büyük yanlış içinde olursunuz. Türkiye, bir hukuk devleti, eğer Sayın Bahçeli, Sayın Baykal, Sayın Kılıçdaroğlu ve milletvekillerinin birçoğu gidip ifade veriyorsa HDP'dekiler de gidip ifadelerini verecek, bu kadar basit. Bundan kaçındığınız zaman doğacak sonuçtan da şikayet etmemeniz gerekir.

AA ve Habertürk